İktidar hevesi ile darbe yapmaya niyeti olanlar kimlerdir?

"Bir ülkede sistemin katı merkeziyetçiliği ve iktidarın tek elde yoğunlaşması oranında darbe girişimleri cazip ve mümkün hale gelir... Türkiye'de iktidar heveslilerinin elinden kozlar alınmış değil, aksine altın tepside sunulmuş durumda…"

Bu sözleri her hangi bir sosyal medya kullanıcısı yazsa başına neler gelir bilemem. Ne var ki, eski AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi ve eski Anayasa Mahkemesi raportörü Prof. Dr.Osman Can söyleyince durum farklı oluyor.

Konuyla ilgili haberi Cumhuriyet dahil çok sayıda internet gazetesinde okuyunca gözlerime inanamayıp, Prof. Dr Can’ın Twitter sayfasına da baktım…

Can, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte hemen tüm kurum ve kuruluşların Cumhurbaşkanı'na bağlanması, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin genişletilmesi ile ilgili olarak düşüncelerini Twitter’da bu sözlerle açıklıyordu.

Bu cümleler çok iddialı. İddialı olmanın ötesinde de düşündürücü…

Ne diyor Prof. Dr. Osman Can, tekrar göz atalım…

2. İktidarın tek elde yoğunlaşması oranında darbe girişimleri cazip ve mümkün hale gelir…

3. Türkiye’de iktidar heveslilerinin elinden kozlar alınmış değil, aksine altın tepside sunulmuş durumda…

Prof.Dr. Osman Can’ın iktidar heveslilerinin darbe girişiminde bulunabileceği iddiası çok ciddidir. Bunu iktidarın altın tepside sunduğu savı ise daha da önem taşımaktadır.

İyi de, iktidar hevesi ile darbe yapmaya niyeti olanlar kimlerdir?

Ve darbe yapmaya niyeti olanların elindeki kozlar nelerdir, bu kozları kim ya da kimler sağlamıştır.

Can, bu konuda ne biliyorsa çıkıp anlatmalıdır.

15 Temmuz darbe girişiminin de verilen kozlar sonucu gerçekleştiğini mi ima etmiştir Osman Can?

Şu anda o tarihte darbecilerin elindeki kozların, bugün başkalarının elinde olduğunu mu anlatmak istemiştir?

Ve de Osman Can, darbeye muhatap olacakları uyarmaya mı çabalamaktadır.

Darbelerden zarar görmüş, özgürlükleri, demokratik rejimi savunmuş bir gazeteci olarak, Osman Can’nın cümlelerinin çok ama çok önemli olduğunu vurguyor, onun kamuoyunu aydınlatmak zorunda olduğunu anımsatıyorum…