İsmet Paşa yaşasaydı iktidara şöyle derdi: ''Hadi canım sende''
Enflasyon uçuyor. İktidar, hala enflasyonun tek haneli rakamlara düşeceğini iddia ediyor. Fakat enflasyonun bu koşullarda nasıl düşürüleceği konusunda bir açıklama yapılmıyor.
Memurlara, işçilere, emeklilerin maaşlarına yapılan zamlar bir ayda eriyiverdi.
Seçimden sonra, ABD dolarının, euro’nun yükseleceği, önünün alınamayacağını söylemişti muhalefet partileri. Özellikle de CHP'lilerce Türk Lirasının değer kaybedeceği, emekçilerin, emeklilerin, memurların aldığı paranın ihtiyaçları karşılamayacağı dile getirilmişti.
Türkiye İstatistik Kurumu, Ağustos ayı fiyat endeksini açıklayınca, muhalefetin haklı olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
TÜİK, Ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksinin 2017 Ağustos ayına göre; %17,90 arttığını açıkladı.
TÜİK’in açıkladığı bu rakam, Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon rakamını 5 puan geçmiş durumda. Merkez Bankası, Temmuz ayında tüketici fiyatlarındaki enflasyon tahminini 13.4’e yükseltmişti. Buna rağmen, enflasyon yıl sonu hedefine fark atmış durumda…
Üretici fiyatlarındaki artış ise, dudak uçuklatıyor.
Şimdi, iktidar bu artışı; dış güçlerin, özellkle ABD’nin dolar üzerinde oynadığı oyuna bağlayacak, ABD’nin Türkiye’deki kalkınmayı kıskandığını söyleyecek, halkı kandıracak.
Kazın ayağı öyle mi değil mi? Biraz gerilere gidelim.
Süleyman Demirel’in Başbakan, Adalet Partisi'nin tek başına olduğu yıllar.
Demirel iktidarının başına gelebilecek en kötü şey 10 Ağustos 1970 tarihinde gelmişti. Bir gün önce 9 lira olan ABD doları 15 liraya çıkmıştı. Bunun adı resmen devalüasyondu… 1958’de Menderes hükümeti doları 2.83'den 9.02 liraya çıkarmıştı. O tarihten sonra uygulanan ilk devalüasyon 10 Ağustos’ta yapılıyordu…
Bu olaydan sonra da enflasyon tutulamaz hale gelmişti.
O günlerde hiç kimse doların bir gecede 6 TL artmasını “dış güçlere” bağlamamıştı.
Kaldı ki ABD, Demirel Hükümeti’nden Türkiye’de haşhaş ekiminin yasaklanmasını istemişti.
ABD, işlenmiş veya ham olarak ülkelerine gelen haşhaş veya esrarın yüzde 80’inin Türkiye’den geldiğini, gençliğinin zehirlendiğini iddia ediyordu.
Demirel ve AP iktidarı ABD’nin bu isteğini reddediyor, Amerika'da, Süleyman Demirel’i kara listeye alıp, gözden çıkarıyodu.
Ama, ne Demirel, ne de AP’nin önemli isimleri doların artışını, enflasyonun yükselişini ABD’ye bağlamamıştı.
ABD, Demirel’e yaptıramadığı haşhaş ekimi yasağını 12 Mart’ın Başbakanı Nihat Erim’e uygulatacaktı..
Günümüz iktidarı ise, iyi şeyleri hep kendisi yapıyor. Ülkenin başına gelen her kötü olayların faili ise dış güçler.
Ismet Paşa yaşamış olsaydı şöyle derdi:
“ Hadi canım sende..”
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.