Nahit Duru
Nahit Duru - İşte Atatürkün CHPsi!

İşte Atatürkün CHPsi!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partide başlayan değişimin, kurultay sonrasında da çağdaş uygarlık yolunda süreceğini belirtmiş.

Kılıçdaroğlu, gardrop Atatürkçülüğünü reddettiklerini ifade etmiş ve şöyle yanıtlamış Cumhuriyet muhabirinin sorusunu:

"Atatürkçülüğü Kenan Evren gibi anlıyorlarsa, doğru ondan koptuk. Ama Atatürkçülüğü üreten, düşünen, yaratan, ülkesinin bağımsızlığı için titreyen, özgürlüğü, insan haklarını, demokrasiyi yücelten değer olarak kabul ediyorlarsa, biz bunun Türkiyedeki tek temsilcisiyiz. Türkiyede çağdaşlığın tek temsilcisi vardır, o da CHPdir"

Buna itirazım var. CHPnin Atatürkçülüğünü hiç olmayacak biriyle, Kenan Evrenin sözde Atatürkçülüğü ile kıyaslamak. Olmadı, bu ne CHPye, ne CHPlilere yakışır.

CHP Genel Başkanı olarak düne  kadar "yeni CHP" derken, şimdi değişimden söz ediyorsunuz. CHPnin hem kadrolarını, hem anlayışını değiştireceğinizi öne sürüyorsunuz. 

CHPnin ne yenileşmeye, ne değişime ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Yalnızca kadro değişikliği yeter. Son yazımda da ifade etmeye çalıştım. 

CHP; Türkiyeye gelmiş en büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürkün devrimlerine sahip çıkmalı, yarım bırakılan devrimleri tamamlama yolunda adım atmalı, kısaca özüne dönmeli diye düşünüyorum.

Yinelemekte yarar görüyorum, CHPnin ne yenileşmeye, ne başkalaşmaya, ne de değişmeye ihtiyacı yok. Mustafa Kemal Atatürkün devrimlerini tamamlayacak kadroların iş başına gelmesine gereksinimi vardır CHPnin... Kadro değişimi yapılırken de, seçimin iyi yapılması, eş-dost, iyi insan gibi kriterlere değil, CHPyi tanıyan, bilen uzmanlara önem verilmesinin zorunlu hale geldiğine inanıyorum.

Bir hatırlatma yapmak istiyorum. 

CHPliler "yeni ", "değişim" gibi sözcükleri seviyor nedense. Bu sıfatlarla  oy toplayacakları hayaline kapılıp, kendilerini kandırıyorlar sanırım.

1990lı yıllarda  Deniz Baykal ile ışıklar  içinde yatsın İsmail Cem "yeni sol" programı hazırlamışlar, bunu kitapçık haline getirmişlerdi. Sonra CHP bunu 1995  seçimlerinde kısmen kullanmıştı.

1999 seçiminde ise, CHP yenileşmeye çalışıyor ve "yeni sol", "yeni CHP " sloganını kullanıyordu. Bu seçimde, CHP "değişimin gücü" diye ilanlar vermiş, seçmenden "oy değil karar " vermeseni istemişti. 

O günlerde yazdığım gazetede, yeni ve değişim sloganlarının doğru olmadığını öne sürüp, "gerçek CHP nin suyu mu çıktı" diye yazmıştım.

Seçmen de değişimi benimsememiş olacak ki, CHPye oy vermeyip baraj altına itmişti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal istifa etmek zorunda kalmıştı sonunda.

Türk halkı; kendisine yakın, derdini anlayacak, kapıları herkese açık, devrimci, Mustafa Kemal Atatürkün CHPsini istiyor...

Halk, CHPnin 6 okunu -  Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Devrimcilik ilkelerini- yaşama geçirecek, halkçı kadrosuyla, devrimci programıyla bir siyasi yapı görmeyi umuyor.

Bir de kendisini 4 yılda bir hatırlayan değil, sürekli iç içe olduğu kadrolar bekliyor CHPden. Karaoğlan Ecevit ve ekibinin yaptığı gibi, sürekli birlikte olduğu örgütler, milletvekilleri...

Ve de, Genel Başkanını yalnızca seçim döneminde değil, sürekli kentlerinde konuk etmeyi de umuyorlar, mitinglerde, kahvelerde hatta evlerinde.

Benim iktidar adayı CHPden anladığım bu...

Biliyorum, Kemal Kılıçdaroğlu dışında CHP yöneticilerinin büyük bölümü, bizleri ahkam kesmekle suçlayacaklar.

Önemli değil, biz her durumda bildiğimizi söyleyecek ve yazacağız. 

Toplam 578 defa okunmuştur.

Nahit Duru diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.