İstifa eden var....

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sivas ve Kahramanmaraş olaylarında kimin iktidarda olduğunu sorarak, "her olayda istifa istimlak, ülkeyi yönetilmesi hale getirir" dedi.

Yani, Sivas ve Kahramanmaraş olaylarının ardından bakanların istifa edip etmediklerini soruyor.

Kahramanmaraş katliamını anımsatayım.

1978 yılının 24 Aralıkı... Gençlik ve  Spor Bakanı Yüksel Çakmur, müsteşarı Orhan Çaplı,  Müsteşar Yadımcısı Nuri Kılcı, Beden Terbiyesi Genel Müdürü Fikret Ünlü, Atletizm Federasyonu Başkanı Kurtan Fişek, bakan danışmanları Yusuf Çevik, Erol Alpsoykan ile Kayseride Erciyes kayak tesislerindeki incelemenin ardından, Talas spor kompleksine gelmiştik.

Acı haber çabuk ulaştı.

Kahramanmaraşta katliam başlamıştı.

Bakan Çakmur, Kahramanmaraşa  gideceğimizi söyledi ve Valiliği arattı. Vali yardımcısı ile yaptığı görüşme sırasında kendisine güvenliğinin sağlanamayacağı  o nedenle de gelmemesi gerektiği söylendi. Çakmur çok sinirlendi ve İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı ile konuşup aradı bilgi aldıktan sonra, Kayseriden Kahramanmaraşa geçeceğini söyledi.

Özaydınlıdan da aynı yanıtı alınca ve Başbakan Bülent Ecevite telefon etti. Ecevit, bakanlar kurulunu toplayacağını söyledi ve Ankaraya dönmemizi istedi?

Yüksel Çakmur, araçlarımıza binerken, " Bu işin siyasi sorumlusu İçişleri Bakanıdır. Özaydınlı, can güvenliğimi sağlayamayacağını söylüyor. Vali de öyle. Bunlar nasıl devlet adamı? sorumluluk İçişleri Bakanına aittir" diyordu.

Geç saatte Ankaraya vardık. Çakmuru Başbakanlık binasına bırakıp, bakanlığa geçtik. Bakanlar Kurulu sabaha kadar sürdü.

Bülent Ecevit, bakanlar toplantısı bittikten sonra, önce Yüksel Çakmurla kısa bir görüşme yaptı. Çakmur, Ecevite bir içişleri bakanının, bir başka bakana "can güvenliğinizi sağlanamam" demesinin acz olduğunu söyleyerek, Özaydınlının istifa etmesi gerektiğini ifade ediyordu.

Ecevit,  Ardından da İçişleri  Bakanı İrfan Özaydınlı ile özel bir görüşme yapıyordu.

26 Aralıkta Kahramanmaraşta ortaya çıkan acı tablo sonunda Ecevit, çok sevdiği, güvendiği  İrfan Özaydınlıdan istifasını vermesini isteyecekti.

Tarih, 27 Aralık 1978i gösteriyordu. Özaydınlı kendisine birkaç gün süre tanıması yolunda ricada bulundu Ecevitten.

Ve 2 Ocak 1979 sabahı istifasını Ecevite verdi.

Ecevit, içişleri bakanlığına hemen atama yapmadı, arkadaşları ile görüştükten sonra,16 Ocak günü Hasan Fehmi Güneşi İçişleri Bakanı olarak görevlendirdi.

1978de bugünkü teknoloji olmamasına karşın, gerekli önlemleri zamanında aldırmadığı, ayaklanmanın başladığı 19 Aralık tarihinde olaya el koymadığı, verdiği demeçte sorumlu olarak sol görüşlü insanları hedef gösterdiği ve 26 Aralıkta son bulan felaketi önleyemediği için Ecevit, Özaydınlıyı istifaya zorlamıştı.

Çakmurun, Ecevitin hatta Özaydınlının devlet adamlıklarını örnek olur mu diye Cumhurbaşkanına anımsatmak istedim.

İkincisi de;
Günümüzde 100ü aşkın yurttaşımızın ölümüne yol açan "barış ve demokrasi" mitinginde sorumluluk üstlenmeyenlere... Türkiyede bulunan canlı bombaların isim listesi elimizde, ancak eylem yapılmadıkça tutuklayamıyoruz. Burası hukuk devleti" diyerek milletle dalga geçenlere..

Başbakan, İçişleri ve Adalet bakanlarına örnek olur mu acaba...

Sivas olaylarından hemen sonra, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü de siyaseti bırakacağını açıklamıştı...

Bunlar istifa etmek yerine, kısa boylu boyacı bulup görevden azlettiler.

Bir zamanlar yaptıkları en küçük hatalarında eleştirdiğimiz Devlet adamlarını ne yazık ki, mumla arar hale geldik.

Bu eskiye özlem olarak anlaşılmasın, yalnızca devlet adamlığının yok olmasına üzülüyor insan...

Not: Kısa boylu boyacı öyküsünü size sonraki yazılarda aktaracağım.