Nahit Duru
Nahit Duru - Kısa boylu boyacı

Kısa boylu boyacı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankarada barış mitinginde canlı bomba sonucu yaşamını yitirenlerin siyasi sorumlusu oldukları gerekçesi ile Başbakan, İçişleri ve Adalet Bakanlarının istifa etmeleri gerektiğini söylemişti.

Cumhurbaşkanı de "Kahramanmaraş ve Sivas olaylarında istifa eden var mıydı?" diye sormuştu.

ABC Gazetesindeki ilk yazımda, cumhurbaşkanına , "istifa eden var"  diye seslenmiştim.

Kahramanmaraş katliamı sonrasında içişleri bakanı İrfan Özaydınlının istifa ettiğini, Sivas kalkışmasının arkasından, - dün ölüm yıldönümünde saygı ile andığımız - SHP Genel Başkanı Erdal İnönü siyaseti bırakacağını açıklamıştı.

Ankaradaki bombalama olayından siyasiler yerine, üç emniyet görevlisinin sorumlu tutulup görevden alınmasını da, "kısa boylu boyacı" öyküsünde yaşananlara benzetmiş, hikayeyi sonra anlatacağımı aktarmıştım. 

Bugün seçim yasağı var, öyküyü ışıklar içinde yatsın THY kaptan pilotlarından Erkan Potukönen aktarmıştı. İşte öykü.

Osmanlı döneminde, yeni yapılmış tek katlı ev çöker ve bir kişi yaşamını yitirir. Yaşamını yitirenin yakınları kadıya - hakime - baş vurur. Kadı efendi, mühendise inceletir evi. Mühendis evi taşıyan kalasın yanlış keser darbesi ile zedelendiğini rapor ederek, ustanın hatalı olduğunu belirtir. 

Karşısına getirtir ve savunmasını ister.

Usta," kadı efendi ben taşıyıcı kalası düzeltirken karşı eve giren kadın aklımı başımdan aldı. Her halde o sırada hata yapıp keseri, yanlış vurdum" der.

Kadı, karşı evdeki hanımın huzura getirilmesini ister. Gelen kadın hem ustayı hem kadı efendiyi şaşırtır. Yaşlı bir kadındır huzura gelen. 

Kadı ustaya " bu mu aklını başından alan kadın" diye sorar. 

Usta, " efendim hanım efendinin allı, güllü elbisesi varsa onu giyip gelsin" yanıtını verir.

Kadın eve gidip o elbisesini giyip gelir. Kadı yine tatmin olmamıştır. Tam soracakken usta " arkasını dönüp yürüsün " der. Kadı, bu isteği tekrarlar. 

Kadın arkasını dönüp yürüyünce, kadının da aklı başından gider ve, bu elbiseyi boyayan boyacının idamına karar verir.

Üç gün sonra, cellat gelir:

" Kadı efendi, elbiseyi boyayan Adam 2.20 metre uzunluğunda , çok çetin çıktı. İki kez ip koptu, bir kez direk kırıldı. İdamı gerçekleştiremedik, ne yapalım" der.

Kadı efendinin yanıtı nettir:

"Kısa boylu bir boyacı, bulup onu asın"

Ankara katliamında da öyle oldu kısa boylu boyacı bulunup cezalandırıldı, siyasi sorumlular yerinde kaldı.

Öykü bu...

Bugün oyunuzu kullanırken, çocuklarınızın ve ülkenin geleceğini düşüneceğinizi umuyorum.

Seçiminiz hayırlı olsun.

Toplam 724 defa okunmuştur.

Nahit Duru diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.