Kurultaydan notlar: İmza tartışması pimi çekilmiş bomba gibi

CHPnin 36ncı Olağan Kurultayı Kılıçdaroğlunun yeniden Genel Başkan seçilmesi ve Parti Meclisinin belirlenmesi ile sona erdi.

İyi de CHP bu kurultaydan sonra ne yapmalı? Kanımca, bu sorunun yanıtı çok basit.

CHPnin şu andan başlayarak, dünü unutup, birlik ve bütünlük içinde yarına bakması zorunlu hale gelmiştir. CHP yönetiminin en önemli görevi, yeniden parti programı ve demokrasiyi daha da genişleten tüzük değişikliği hazırlayıp en kısa zamanda olağanüstü kurultay toplayarak, tüzük ve programı hayata geçirmek olmalıdır.

CHP yeni programı ile tüzük taslağını tüm bölgelerde, en az iki ilde örgütlerin ve demokratik kitle örgütlerinin katılımı ile geliştirilmeli, daha sonra Kurultayın onayına sunmalıdır. Program ve Tüzük kurultayı en az 3-4 gün sürmeli ve her iki konu da enine boyuna görüşülmelidir.  36ncı Kurultaydaki gibi seçim yapılıp, politika geliştirlmeden geçiştirilmemelidir.

Tüzük değişikliği ve CHPnin kuruluş ilkelerine uygun hazırlanacak programın kesinleşmesinin ardından, 2019da yapılacak, yerel, milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri için hızla çalışma başlatılmalıdır.

Bölgelerde yapılacak toplantılarda, yeni bir ruh ve heyecan yaratılmalıdır.

Bunların CHPnin başarılı olması için olmazsa olmaz koşul bu olduğu inancındayım…

Kurultaya gelince, tribünlerde Muharrem İnce, delegelerde Kemal Kılıçdaroğlu vardı.

Ancak, Kurultaya mükerrer imza tartışması gölge düşürdü denirse yanlış olmaz. Bu da Yılmaz Büyükerşenin İnceye Genel Başkan adayı olarak söz vermesinin ardından, mükerrer imza nedeniyle adaylığının düşebileceğini anons etmesi ile başladı. Divanın, mükerrer imzadan yalnızca Muharrem İnce sorumluymuş gibi bir tavır takınması eleştirilerin artmasına neden oldu.

Divan, Kılıçdaroğluna veİnceye tüzüğe aykırı olarak imza verenleri çağırıp bu konuyu açıklığa kavuşturması gerekiyordu. Divan, başka bir yol seçip, tüzüğe aykırı olarak Kılıçdaroğlundan mükerrer imzaların İnce için saylması yolunda dilekçe alması Kurultayın gerginleşmesine yol açtı.

İncenin bu olaydan sonra takındığı tavır ve söylemleri ise aleyhine oldu.

Bu olay, Tele1 dışında tüm televizyon kanalları tarafından büyütülerek, tek taraflı yayınlara konu oldu. CHP Kurultayı boyunca Tele1 objektif haber yaparak, sizlere doğruları aktararak, bir kez daha neden var olması gerektiğini kanıtladı.

Diğer yayın kuruluşları ise, mükerer oy olayını pimi çekilmiş el bombası gibi Kurultay divanının kucağına koydular.

Hem divanda, hem Kılıçdaroğlunun çevresince CHPnin dününü bilen kimse olmaması CHP Genel başkanının handikapı olarak nitelendirildi. Ayrıca, tüm partililer tarafından çok sevilen ve sayılan Divan Başkanı Yılmaz Büyükerşeni zor durumda bıraktı.

Bu arada, 790 oy alarak yeniden CHP Genel Başkanı seçilen Kemal Kılıçdaroğlunun Genel Başkanlığı için imza verenlerden 291inin oy vermemesi şaşırttı dersek yalan olmaz.

Buna bir hesaplaşma veya diğer aday İncenin gücü olarak nitelemek kanımca doğru değildir. İncenin bu kadar oy almasının ardında, CHPde ikbal bekleyen eski yöneticilerin olduğu iddiasının kulak arkası edilemez olduğu inancındayım.

Kurultayın ikinci günü Parti Meclisi seçimi yapıldı. PM için 488 aday yarıştı. Kemal Kılıçdaroğlunun anahtar listesindeki bazı isimler, delegelerin bir bölümü tarafından tepki ile karşılandı.

Kılıçdaroğlu, eski kadrosunu büyük oranda korumanın yanı sıra, CHP ile üye olmaktan başka hiçbir ilişkisi bulunmayan kişileri anahtar listesine alması delegeleri şaşkınlığa uğrattı. Ancak, delegeler, Kılıçdaroğlunun bu hatasını düzeltti ve bunları liste dışına itiverdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında PMde yenilenme mesajı vermesine rağmen, bunu yeteri kadar gerçekleştiremediği görüldü.

Bu kurultay kimi çevrelerde tartışılabilir, eleştirilebilir.

CHPnin yeni yönetimi, bunlara kulak tıkayıp, kuruluş ilkelerine uygun programını ve parti içi, demokrasiyi yaygınlaştıracak tüzük değişikliğini geniş bir katılımla hazırlayıp yaşama geçirmelidir.

Sonrası, Ankaradan çıkıp, il il, ilçe ilçe, mahalle mahalle, ev ev dolaşıp 2019daki yerel, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimi için çalışmaktır.

CHP ancak, bu yolu izlerse ulusumuz için umut olacaktır.