Nahit Duru
Nahit Duru - MHP, katillere, hırsızlara, devleti dolandıranlara ''AF'' istiyor

MHP, katillere, hırsızlara, devleti dolandıranlara ''AF'' istiyor

MHP’nin ısrarla gündeme getirdiği “genel af” teklifini AKP‘ye bugün yarın sunacak.

Yalnızca 8 maddeden oluşacağı belirtilen af teklifi, FETÖ, PKK ve diğer terör örgüt mensuplarını, çocuk istismarı ve kadın cinayetleri hükümlü ve tutuklularını kapsamayacak.

MHP'nin, seçim vaatleri arasında yer alan ve "kader mahkumları"nın affını öngören kanun teklifi “cinayet işleyenleri, dolandırıcıları, devleti soyanları, rüşvet alan ve verenleri, ihale yolsuzluğu yapanları, ihaleye fesat karıştıranları, evrak sahtekarlarını” kapsamına alıyor.

Yani katiller, hırsızlar, devleti soyup dolandıranlar, ihaleye fesat karıştıranlar ve bu tür suç işleyip hüküm giyenler veya tutuklananlar serbest bırakılacaklar.

Teklifte, katillerin ve hırsızların yanı sıra, özellikle devleti milleti soyup soğana çevirenlerin de affedilmesi dikkat çekiyor.

İyi de düşüncesini açıkladığı için hüküm giyenler veya tutuklananlar ne olacak.?

Bir de son zamanlarda hukukta moda olan ve Mahkeme heyetleri ile savcıların “Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" iddiası ile cezaevlerinde bulunanları bu teklif kapsayacak mı?

Öyle görülüyor ki, af teklifi her iki konuyu da kapsam dışında bırakacak.

Bu haliyle de, MHP’nin "genel af" önerisi, akıllara "Rahşan affı"nı getiriyor.

Kamu oyunda Rahşan Affı olarak bilinen, adı “Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası” olan kanun, devlete karşı suç işleyenler dışında kalan hükümlü ve tutukluların cezaevlerinden salıverilmesine yol açmıştı.

Yasa çıktıktan sonra ilk planda cezaevlerindeki 23 bini aşkın tutuklu ve hükümlü aftan yararlanarak tahliye olacaktı. Daha sonra Anayasa Mahkemesi'nin(AYM) verdiği iptal kararlarıyla yasanın kapsamının genişlemesi sonucu cezaevinden tahliye olanların sayısı 45 bini bulacaktı.

Af öncesi 70 bin olan cezaevi konuklarının sayısı 35 bine kadar inmişti.

Ne var ki, 2.5 yıl sonra cezaevindekilerin sayısı 64 bine çıkacaktı.

Rahşan Ecevit ise "Ben affı garibanlar için istedim, katiller yararlandı" diyerek, pişmanlığını itiraf edecekti.

O önemde de dile getirilen bir kaç soru vardı.

“ Devlet kişilere zarar verenleri affedebilir mi”

“ Devlet, devleti ve milleti soyanları affetme hakkına sahip mi”

“ Katilleri af yetkisi devlette mi olmalı?”

“Devlet devlete karşı işlenen suçlar dışında da yetkisi kullanmalı mı?”

MHP , Ecevit’le ortak olduğu hükümetin yaptığı hatayı yinelemekte ısrarcı görünüyor.

Bahçeli, seçimden önce af gerekçesi olarak, “Cezaevindekiler kader kurbanı olmaktan çıkıp FETÖ'nün, PKK'nın kurbanı haline gelir, seçime 1 hafta 10 gün kala bir talimat ile isyan başlatırlar ise ne olur? Kader kurbanı olan insanları ayıklayıp dışarı çıkartın, Türkiye biraz rahatlasın, rehabilite olsun” demişti.

Hafızası zayıf galiba Bahçeli’nin…

Hükümette olduğu dönemde ölüm oruçlarını sona erdirmek iddiasıyla ve hemen Rahşan affı öncesi, 20 cezaevine birden yapılan Hayata Dönüş operasyonunda 2'si asker 31 kişi yaşamını yitirmişti.

Umarım, bu kez aynı hataya düşülmez.

Değerli hukukçu, Av. Fikret İlkiz’in konuyla ilgili sözleri ise düşündürücü;:

“Af gerçekten tehlikeli bir kelime... Söylemeden önce çok iyi düşünmek gerekli... Cezaevinde umut hüsrana dönerse insanlar için yıkım olur...”


 


 

Toplam 787 defa okunmuştur.

Nahit Duru diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.