Nasıl bir CHP ?

Ülke ve halkın sorunlarının doruğa ulaştığı bir dönemde, CHP yine içe döndü. Tartışma büyüyor, daha da büyüyeceğe benziyor.

CHP içindeki iktidar mücadelesini, olağanüstü kurultayı, yeni CHPyi, yeniden CHPyi bir başka yazı konusu yapacağım.

Bu vesile ile önce, "Mustafa Kemal Atatürkün iki büyük eseriinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi, Onun bıraktığı CHP mi? " sorusunu soralım.

Atatürk, CHPnin ilkelerini 6 ok ile belirlemiştir. CHP bu ilkeleri yaşama geçirecek midir, yoksa; bir kısmından vaz geçerek, sağa kaymayı sürdürülecek midir? 1965den başlayarak ortanın solu ve sosyal demokrat olduğunu söyleyen bir CHP den geri adım mı atılacaktır?

Bu soruların yanıtı, yeni CHPde henüz netleşmemiştir.

Kanımca, CHP devrimci özüne dönmeli, Kemalist Devrimi tamamlama kararlılığında olmalıdır. Ve bu konu her zaman dile getirilmelidir.

Şimdi, CHP nin seçimlerde oyunun neden artmadığına gelelim.

Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan olduktan sonra, ilk seçimde arkasına aldığı rüzgarla, CHPnin yüzde 19 olan oyunu yüzde 25lere taşımış, sonra bu oranı aşağı yukarı korumuş, ancak bir türlü yükseltememiştir.

CHP oyunu neden yükselemiyor, sorusunun yanıtı da birlikte arayalım.

1.-CHP seçimlere iki üç ay kala çalışmaya başlıyor nedense. AKP ise, seçim biter bitmez.

CHPliler ve örgütleri iç çekişmeye yerine, 2 Kasımdan başlayarak, iktidarlarında, herkesin dinini yaşaması için her türlü kolaylığı sağlayacaklarını, hatta bunun CHPnin ilkelerinde mevcut olduğunu, neden sosyal demokrat olduklarını, solda bir parti olmanın faydalarını kapı kapı dolaşıp halka anlatmaya başlayamaz mıydı?

CHP Genel Başkanı da seçimleri beklemeden, mitingler, bölge toplantıları yaparak CHPnin ne olduğunu, ne olmadığını sıfırdan başlayarak halkla paylaşamaz mıydı?

Seçim zaman il ve ilçe teşkilatları gibi ortalıkta görünmeyen kadın ve gençlik kolları da bu kampanyalarda ön safta yer alarak, çeşitli etkinlikler düzenleyemezler miydi?

Bunu önceki seçimlerde de yaşama geçiremezler miydi?

2.-CHP üst yönetimi, il ve ilçe yönetimleri - çok az bir bölümü hariç - her şeyi genel Başkana bırakmadı mı bu seçimlerde? 

Genel Başkan, bir - iki ay içinde ne yapabilirdi? O nedenle de bir şey yapamadı. 

Özellikle 1 Kasım seçimlerinde, önceki vaatlerini bile tam olarak anlatma fırsatı bulamadı. Kemal Kılıçdaroğlu, CHPnin büyük projesi diye açıkladığı " mega kenti" unuttu adeta bu seçimde...

3.-Genel merkez yöneticilerinin önemli bir bölümü, particilikten gelmeyip, parti dışından getirilmedi mi? Partiyi, partiliyi, hatta partinin tüzük ve programını tanımadan yöneticiliğe soyunmadılar mı? Bunların bir bölümü partiyi sağa, bir kısmı  başka yerlere çekmeye çalışmadı mı? 

Kemal Kılıçdaroğlu, bu insanları Parti Meclisi listesine alacağına, Genel Başkan Yardımcısı olarak atayacağına, kendisine danışman olarak görevlendiremez miydi?

Hatta , Kemal beyin yönetime almak istediği arkadaşları, yakınları, görevden aflarını isteyemezler miydi?

4.-Son iki üç seçimde CHP oylarının bir kısmı diğer partilere emaneten gittiği söyleniyor. Bu oyların neden gittiği, AKPye yönelen CHP oylarının ise neden hiç geri dönmediği araştırıldı mı? 

Araştırıldı ise, nedenleri üzerinde durulup önlem alındı mı?

Hiç sanmıyorum.

Yazılacak çok şey var, gelecekte yine bu konuları işleyeceğiz.

***

CHP ; 1970li yıllarda Ecevitle başlayan CHPnin yükselişindeki ayrıntıları incelememiş görünüyor.  CHP yönetiminin, Ecevit döneminde seçimler beklenmeden  yapılan bölge toplantılarını, mitingleri, partili gençlerin illerde ve ilçelerde yaptıkları eylemleri, genel merkez yöneticilerinin, milletvekillerinin TBMM çalışmaları dışında bölgelerine giderek halkla bütünleşmelerini hiç dikkate almadığını görmek üzüyor insanı...

Dört yıl yatıp, iki ay çalışılarak iktidar olunduğunu gören var mı? 

CHPliler zaman yitirmeden neler yapacağını ve CHPnin sol parti olup olmadığını Türk halkına açık açık anlatmalıdır.