Nahit Duru
Nahit Duru - Şaşırdım amma...

Şaşırdım amma...

Sonuçlar açıklandığında, MHP, HDP ve CHPde tartışma, bezginlik isyan başlayacağını ummuştum.

Ne var ki, beni en çok şaşırtan köşe yazarlarından gelen tepkiler, aldıkları kararlar oldu. Kimi fabrika ayarlarına dönme kararı alırken, kimileri de köşe yazmaya son verdiğini açıkladı.

Basın tarihimize baktığımda, yanıldığı için yazmayı bırakan yok ama, siyasi yazı yazmayı bırakan bir meslek büyüğümüz var. 13 Kasımda ölüm yıldönümünde sevgi ve saygı ile anacağımız sosyalist düşüncesinden hiç ödün vermeyen Doğan Koloğlu...

12 mart döneminde Akşam Gazetesi sahibi Malik Yolaçın baş yazısı yüzünden hapis yattıktan sonra, başına bir de Çetin Altan dert açmıştı. Üstelik Akşam gazetesinden ayrıldıktan sonra...

Doğan ağabey Çetin Altanın yazısından ötürü Sağmalcılar cezaevinde kaçakçılarla aynı koğuşta hapis yatınca, siyasi yazı yazmama kararı almış spor yazmaya yönelmişti. Kaldı ki, yıllarca futbol oynamış, sporun içinden gelen biri olduğu için hiç yadırganmamıştı bu kararı.

Doğan ağabey, bir sosyalistti ve hep öyle kaldı. Ülke sorunları ile hep ilgilendi ta ki, yaşamını yitirdiği 12 kasım 2013e değin.

Gelelim yazı yazmama kararı alan iki dost meslektaşa.

Anne tarafından akrabam olan merhume Cevriye Öğünçün eşi yıllar önce yitirdiğimiz Ali ağabeyin yeğeni, yılların köşe yazarı Cüneyt Ülseverin yazı yazmayı bırakacağını açıklaması, beni şaşırttı doğrusu. Onunla bir çok konuda ayrı düşünmeme karşın, yazmasının doğru olacağına inanıyorum. Bu kararının bir anlık öfkeden, kızgınlıktan, kırgınlıktan kaynaklandığını ummak istiyorum.

Yıllar önce Ankaradan arkadaşım Cüneyt Ayralın da kararını gözden geçireceğine inanıyorum. O; zordan yılmayan, inatçı bir arkadaşımdır.

Bir de fabrika ayarlarına dönmeye karar veren Arayış dergisi günlerindeki yoldaşlarımızdan biri, son dönemde korkusuzca yazmaya çalışan Ertuğrul Özkök var... Nasıl becerecek bu işi, nasıl dönecek fabrika ayarlarına, yazılarını okuyup anlayacağız.

Bana gelince,"50 yıllık Kaniden, Yani " olmaz...

Bildiğimizi okumayı sürdüreceğiz kısaca...

Seçim sonrası,  MHPnin hezimetine değinirken, AKP ye hizmetini yazmıştım.

İnsanımız neden şaşırdı anlamadım. Ben onların şaşırmasına şaşırdım işin gerçeği.

Bunun için Devlet Bahçelinin geçmişten günümüze yaptıklarına bir göz atalım.

2002 yılında, Başbakan Bülent Ecevitin tüm uyarılarına karşın, erken seçim diye dayatıp, AKPnin iktidar olmasına yol açmadı mı?

2002den sonra da, AKP iktidarı ne zaman köşeye sıkışsa, kurtulması için her türlü yardımı sunmadı mı?

Son olarak da, 7 haziran gecesi verdiği demeç ve sonraki tutumuyla Recep Tayyip Erdoğanın elini güçlendirerek, AKPnin tek başına iktidar olmasını sağlamadı mı?

MHP Genel Başkanı üstlendiği misyonu gayet güzel yürütüyor dersek yanılmış olur muyuz?

CHPlileri ise, partide yaşanacak gelişmeler çok şaşırtacak. Ne olacağını bilmeme karşın verdiğim söz nedeniyle yazmıyorum.  Onlar da söz verdi. Olay olgunlaştığında, abcgazetesi.com sitesine verecekler haberi öncelikle...

Neyse, iki adaş arkadaşım Ülsever ve Ayralın kararlarını gözden geçirmelerini diliyorum.

Not:  Ölüm yıldönümü olan 5 kasımda siyasetçi Eceviti değil, gazeteci Bülent Eceviti yazmaya çalışacağım.

Toplam 516 defa okunmuştur.

Nahit Duru diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.