Ya öteki cemaatler de baş kaldırırsa!

Hay huy içinde diğer cemaatler ve bunlarla ilgili iktidardakilerin görüşleri hiç tartışılmadı, yazılamadı, konuşulamadı.
Önce iki önemli ağızındaki iki önemli konuşmasını  peş peşe sıralayalım.

Tarih 4 Ağustos, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Oda ve Borsa Başkanları İle İstişare Toplantısında, "Daha önce tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet dediğim o takıma birileri cemaat diyor. Bunların cemaatle alakası yok. Diğer cemaatlere hakaret olur. Bunlar tam bir terör örgütüdür." diyor.

Devlet Bakanı Yalçın Akdoğan ise, Fetocular dışında kalan cemaatlere müdahale etmeyeceklerini ima ederek şunları söylüyor:

"Bu noktada diğer cemaatlerin müsterih olmasında fayda var." 

İyi de bu Feto ile aynı kefeye konulursa "Hakaret sayacak diğer cemaatler" veya "müsterih olması" gereken cemaatlerin adları ne? Sayısı 30a yaklaşan cemaatlerden bir kısmını sıralayalım.

Fetoyu, ya da bizim yıllardır F tipi yapılanma dediğimiz darbeci cemaat ve liderini biliyorsunuz. Bunun dışında 30a yakın cemaatten, Süleymancılar, Menzil, İsmailağa, Mahmut hoca, Nakşibendiler, İskender Paşa, Işıkçılar, Cerrahi, Haydar Baş. Yeni Asyalılar sayılabilir.

Düne kadar F tipi yarılanmaya ses çıkarmayan, hatta destek verip, darbe girişimi yapacak noktaya getirenler şimdilerde diğer cemaatlerin desteğine, seçimlerde oylarına göz dikmiş gibiler.

İktidarda bulunanlar:

Bu cemaatlerin de, himmet veya başka adlar altında, para, altın, gayrimenkul topladıklarını  bilmiyorlar mı? 

Paralar makbuz karşılığında mı toplanıyor, vergisi veriliyor mu? Maliyede kayıtları var mı?

Bunların giderek güçlendiği, bir kısmının dış bağlantılarının olduğu, hatta bir kısmının yabancı örgütler tarafından kurdurulduğu iddiaları yine  göz ardı mı ediliyor?

Bu cemaatlerin kurduğu şirket sayısı nedir?

Hangi işlerle uğraşıyorlar?

Bazı silah üreten  fabrikaların bu cemaatler tarafından kurdurulan şirketlerin olduğu  iddiaları doğru mudur?

Bu ekonomik güçle neler yapmaktalar?

Ayrıca, bu tarikat liderleri ve çevresinin mal varlığı  nedir?

Bu cemaatlerin moda deyimle medya örgütlenmesi denetim altında mı? Hangi cemaatin, kaç televizyonu. Kaç gazetesi, kaç radyo ve dergisi olduğu konusunda yetkililer bilgi sahibi mi?

Bu arada, Cemaatlerin tamamına yakınının - tıpkı Feto silahlı çete örgütü gibi- fakir aile çocuklarını yurtlarında barındırdıkları, tahsillerini yaptırdıkları, beyinlerini yıkadıkları bilinmiyor mu?

Bu cemaatlerin yurtlarında yetişenlerden ne kadarı TSKda subay ya da astsubay olarak görevlidir?

Devlette üst düzey görev alan bürokrat sayısı devletin yetkililerince bilinmekte midir?

Bir çok kuruluşu, kurumu denetleyen devlet, hiç bir kaydı bulunmayan  bu cemaatleri kayıt altına alıp, denetlemekten aciz midir?

Ya da iktidarlar, bunların denetlenmesinden ötürü oy kaybedeceklerini bildikleri için mi, karşı çıkıyorlar?
Şimdi de başka soruyu sormalıyım.

-Bu cemaatlerin, hangilerinde yabancı ülkelerin ajanları var? MİT bunları bilip, izleyip rapor veriyor mu? 

-Yoksa her olaydaki olduğu gibi zaafiyet mi gösteriyor?

Bir konuyu da vurgulamak gerektiği inancındayım.

Türkiyede bir Diyanet İşler Başkanlığı var, ne yazık ki ilk belirlemelere göre 300ün üzerinde Fetöcünün saptandığı biliniyor. Diğer cemaatlerden bu Başkanlıkta kaç kişi bulunmaktadır. Bunların Diyanetteki işlevi nedir?

Diyaneti tarikatlar yönetiyorsa, Diyanet kime hizmet etmektedir? 

Diyanetle birlikte bazı bakanlıkların da cemaatler tarafından işgal edildiği bilinmektedir?

Bu konuda önlem alınacak mıdır?

Son olarak şu soru önemli:

"Bu cemaatler neyi, kimi temsil ediyor?"

Müslümanların tek kitabı, Kuranı Kerim ise, - ki kesinlikle öyledir- bu kadar cemaat ayrı bir yorumla yeni bir din yaratma, yeni bir şeyh oluşturma peşinde değil mi?

Kuranı Kerimde cemaat, tarikat gibi oluşumlara yer verilmediğine göre, İslamın tek kitabına aykırı olarak bu kurumlar nasıl kurulmuş, kurulmalarına neden göz yumulmuştur?

Kuran-ı Kerimin yol göstericiliğinden çıkıp, ne olduğu belli belirsiz, bir takım kişileri şeyh yapmak, haşa onlara tapmak, günah değil midir?

Sayıları giderek artan cemaatlere ve müritlerine, bunların giderek zenginleşmelerine, otorite haline gelmelerine göz yummak, devlette kök salmasını sağlamak - tıpkı Feto olayında olduğu gibi- suça iştirak değil mi?

Şimdiden iktidardakileri uyarmakta yarar görüyorum.

Bu cemaatlerden, biri veya bir kaçı yarın devlette kök salıp, başkaldırır, darbe yapmaya kalkarsa veya provokasyon yapmaya kalkarsa sakın yine "kandırıldık" demeyin.

Artık kimseyi kandıramazsınız...

Herkesin bildiği bir gerçeği tekrar edeyim:

"Şeyh uçmaz mürid uçurur"