Nahit Duru
Nahit Duru - Yan çizen ve kaçan kazanıyor

Yan çizen ve kaçan kazanıyor

Duyarsız bir iktidar, çoğunluğu duyarsız bir toplum.
Terör her gün can alıyor, iktidar meydan okuyor, şehit haberleri düştüğü evleri yakıyor...
AKP iktidarı gelen şehitler karşısında tek şey söylüyor:
"son terörist yok olana kadar mücadele edilecek"
Halkımız alkışlıyor, ellerine kan oturuncaya kadar. 
Dokuz ay öncesine kadar , "müzakere süreci sürüyor. Terörü bu yöntemle bitireceğiz" diyen iktidarı yine aynı kişiler alkışlıyordu.

Birlikte yürürlükleri fetocularla menfaat çatışması çıkana kadar, hakimlerine, savcılarına arka çıkan, tüm kumpas davalarda "savcı" olduklarını ilan eden iktidar yine alkışlanıyordu.

Şimdi, eski yol arkadaşlarını tutuklatan, iktidar yine alkışlanıyor.

Fetocuların önemli bölümü yurt dışına kaçtı, kaçamayanlar tutuklandı, şirketlerine kayyum atandı, malları haraç mezat satıldı. 
Sözde şike davasında, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırımın "suç duyurusu" üzerine iki yıl sonra bu olayda kumpas kuranlar da göz altına alınmaya başlandı.
İktidar, o günlerde sözde şike davasında da fetoculara sahip çıkmıştı, bugün her olayda olduğu gibi "aldatıldığını" söylüyor.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Dostları Suriye lideri Esat, düşmanları Esed oldu, Libya lideri Kaddafi can yoldaşlarıydı, linç edildi sessiz kaldılar, hatta "NATOnun Libyada işi ne" dediler sonra  Libyaya NATO ile birlikte müdahale ettiler.

Çelişki yumağı, duyarsız, tutarsız, dün söylediğini inkar eden, yan çizen  bir iktidar... 

İktidar, dokunulmazlıkları kaldıracağını ilan ediyor, ancak öyle bir anayasa değişikliği getiriyor ki, hukukçulara göre anayasaya aykırı. Milletvekilleri, komisyonda kendilerini savunmadan dokunulmazlıkları kaldırılacak.

Esas dokunulmazlıkları kaldırılması gerekenler dışarıda bırakılmış.

Bu da alkışlanıyor.

CHP kürsü dokunulmazlığı dışında tüm dokunulmazlıkların kaldırılmasını istediğinde iktidarın verdiği yanıt çok ilginç:
"Yargı bağımsız değil. Hepiniz tutuklanabilirsiniz"

Aslında durum böyle ise, itiraf ettikleri gibi, yargı AKPnin kontrolünde ise, neden korktuklarını anlamak mümkün değil. 

Hâlâ Ankarada yargıçların var olduğu gerçeğinden mi çekiniyorlar?

İktidar döneminde nereye el atıldı ise ellerinde kaldı.

TMSFnin el koyduğu bankalar, şirketler büyük bir gizlilik içinde elden çıkarılıyor. Ne var ki, devleti, milleti dolandıranların yine büyük bölümü yurt dışına kaçıverdi.

Mehmet Karamehmet ve Erol Aksoy gibi bir kaç iş adamı dışında büyük bölümü başka ülkelerde günlerini gün ediyorlar.
TMSF yurt dışına kaçma ihtimali olanları gözetim altına almak, kurdurdukları şirketleri bulmak yerine, bir bölümüne sanki göz yumdu.

Bunlardan bir kaçını da hem daha önce çalıştığım gazetede, hem de bu sütunlarda yazdım. Bir Allahın kulu bu nedir diye sormadı.

Soramadığını kişiler, şimdi yurt dışında, bir kısmı hapis cezasına çarptırılmasına karşın kaçmayı nasıl başardı? Hatta bunların arasında İnterpol tarafından arananlar bile var.

Üzülerek söylemek gerekirse, bu konuda TMSF kadar iktidar da suçlu. 

Ne yazık ki, ülkeyi soyanlar, dolandıranlar korunuyor, arka çıkılıyor sanki. 

Toplam 553 defa okunmuştur.

Nahit Duru diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.