Nahit Duru
Nahit Duru - Yarınlarımız bir kişinin iki dudağına bırakılmayacak kadar önem

Yarınlarımız bir kişinin iki dudağına bırakılmayacak kadar önem

Referanduma geri sayım başladı.  Pazar günü Anayasa değişikliği için oy vereceğiz. Mühür; Hayır tercihi için kahverenginin, evet tercihi içinse beyazın üzerine vurulacak.

 İyi de neye göre oy vereceğiz. Çok uzun zamandır alanlarda, ekranlarda her görüşü, daha ziyade de Cumhurbaşkanını, Başbakanı, Bakanları, AKP yöneticilerini izliyor, gazetelerde okuyoruz. Yani, medyada Hayırcıların esamesi okunmuyor ama yine de sizlere ulaşabilmek için, güçlerince reklam vermeye çabalıyorlar medyaya.

 Gelelim neden HAYIR veya evet vereceğimize. Her şeyden önce dinlediklerimizi, okuduklarımızı akıl süzgecinden geçireceğiz. Mantığımız ne diyor ona bakacağız.

 Sonra vicdanımıza kulak vereceğiz. Hayırcıların söyledikleri mi doğru, evetçilerin mi diye akıl süzgecinden geçireceğiz.

 Tek adam sistemi isteyenlerin bugüne kadar önlerinde hangi engel vardı diye kafa yoracağız.

 Ülkeyi teröre neredeyse teslim edenlerin, onlarla pazarlık yapanların, sınırda teröristler için çadır mahkemeleri kurduranların, teröristler kentlerde tünel kazarken müdahale etmeyenlerin kimler olduğunu da düşüneceğiz kuşkusuz.

 Sonra, bakacağız bizler Fetö dediğimizde, bize saldırıp, Onu Türkiyeye davet edip övenlerin, ne istedin de vermedik  diyenlerin dediği gibi mi oy kullanacağız, yoksa her türlü teröre her zaman karşı çıkanların gösterdiği yönde mi tercihimizi belirleyeceğiz.

 Evet mi HAYIRlı olacak, HAYIR mı HAYIRlı olacak ona bakacağız.

 Duygularımızdan arınıp, vicdanımıza göre tercihimizi yapacağız. Tercihimiz ne olursa olsun mutlaka ama mutlaka sandığa gideceğiz.

 Bir aksilik olmazsa Pazar günü Hayırlısıyla sandığımızda HAYIR yönünde oyumuzu kullandıktan sonra, 90nını aşmış anamı alıp oyunu kullandıracağım.

Cumhuriyet kadını anam Nadide Duruyu…

Sonra bir şeye daha bakacağız kim doğru söylüyor kim yalan…

Akıl süzgecimizden geçireceğiz bu konuyu da.

Yıllarca PTT Müdürü, sonra da Petrol Ofisinde Genel Sekreter Yardımcılığı yapmış olan, geçici görevle TBMM hesaplarını toparlayan rahmetli babam A. Kemal Duru yalanla ilgili şunları söylerdi:

Bizim halkımız, yalandan korkmaz, yılandan korkar. Bilmezler ki, her kötülüğün başı yalandır. Yalan herkese, yılan olsa olsa bir kişiye zarar verir. Yalancı, yalanından çıkar ve makam sağlar. Yılan ise kendisini korumak için saldırır. Yalanla insanımızı kandırabilirler. Bir de bu yalana dini motif katarlarsa halkımız hemen inanır…

Babam, bu sözleri söylediği tarihlerde gazeteciler, köşe yazarları siyasilerin yanlışlarını belirtir, işin doğrusunu yazarlardı.

Şimdi, ne yazık ki Türk basını siyasileri geçti. Her konuda, her gün yalan üstüne yalan yazmaktan, ekranlarda, mikrofonlarda söylemekten utanmıyor, çekinmiyorlar.

Siyasiler de, bu yalanlara sarılıp olayları daha öteye götürüp, kendileri gibi düşünmeyenleri aynen gazeteciler gibi, utanmadan sıkılmadan karalayabiliyor.

Onun için doğrucuların mı, yalancıların mı gösterdiği yoldan gideceğiz.

Yalanlar gerçek gibi göstermeye çalışanlar birbirleri ile yarışıyorlar.

Kendisine gazeteci diyen yandaşlar, referandum sonunda kazanç sağlayacak siyasiler yalanları ile HAYIRları  evete çevirmeye çabalıyorlar?

Ben kararımı verdim.

Şimdi sizler, ülkeyi 15 yıldır tek başına yönetenlerin lehinize ne yaptıklarını, hangi sözlerini tuttuklarına da bakacaksınız kuşkusuz.

Düşüneceksiniz; HAYIR oyu verirsek ne olacak, evet dersek kim kazanacak.

Düşünüp, tercihinizi yapacaksınız.

Unutulmamalı ki, yarınlarımız bir kişinin iki dudağından çıkacak sözlere bırakılamayacak kadar önemlidir.

Referandum sonucunun ülkemiz için Hayırlı olacağını düşünüyorum….

">

Toplam 738 defa okunmuştur.

Nahit Duru diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.