Yemen ve resmin diğer yarısı !

Kanlı çatışmalar durmaksızın sekiz yıldır devam ederken, ülkede yoksulluk, salgın hastalıklar ve kıtlık derecesine varan gıda eksikliği yaşanan acıların temel sebebi. 2.2 milyon insan yetersiz beslenme nedeniyle açlığın eşiğinde, yarım milyondan fazla çocuk ve yetişkin kritik enfeksiyon hastalıkları ile mücadele ediyor. 
Birleşmiş Milletler, Yemen'de 2015 yılından bu yana yaşanan kanlı çatışmaları, dünyanın en kötü insani krizini olarak tanımlarken yaşanan trajedinin nedenlerinin kontrol altına alınamadığı için, ekonomide çöküş, sağlık sistem, ulaşım, su ve eğitim temel hizmetlerin verilmemesi, geçim kaynaklarının eksikliği ve memur maaşlarının ödenmemesine neden olduğunu açıkladı.

Geçen Nisan ayında, Birleşmiş Milletler'in Yemen İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, 17 milyon Yemenlinin hayat kurtaran insani yardıma ihtiyacı olduğunu söylerken, güvenlik raporlarında, çatışmalar sonucunda 4,3 milyon kişinin evini terk ettiğini ve bunların, vadilerde, çöllerde ve kentsel alanlardaki boş alanlara yerleştikleri bilgisi yer aldı.

Yemen'deki durumu gösteren kasvetli tablonun yanında ülkedeni bazı istikrarlı bölgeleri ziyaret edenler resmin diğer yüzü ile karşılaşıyor. Bu alanlardaki limanlar son on yılın en parlak dönemini yaşıyor. Aynı Husilerin kontrolünden uzak ülkenin batı kıyısındaki bölgeler ile  hükümetin kontrolü altındaki alanlar için de geçerli. Diğer alanlarda ise ağır yoksulluk göze çarpmaktadır.

Yemen'e ve Yemenlilere yardım sağlayan ülkelerden bazek kısmen bazende  tam destek alan birçok bölgede büyük bir hareketlilik yaşandığı ve ticari sektörlerin yeniden faaliyete başladığı da bir gerçek. Şüphesiz ki Yemen'deki felaketin boyutu, uluslararası yardım kuruluşlarının ve bazı bağışçı ülkelerin acil müdahaleleri olmasaydı, çok daha yıkıcı olacaktı. Özellikle Birleşmiş Milletler, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve başta Suudi Arabistan ve BAE olmak üzere Körfez ülkeleri tarafından sağlanan yardımlar ülkeye büyük katkılar sağlamaktadır.
2021 yılına kadar Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen'deki insani yardım faaliyetleri için 23 milyar dolar civarında bir bütçe kullandı. Bunun yüzde 34'ü insani yardım ve yüzde 66'sı savaş sonucu tahrip olan sivil hava alanlarının rehabilitasyonu ve güvenliğin korunması ve istasyonlar, sağlık merkezleri ve okulların inşa edilmesi ve yenilenmesi, su projeleri kurulması gibi kalkınma projelerine harcandı.
Körfez ülkelerinden doğrudan veya BM yardım kuruluşları aracılığıyla Amerikan ve Avrupa'dan gelen destek olmasaydı, Yemen kıtlık uçurumunun eşiğine gelme riskiyle karşı karşıyaydı.
Emirlik Kızılayı tarafından geçtiğimiz Nisan ayında hayata geçirilen "Ramazan Meir" projesi kapsamında Ramazan ayı boyunca 6 ilde 7 milyon kişiye yetecek gıdayı yardımı yapıldı. Ayrıca Emirlikler Otoritesi, Aden Hint, Hadhramaut'taki Al Rayyan ve Hint Okyanusu'ndaki biyolojik çeşitlilik açısından eşsi bir zenginlik sahibi olan Sokotra Adasındaki Havalimanı'nın rehabilitasyonunu da üstlendi. Eğitim Bakanlığı'ndan bir kaynağa göre, Aden kentindeki 149 eğitim binası ve batı kıyısındaki 39 okul projesi hayata geçirildi.  Sokotra'dakine benzer projeler de  Shabwa, Lahj, Taiz, Al-Dhalea ve Abyan şehirlerinde desteklendi.

Birleşmiş Milletler, Yemen'deki sağlık sektörü altyapısının yüzde 50'sinin tahrip olduğunu ve hizmet dışı olduğunu söylüyor. Emirlikler Otoritesi, sağlık sektöründeki çalışma programlarının izlenmesine dayanarak,
Hadhramaut, Aden, Sokotra ve Shabwa illerindeki 23 hastane ve sağlık merkezini rehabilite etti, ekipman, tıbbi cihaz ve ambulans desteği sağladı.

Aynı süreçte, Yemen'e Korona salgını sırasında 122 ton BAE yardımı ulaştırıldığı, Batı Kıyısı ilçelerinde yaklaşık 600 bin ailenin içme suyuna kolay erişimini sağlayan 32 su projesi hayata geçirildi. 
Aden ve çevresinde "Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu" aracılığıyla güvenlik ve askeri işlerin yönetimi sırasında, Emirlik kuvvetleri, yerel güçleri rehabilite edip ve onlara finansal ve lojistik destek sağlayarak bu bölgelerdeki güvenlik sistemini yeniden şekillendirilmesine yardımcı olarak, cihatçı El Kaide örgütünün ve Husi grubunun güvenlik birimlerine sızma girişimlerini engelleme adımlarına ve özellikle diğer şehirlere kıyasla güvenli bir ortamın mevcudiyeti kurulup hayatın normale dönmesine yardımcı oldu.

Sokotra valiliğinden bir yetkiliye göre, insani alanda çalışan Emirlik kurumları, düzenli elektrik akışını sağlamak için konutlara güneş enerjisi sağlanması projesinin yapımının da üstlendiğini söyledi. Yardım kaynağı, "Emirlik kalkınma programları, Aden Havalimanı'nın rehabilitasyonu gibi sürdürülebilir projelere fayda sağladığına" dikkat çekti.