Yeni Türkiye’nin ‘yeni’ AKP’si: Kayyum politikasından vazgeçilecek mi?

Bayram molası, herkesi normal gündemine döndürmüş gibi görünse de siyaset masalarında halen seçim yenilgisinin tortusu var.

PARTİ İÇİ GRUPLAŞMA

Sonuçta tüm değerlendirmeler, partideki ortak hareket ruhunun yok oluşunu, birbirinin varlığından pek hoşlanmayan çok sayıda gruplaşmanın varlığını gösteriyor. İktidar yandaşlarının atışması da bunun göstergesi. AKP kulislerinden, seçim yenilgisi ve sonrasına ilişkin analizlerden bir bayram seçkisi yaptık;

TERÖR KOZU

AKP’ye her seçimde avantaj sağlayan "Dini argümanlar ve terörle mücadele" söylemi bu kez kullanılamadı. Nedenlerden biri, bunun seçmenin önceliklerinden biri olmadığının saptanmasıydı. Diğeri ise böyle bir ortamın hazırlanamaması. Partide, terör korkusu ve güvenlikçi anlayışa yönelik propaganda malzemesi üretmek konusunda gerekli desteğin sağlanamadığı konuşuluyor. Özellikle yerel seçimlerde DEM-PKK ilişkisi kurmanın olumsuz etkileri de geri adım attırdı.

Emekli Tümamiral Bağcıoğlu’nun isyanı: "Çelenksiz" bırakılan Türk Silahlı Kuvvetleri

DEM VE KAYYUM

Konu DEM’den açılmışken, Van belediye seçimlerinde yaşanan krizin ardından ‘kayyım’ konusunda iktidarın ne yapacağı da merak ediliyor. Bir önceki yerel seçimdeki hava pek yok. Bu kez daha temkinli yorumlar yapılıyor. Bugünden yarına adım atılmayacağı, ancak PKK ile ilişkisi saptanan belediye başkanlarıyla ilgili tek tek kayyım uygulamasına gidilebileceği iddia ediliyor.

FARKLI KAFALAR!

Özellikle İstanbul’da CHP adayı Ekrem İmamoğlu hakkında ‘balya balya para taşıdılar’ videosu partide ciddi krize neden olmuş. Bu videonun kampanya ekibine ve genel merkeze daha önceden geldiği, görüntülerin 2019 yılına ait olduğu için kullanılmasının faydası olmayacağının düşünüldüğü aktarılıyor. Ancak partide bu tür mizansenleri seven bir ekip tarafından parti yönetiminden bağımsız paylaşıldığı anlatılıyor. Partideki ekipleşmenin ve tek kanaldan karar alma yetisinin kaybedildiğinin başka bir göstergesi.

ENFLASYON MASALI…

Tabiki asıl gündem ekonomi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, her ortamda derdini anlatmaya çalışıyor. AKP’lilerin kendisine sorduğu en önemli soru, enflasyonun ne zaman dizginleneceği. Bakan her ortamda ‘enflasyon hedeflerini’ şöyle anlatıyor:

"Ekonomi programımıza güveniyoruz. En kötü dönemi geride bırakıyoruz. Enflasyon kur dengesi kuruluyor. Mayıs ayında enflasyonu baz etkisi nedeniyle yüzde 73 bekliyoruz. Temmuz ayında yüzde 40 civarına gerileyeceğini düşünüyoruz. Enflasyon ve döviz kuru bir dengeye oturacak. Hedefimiz üç yıl sonra enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek…" Bu sözler, seçim hezimetini üstünden atamayan partililere henüz heyecan vermiyor…

TOP BURADAN DÖNER Mİ?

AKP kurmayları arasında, "Millet bize iyi bir tokat vurdu. Tokadı genel seçimlerde değil, şimdi vurarak, ‘kendini düzelt’ dedi. Seçmenimiz başka bir partiye gitmek yerine sandığa gitmedi. Yeniden Refah Partisi bizden beklediğinden az oy aldı. Onların güçlenmesi geçici. Kalıcı olmaması bize bağlı. Seçimden sonraki süreç, iyi yönetilmeli. 4 yıllık süre var. Bu dönem bize bir fırsat sunuyor. Dar zamanlar büyük fırsatlar doğurur. Bu dönemi iyi değerlendirirsek seçmenin güvenini yeniden kazanabiliriz" değerlendirmesi yapanlar var. Ancak ilginç olan ‘partinin eski reflekslerine dönemeyeceğine’ inananların sayısının fazla olması…

Nuray Babacan