Yüksek Mimar Burak Şendur Mekân Algısını Etkileyen Faktörler Hakkında değerlendirmede Bulundu
Yüksek Mimar Burak Şendur Mekân Algısını E... Birçok tanımı yapılan mekan; kişiyi dış ortamdan belirli bir seviyede ayıran ve içinde eylemlerin yapılmasına imkan veren boşluk olarak açıklanabilinmektedir.
Yüksek Mimar Burak Şendur Mekân Algısını Etkileyen Faktörler Hakkında değerlendirmede Bulundu
Birçok tanımı yapılan mekan; kişiyi dış ortamdan belirli bir seviyede ayıran ve içinde eylemlerin yapılmasına imkan veren boşluk olarak açıklanabilinmektedir. Elbette, içerisinde sürekli olarak yer aldığımız mekanlar, öğelerin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Algı ise duyular aracılığıyla bilgi ve tecrübelerin süzgeçten geçirilerek yorumlanma sürecidir. Yüksek Mimar BURAK ŞENDUR, bu konu ile ilgili bilgilerini şu şekilde paylaşıyor; “Mekan algısı aslında tamamen kişinin mekanda ya da çevresinde daha önceden kazandığı deneyimler sonucunda mekanın hatırlanması ile alakalı bir durumdur. Yani mekan ve insan sürekli bir etkileşim içerisindedir. Bundan dolayıdır ki mekanın sahip olduğu bütün öğeler, kişileri sürekli olarak uyarır ve mekanın sınırları, renkleri, dokusu gibi nitelikleriyle de kişi tarafından kavranmaya çalışılır.”
Mekânsal uyarımını etkileyen çeşitli algı türlerinin de olduğunu anlatılarına ilave eden deneyimli tasarımcı BURAK ŞENDUR, algı türlerinin boyutsal, görsel, ısısal ve işitsel algı olarak çeşitlendiğini dile getiriyor. İç mekanda görsel algıyı etkileyen tasarım faktörlerinin de ilkinin “Biçim” olduğunu söyleyen ünlü mekan tasarımcısı, bu faktörün kendi içerisinde de şu şekilde beşe ayrıldığını belirtiyor;
● Yakınlık ilkesi: uyarıcılar birbirleriyle yakın olduklarında gruplaşma eğilimi gösterirler ve bu şekilde algılanırlar.
● Benzerlik ilkesi: biçimler benzer olduklarında da grup olurlar.
● Devamlılık ilkesi: bu ilkede biçimler kendi aralarında organize olmuşlardır.
● Kapalılık ilkesi: devamlılık gösteren uyarıcılar bir alanı kapsarsa farklı bir grup olarak algılanır.
● Çevreleme ilkesi: aynı şekilde ilerleyen figürlerin grup meydana getirmesidir.
İkinci faktörün ise “Renk” olduğunu ekleyen tasarımcı Billur Eş, rengin insan üzerinde psikolojik bir etkisi olduğunu dile getiriyor. İç mekanlarda ve kendi tasarımlarında sıkça kullanılmış olan renklerin algı üzerinde ki etkilerini de anlatıyor;
● Mavi: temizlik, rahatlık ve sessizlik etkisine sahiptir.
● Yeşil: içinde barındırdığı sarı ya da maviye göre karakteri değişse de huzur ve mutluluk sağlar.
● Turuncu: güneşin rengi olmasından da kaynaklı olarak sıcaklığı ve aktif enerjiyi temsil eder. ● Mor: bilinmezlik ve gizliliği simgeler.
● Beyaz: diğer renklerin olamayacağı kadar saflığın öncüsüdür.
● Sarı: neşe ve canlılık veren etkisi vardır.
● Kırmızı: güven vermesiyle beraber, gücün ve tutkunun rengidir.
Alanında başarılı tasarımcı, mekanın neye hizmet edeceğine göre renk seçiminin doğru yapılmasının çok önemli olduğunu ve mutlaka bütün bu etkilerin göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini ekliyor. BURAK ŞENDUR;
“Diğer faktörler ise malzeme, ışık ve doku şeklinde karşımıza çıkıyor. Malzemelerin sahip olduğu onca fiziksel özellikler algı üzerinde çok fazla etkiye sahiptir ve ışık ise özellikle renklerin yansıması konusunda önemli bir yere sahiptir. Doku ise dokunsal olarak insanla devamlı temas içerisinde olduğu için algının öncüleri arasındadır.”
Yüksek Mimar Burak Şendur Mekân Algısını Etkileyen Faktörler Hakkında değerlendirmede Bulundu
Birçok tanımı yapılan mekan; kişiyi dış ortamdan belirli bir seviyede ayıran ve içinde eylemlerin yapılmasına imkan veren boşluk olarak açıklanabilinmektedir. Elbette, içerisinde sürekli olarak yer aldığımız mekanlar, öğelerin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Algı ise duyular aracılığıyla bilgi ve tecrübelerin süzgeçten geçirilerek yorumlanma sürecidir. Yüksek Mimar BURAK ŞENDUR, bu konu ile ilgili bilgilerini şu şekilde paylaşıyor; “Mekan algısı aslında tamamen kişinin mekanda ya da çevresinde daha önceden kazandığı deneyimler sonucunda mekanın hatırlanması ile alakalı bir durumdur. Yani mekan ve insan sürekli bir etkileşim içerisindedir. Bundan dolayıdır ki mekanın sahip olduğu bütün öğeler, kişileri sürekli olarak uyarır ve mekanın sınırları, renkleri, dokusu gibi nitelikleriyle de kişi tarafından kavranmaya çalışılır.”
Mekânsal uyarımını etkileyen çeşitli algı türlerinin de olduğunu anlatılarına ilave eden deneyimli tasarımcı BURAK ŞENDUR, algı türlerinin boyutsal, görsel, ısısal ve işitsel algı olarak çeşitlendiğini dile getiriyor. İç mekanda görsel algıyı etkileyen tasarım faktörlerinin de ilkinin “Biçim” olduğunu söyleyen ünlü mekan tasarımcısı, bu faktörün kendi içerisinde de şu şekilde beşe ayrıldığını belirtiyor;
● Yakınlık ilkesi: uyarıcılar birbirleriyle yakın olduklarında gruplaşma eğilimi gösterirler ve bu şekilde algılanırlar.
● Benzerlik ilkesi: biçimler benzer olduklarında da grup olurlar.
● Devamlılık ilkesi: bu ilkede biçimler kendi aralarında organize olmuşlardır.
● Kapalılık ilkesi: devamlılık gösteren uyarıcılar bir alanı kapsarsa farklı bir grup olarak algılanır.
● Çevreleme ilkesi: aynı şekilde ilerleyen figürlerin grup meydana getirmesidir.
İkinci faktörün ise “Renk” olduğunu ekleyen tasarımcı Billur Eş, rengin insan üzerinde psikolojik bir etkisi olduğunu dile getiriyor. İç mekanlarda ve kendi tasarımlarında sıkça kullanılmış olan renklerin algı üzerinde ki etkilerini de anlatıyor;
● Mavi: temizlik, rahatlık ve sessizlik etkisine sahiptir.
● Yeşil: içinde barındırdığı sarı ya da maviye göre karakteri değişse de huzur ve mutluluk sağlar.
● Turuncu: güneşin rengi olmasından da kaynaklı olarak sıcaklığı ve aktif enerjiyi temsil eder. ● Mor: bilinmezlik ve gizliliği simgeler.
● Beyaz: diğer renklerin olamayacağı kadar saflığın öncüsüdür.
● Sarı: neşe ve canlılık veren etkisi vardır.
● Kırmızı: güven vermesiyle beraber, gücün ve tutkunun rengidir.
Alanında başarılı tasarımcı, mekanın neye hizmet edeceğine göre renk seçiminin doğru yapılmasının çok önemli olduğunu ve mutlaka bütün bu etkilerin göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini ekliyor. BURAK ŞENDUR;
“Diğer faktörler ise malzeme, ışık ve doku şeklinde karşımıza çıkıyor. Malzemelerin sahip olduğu onca fiziksel özellikler algı üzerinde çok fazla etkiye sahiptir ve ışık ise özellikle renklerin yansıması konusunda önemli bir yere sahiptir. Doku ise dokunsal olarak insanla devamlı temas içerisinde olduğu için algının öncüleri arasındadır.”
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.