Zeydan'dan kayyum açıklaması geldi: "Halkın iradesine çökme girişimidir"
Zeydan'dan kayyum açıklaması geldi: "Halkın ... Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan, son günlerde Van'a bir kez daha kayyum atanacağına iddilarına ilişkin yaptığı açıklamada, kendisi hakkında verilen kararın Yargıtay tarafınca bozulmasına tepki gösterdi.
31 Mart yerel seçimlerinde AKP'li adaya fark atarak Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı seçilen DEM Partili Abdullah Zeydan, seçime 2 gün kala mesai bitiminden 5 dakika önce memnu hakları elinden alınmış ve seçim sonrası mazbatası AKP’li Abdulahat Arvas’a verilmişti. Bu durum, başta Van olmak üzere birçok ilde protestolara yol açmıştı. Yüksek tepki üzerine karar geri alınmış ve Zeydan mazbatasına kavuşmuştu.
Ancak yakın zamanda Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Zeydan’ın yasaklı haklarının iadesine dair kararının "görevsiz şekilde verildiği" gerekçesiyle, kararın hukuki geçerliliği olmadığına karar vererek, bu kararı bozdu. Bu gelişme, Esenyurt'tan sonra kayyum atanma ihtimalinin Van'da da gündeme gelmesine yol açtı.
Zeydan, kendisi hakkında verilen karara ilişkin açıklamalarda bulunmuş oldu.
Zeydan, şunları söyledi:
''Halkın seçme ve seçilme hakkına bir saldırı, hukuka, adalete, demokrasiye hukukla alakası olmayan bir karar. Bunu nerden mi biliyoruz? Dün bu karar bizlere ve avukatlarımıza tebliğ edilmeden çarşaf çarşaf yandaş medyada gösterildi. Bizim hala UYAP ve e- devletlerimize işlememiş fakat bu çamur medyasına servis edilmiş ve orada bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Şunu baştan belirtelim biz seçme ve seçilme hakkımızı yani memnu haklarımızı bu ülkenin mahkemelerinden aldık ve orada kesinleşti. Eğer gerçekten bir hukuksuzluk ve süre hesaplaması yanlışı var ise yerel mahkeme 3 hakim üyeden oluşuyor. Neden böyle bir karara imza attı? Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı neden bu karara itiraz etmedi ve bu karar kesinleşti?
Şimdi biz bu ülkenin mahkemesinin verdiği ve kesinleşen bir karara güvenerek seçimlerden önce Van İl Seçim Kurulu’na başvurduk. Van İl Seçim Kurulu da seçilebilme yeterliliğimiz önünde hiçbir engelin olmadığına karar verip biz halkın terazisine çıktık. Sevgili Eş Başkanımız Neslihan Şedal ile mitingler yaptık ev ev dolaştık. Van halkı 13 ilçe belediyesi ve Van Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere 14 belediyenin 14’ünü bizlere teslim etti.
"HALK BÜYÜK BİR ONURLA İRADESİNİ SAHİPLENDİ''
AKP'nin kayyum düzenine ve yolsuzluk ile hırsızlıkla ilişkilendirdiği sisteme karşı itirazını yüksek sesle dile getiren Abdullah Zeydan, bu düzeni kabul etmediğini belirtti. O dönemde, özellikle AKP il başkanı ve adayının müdahaleleriyle, seçimlerden bir gün önce mahkemenin kesinleşen memnu hakları kararını iptal etmek için bir girişimde bulunulduğunu ifade etti. Zeydan, bu hareketi yargıyı sopa gibi kullanarak halkın iradesine müdahale etmeye yönelik bir tuzak kurmak olarak nitelendirdi. Bu durumu, demokrasi, hukuk ve adalete karşı bir saldırı olarak tanımlayan Zeydan, halkın büyük bir onur ve direnişle hukuku, demokrasi ve kendi iradesini savunduğunu vurguladı. Sonunda, bu yanlış kararın Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edildiğini belirtti.
"2019 YILINDA BU TÜR EMSAL KARAR VAR"
Şimdi Yargıtay bu kararı verirken kanun yararına bir karar verdiği zaman, kendi Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 2019 senesinde aldığı emsal bir kararı var. Bunun tarih ve sayısını genel merkezimiz basınla paylaştı. Şunu diyor 'evet kanun yararına eğer bir hata varsa bunu düzeltiyor ama sanık aleyhine işlememesi gerektiğini de söylüyor.' Yani bu 309'uncu maddenin 'C' bendini uyguluyor. Bundan önceki bütün Yargıtay kararlarında bu madde uygulanmış fakat bizim bu kararımızda bunun uygulanmadığını görüyoruz. Dolayısıyla yine burada kişiye özgü siyasi bir talimatla yargının yeniden kullanıldığı, yargı mensuplarının hukuka ve mevcut yasaya uymadığının da bir kanıtıdır. Dolayısıyla bu bir siyasi karardır. Bizler bu siyasi kararı kabul etmeyeceğimizi sonuna kadar halkımızın iradesini onurunu haysiyetini koruyacağımızı ilk günden beri söyledik.
8 aydır Van belediyeleri halkın belediyeleri olduktan sonra hırsızlık ve yolsuzluk düzeni bittikten sonra halkımızın emrinde nasıl cansiperane çalıştığımızı kısıtlı imkanlarda da olsa halkın kaynaklarını halka hizmet için kullandığımızı birebir Van halkı da şahittir.
Benim hakkımda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bu mahkumiyete ilişkin verdiği ihlal kararları var. Benim siyasi saiklerle tutuklandığımı, yargılamalarının siyasi talimatlarla yapıldığını, hukuka adalete dayanmayan delillerle mahkum edildiğime AİHM 18'inci madde başta olmak üzere çok ağır ihlal kararları vermiştir.
AİHM kararları Anayasamızın 90. maddesine göre bağlayıcı olmasına rağmen ve bizler hem bunu yerel hem yargıtay mahkemelerine sunmamıza rağmen sanki bu AİHM kararları yokmuş gibi davranmışlardır. Dolayısıyla bu da bu sürecin hukuki ve adaletli bir süreç olmadığının kanıtıdır. Bizler halkımıza güveniyoruz. Halkımız sonuna kadar iradesine onuruna sahip çıkacaktır. Bizler adalet hukuk yerini bulana kadar demokratik tepkimizi kullanacağız.
"HALKIMIZIN ONURUNU İRADESİNİ KORUYACAĞIZ"
Mazbatanın bizden alınarak Van halkının alın teriyle tırnaklarıyla elde ettiği mazbatanın bizden alınarak AKP’nin ya da başka partinin adayına verilmesini asla bizde kabul etmeyeceğiz. Van halkı da kabul etmeyecektir. Mazbata ve takdir Van halkınındır. Eğer biz bu halka layık hizmetler yürütmemişsek bunun hesabını halk bizlerden sandıkta sorar. Böyle yargı kumpaslarıyla vatandaşa tuzak kurarak önce seçme, seçilme ve memnu hakkını vererek sonra seçildikten sonra ‘kusura bakma, biz bu mazbatayı sizden, eş başkanlardan Vanlılardan alıp başkalarına vereceğiz’ tarzındaki pratikleri ne Allah kabul eder, ne vicdan kabul eder, ne de bu halk kabul eder, biz de kabul etmeyeceğiz. Halkımızın iradesini, onurunu, demokrasiyi, adaleti büyük bir gururla korumaya ve savunmaya devam edeceğiz.
''TÜRKİYE TOPLUMUNUN KAYYUMA İHTİYACI YOK"
MHP lideri Bahçeli ve hükümet kanadında bazı isimlerin medyaya yansıyan bazı açıklamaları oldu. Sanki gerçekten bir toplumsal barış yapılacak gibi açıklamaları var. Bunlar ne olursa olsun. Toplumsal barışın sağlanması adına kıymetlidir. Ancak objektif, somut pratikleri kayyum ve irade gaspı Kürt halkını yok saymak olmamalıdır. Yargı eliyle seçme ve seçilme hakkına tuzak kumpas kurularak halkın seçme ve seçilme hakkı elinden alınmamalıdır.
Tırnak içerisinde siz 'kucaklaşalım Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne aidat bağıyla bağlanalım' derken sanki buradaki halk bu ülkeye ait değilmiş seçme ve seçilme hakkı yokmuş pratikleriyle bu ülkenin geleceğine bir katkı sağlanamaz. Hukuk, adalet ve demokrasi işlemezse 85 milyon yurttaş birlikte biz kaybederiz. Dolayısıyla her insanın aklı selim davranması lazım hukuku, yargıyı bir sopa olarak kendi menfaatleri için kullanmaması lazım. Türkiye toplumunun ihtiyacı kayyum, irade gaspı, demokrasiyi, Anayasa'yı, hukuku ayaklar altına almak değil, toplumsal barışın sağlanması ve her insanın empati duygusuyla birbirleriyle kucaklaşmasıdır, olması gereken de budur.''
"Zeydan'dan kayyum açıklaması geldi: "Halkın iradesine çökme girişimidir"" haberi, 04 Aralık 2024 tarihinde yazılmıştır. 04 Aralık 2024 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Zeydan'dan kayyum açıklaması geldi: "Halkın iradesine çökme girişimidir" haberi 2024 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Zeydan'dan kayyum açıklaması geldi: "Halkın iradesine çökme girişimidir" 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 05 Aralık 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.