AKP Grup Başkanı Güler'den Emeklilik Maaşlarıyla İlgili Kritik Açıklama!

AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, 1 Ekim'de başlayacak olan 28. Dönem 3. Yasama Yılı öncesinde emeklilik ve sosyal güvenlik sistemleri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Güler, özellikle 2025'te emekli olacak kişilere 2024'e göre daha düşük maaş bağlanacağına yönelik iddiaları ele alarak bu konuda net açıklamalarda bulundu.

KANUN TEKLİFİ HAZIRLANMADI

Güler, bu iddialara ilişkin henüz hazırlanmış bir kanun teklifi olmadığını belirtti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın konuyla ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü ve enflasyonun maaşlar üzerindeki etkisinin kapsamlı bir raporla değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu raporun sonucuna göre adil ve dengeli bir çözüm bulunabileceğini ifade eden Güler, şu anda sayısal verilerle bu iddiaların desteklenmediğini söyledi.

OTOMATİK KATILIM SİSTEMİ VE TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİ

Abdullah Güler, Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) işveren katkısıyla ikinci basamak bir emeklilik sistemine dönüştürülmesi gerektiğini dile getirdi. Uluslararası ölçeklerde değerlendirilen bu çalışmanın yılbaşından sonra gündeme geleceğini belirtti. Ayrıca, emeklilik sisteminin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması için kapsamlı reformlar yapılması gerektiğine dikkat çekti. Prim miktarları, emeklilik yaşı ve aylık bağlama oranlarının daha dengeli hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

EMEKLİLİK SİSTEMİNDEKİ DENGE

Türkiye’de şu anda 16 milyon 150 bin emekli ve yaklaşık 27 milyon prim ödeyen çalışan bulunduğunu açıklayan Güler, bu oranın gelişmiş ülkelerdeki seviyelere çekilmesinin önemine vurgu yaptı. Bazı illerde emekli sayısının çalışan sayısını aştığını belirten Güler, emeklilik sisteminin sürdürülebilirliği açısından bu dengenin iyileştirilmesi gerektiğini kaydetti.

KALICI VE ADİL BİR ÇÖZÜM İÇİN REFORMA İHTİYAÇ VAR

Güler, emeklilik sistemine yönelik daha kalıcı, adil ve sürdürülebilir bir çözümün bulunması gerektiğini ifade etti. Gelişmiş ülkelerdeki emeklilik sistemleri örnek alınarak, her kesimin katkısıyla bir çözüm bulunmasının Türkiye ekonomisine yük getirmeyen bir model yaratmak açısından önemli olduğunu belirtti.