Akşener'den İYİ Parti 3. Olağan Kurultayı'nda çok sert sözler: CHP'den 15 milletvekili istemek hayatımın en bü

Akşener'in cümlelerini satırbaşları şu şekilde:

"Milletimizin sesine kulak vermek için il il gezdik. Sosyalleşmek için gezmedik. Bu partiyi büyütmek, milletimizin sesini dinlemek için evleri dolaştık. Dedikodu etmek yerine milletimizin sesini dinledik. Bu talep bizim işimize gelmez demedik.

'İftira atmak yerine, kapı zillerini çaldık'

Dedikodu yapmak, iftira atmak yerine kapı zillerini çaldık. Çünkü biz daima hakikatin peşinden gittik. Yapılamaz denilen her şeyi yaptık. Aşılamaz sanılan engelleri teker teker aştık. Milletimiz bu partiyi kurdu biz sadece tabelayı astık. İşte tam da bu nedenle İYİ Parti'nin yolculuğu milletimizin yolculuğudur.

'İçimizden yapılan iftiraları affetmeyeceğim'

Biz bu günlere hiç de kolay gelmedik. Davamız zorlu olduğu için nice zorluğa direndik. Hele ki bir şey olamadığına öfkelenip, bizati içimizden yapılan iftira ve çirkinliklere göğüs gerdik. Benimle ilgili pis iftiralara şahit oldum. Allah bana bunu gösterdi. Asla affetmeyeceğim. Hep birlikte hesaplaşacağız. Zengin olmak için gelmedik bu günlere. Zengin olmayı hayal edenler; kapı dışarı. Burada böyle bir şey yoktur.

Ben Meral Akşener, ben oylarınızla genel başkanlığa seçilmiş başka hiçbir sıfatı olmayan buradaki tek kişiyim. Beni satın alabilen oldu mu?

Bugün Meral Akşener'i düşmanlarının suçlamadığı iftiralarla suçladınız. Kahrolun! İşte bu yüzden bizim siyaset anlayışımızın yönü, ustası aziz milletimizdir. Millet iradesinin ölçüsü sandıktır.

'Ben hesap vereceğim, siz de hesap vereceksiniz'

Şu sandığa gelmeden evvel, parti içindeki sandıklardan konuşalım. Beni genel başkan seçtikten itibaren çeşitli yöntemlerle demokrasiyi buluşturmaya çalıştım. Önce, kurultayda iki kere blok liste yaptım itiraz ettiniz. Son insan işaret etmeden çarşaf yaptım. Çarşaf listede anahtar listeler çıktı. Seçilemeyenler su koyuverdi. Anladım ki o gün benim görevim insan seçtirmekmiş. Benim başka bir hakkım yokmuş. Sonra bir yarı çarşaf yaptım onda da kimseyi mutlu edemedim. Kurultaylar hesaplaşma yeridir. Ben hesap vereceğim siz de hesap vereceksiniz. Öyle çirkinlikler yapıldı ki günlerce uyuyamadım.

'Sayın Kılıçdaroğlu'na bir kez daha teşekkür ediyorum'

GİK Üyeliği isteniyor, GİK oluyor yetmiyor genel başkan yardımcılığı isteniyor. Kardeşim kadrolarımız sınırlı bırakın da birileri de o görevleri yerine getirsin. Sonra Altılı Masa meselesi ortaya çıktı. Biz fedakarlık yapan insanlarız ya; bu parti önce seçime girebilsin diye CHP'den 15 milletvekili istedik, hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Savaşmalıydık. Bileğimizin gücüyle o seçime girmeliydik. Girmiyorsak da gereğini yapmalıydık. Savaşmadık. Sayın Kılıçdaroğlu'na bir kez daha teşekkür ediyorum.

15 vekilin bedelini ödeyemedik

15 milletvekili istedik, o gün bu gün o bedeli ödeyemedik. Ömer Seyfettin'in Diyet'ine döndü bu iş.

Seçime girdik. Biz psikolojik olarak kendimizi çok kötü hissettik. Çok çaresiz, aşağılanmış hissettim. Çünkü savaşmadık, ben savaşı, mücadeleyi severim. Yapamadık. Ben kellemle top oynamayı çok severim. 28 Şubat'ta oynadım, zerre umrumda olmadı. Tayyip Erdoğan ile ters düştük, şu kadar umrum, korkum olmadı.

'Bir başarısızlık varsa sebebi benimdir'

Sonra bir şey yaptık, belki de bir borç ödemeydi. Koray Aydın'ın önerisi, benim de çok net bir şekilde arkasında duyduğum, divanın kabulü, GİK'in çok olumlu karşıladığı... Bu arada parantez içinde asla ve katta bugüne kadar hiçbir kararı kendi başıma vermedim. Bir başarısızlık varsa sebebi benimdir varsa başarı sizindir.

'İstanbul'daki seçimi HDP kazandırdı'

Şimdi demokrasi mi diyorsunuz? Şimdi demokrasiyi öğreneceğiz hep beraber.

Kılıçdaroğlu’na gittik, 2 parti yerel seçimde iş birliği yaptı. Beni en çok üzen ne oldu biliyor musunuz? İstanbul’daki seçimi biz değil HDP kazandırdı. Yuh muh yok. Bugün hesaplaşıyoruz. Hesap veriyorum, hesap soracağım sonra. Bu partide şımarıklık, hadsizlik, saygısızlık bitmiştir.

Sonrası çok ilginç oldu. Biz hariç herkes kazanmayı sağladı. İYİ Parti önemli bir kesim tarafından tehdit olarak görülen bir siyasi partidir. Anladım ki İYİ Parti milletin partisidir.

Siz kim, Türklük kim? Saygısızlar!

Sonra seçim geldi. Ne yaptım ben? Ön seçim istedim. Şenol Hanım’a sordum, tüzüğü yazanlardan birisi oydu. Sürenin çok az olduğu söylendi. Sonra tüzüğün bir maddesinin şartların yerine gelmesi nedeniyle mümkün olmadığından bahsetti ben tüzüğe uygun bir temayül yapılmasını istedim. Ben şartlara mümkün olduğunca uydum. Temayülde geride kalan arkadaşlarımız bu meselede sıra tutmaktan tut her türlü ahlaksızlığı yaptılar. Sonuç; arkadaş 17'de çıkmış. Madem kurucusunuz niçin siz bugüne kadar o üyenin kendisine, teşkilatlarına ulaşmadınız da bana yar olmayan kara toprağındır diyen, partimize yandaş televizyonlarda her türlü iftiranın karşısında bıraktınız? Diyorsunuz ki; bana yar olmayan kara toprağındır. Siz kim, Türklük kim? Saygısızlar!

Üç alternatifim var. Bir çarşaf, iki yarı çarşaf, üç blok

Bugün kurultay var, oy kullanacaksınız. Üç alternatifim var. Bir çarşaf, iki yarı çarşaf, üç blok. Bana kala kala kura kaldı. Ayıp, ben kura mı çekeyim? Ne istiyorsunuz kardeşim? Milletvekillerini, GİK’i kura ile mi seçeyim?

Hesabımızı bugün ortaya koyduk, yarın göreceğiz. Partimiz hakkında sosyal medyada orada burada saygısızlık yapan herkes hakkında bizzat gereğini ben yapacağım. Bir seçim sürecini geride bıraktık. Sandıkta milletimizin terazisinde tartıldık. Biz siyasetimizi siyaset üzerine değil cesaret üzerinde yaparız. Millete kulak tıkayarak siyaset yapılmaz. Milletin iradesi karşısında mazeretlere yer yoktur. Ne kazanmanın sarhoşluğunu yaşarız, ne üzüntüde kayboluruz.

İYİ Parti’de yaşanan seçim yenilgisine ilişkin muhasebesini açık yüreklilikle yaptık. Millet bizden iktidara karşı muhalefet olmamızı istedi. Seçilen arkadaşlarımız da seçildikleri yerde vatandaşlarımızın sesini duyurmak için milletin vekili olarak görevini hakkıyla yapacaktır. Bize oy versin ya da vermesin, milletimizin sesi olmaya ve çözüm üretmeye devam edeceğiz.

'Sınırlarımız kevgire döndü'

21. yüzyılda ortak değerlerimizi, ortak mirasımızı çoğaltmamız gerekirken basit bir iktidarın suni gündemlerine sıkıştırıldık. Projeler, kadrolar üzerinden yarışılmadı. Milletimizin sorunlarına çözüm yerine algı üretildi. Bu seçimlerde verilen esas mesaj siyasetin bu hapisten kurtulmasıdır. Ama sözde değil gerçek bir yenilik başlatarak, sadece kişilere değil topyekûn bir anlayışa karşı koyarak 85 milyonun maruz bırakıldığı sıkıştırılma alanlarından kurtarılması gerekir.

Siyasetin girdiği çıkmazda gençlerimiz attığı tweetlerden ötürü yargılanıyor. Yaptıkları oy tercih sebebiyle hırpalanıyor. Siyasetin geldiği çıkmazda kadınlar giyimi, oturuşu, gülüşü ile sınıflandırılıyor. Çocuklarımız 13 yaşında evlenebilir mi tartışmaları yapılıyor. Sınırlarımız kevgire dönerken yüce dinimiz, maneviyatımız tartışılıyor. 13 il harap haldeyken depremzede kardeşlerimizin kime oy verdiği tartışılıyor.

Türkiye’nin iyi ve cesur evlatları; biz üzerimize düşen vazifenin farkındayız. 25 Ekim 2017'den beri savunduğumuz siyaset anlayışının bugün de arkasındayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürkümüz der ki; Medeniyet yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Milletimizin bize verdiği görev bu yenileşmeyi sağlamaktır. Yenileşme olmadan gelişme sağlanamaz.

'Önce Kılıçdaroğlu'na yürüdüler'

Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedildi. Pek çok sebep sayılabilir. Önemlin olan bundan ders çıkarmaktır. Bir ay boyunca konuşmadım ve izledim. Önce sayın Kılıçdaroğlu’nun üzerine yürüdüler sonra baktılar ipin ucu kaçtı birden bire olağan şüpheli Meral Akşener ve İYİ Parti gündeme geldi. 45 ilde sadece kendi seçmenimizin olduğu mitingler yaptık. Teşkilatlarımız İYİ Parti’ye ve sayın Kılıçdaroğlu’na bir oy istedi. Anlıyorum eşitlemeye çalışıyorsunuz, korktunuz. Bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum.

'Biz yapayalnız bir organizasyonuz'

Şimdi bunlara alışmalısınız. Onun için birinci önceliğiniz parti aidiyetidir. Bunun bir toleransı yoktur. Bunu hissetmeyenler kapı burada. Bizim medyamız yoktur. Muhalif medyanın mensupları da bizim değildir. Youtuberlar bize karşı en azından insaflı değildir. Önemli olan reytingdir, tıklanmadır. Bize yanlış yapmanın hiçbir yaptırımı yoktur. Biz yapayalnız, sadece milletiyle el sıkışmış tek siyasi organizasyonuz. Bizim için pergelin ucunun konduğu yer sadece milletimizdir. Bir dahaki sefere söz kazandıracağım.

Milletimizi git dediği yere gideriz, dur dediği yerde dururuz. Bizim siyasetimiz bir elin 5 parmağı ayrı yerlere çekilirken o beş parmaktan sıkı bir yumruk yapmayı öğütler.

'Ceketimi assam seçilirim diyen siyaseti değiştireceğiz'

Ceketimi assam seçilirim diyen siyaseti değiştireceğiz. Eğer ülkemizin tüm damarlarına işleyen otokrasiden kurtulmak istiyorsak değişmesi gereken bu siyasettir. Önümüzde dikenli bir yol var. Yolu doğru olanın yükü de ağır olurmuş. Biz bu ateşten gömleği giymeye alışkınız. Bizi bu yoldan döndürmek isteyenler olabilir. Onların bizden götüreceği bir avuç tozdur. Asla sönmeyiz, asla tükenmeyiz. Sahip olduğumuz güç milletle birlikte olmanın eseridir. Bize uzanan eller karşısında vakit kaybetme lüksümüz yok. Bugünden itibaren en iyi yaptığımız şeyi yapıp milletimize gideceğiz. Gençlerimizin umutlarını yeniden yeşerteceğiz. Doğruluğu dost kapısı bileceğiz. Türkiye için istediğimiz vizyona ortak aramadık asla aramayacağız.

İYİ Parti’nin pusulası sadece millettir. Memleket sevdamız bulunduğumuz yeri bir çekim merkezi yapacak kadar güçlüdür, derindir, sağlamdır. 85 milyon insanımızın mutluluğu ve refahı için yeni bir yol açacağız.