Asgari ücretli fitreye muhtaç

Diyanet ramazan ayı için fitre tutarını 23 TL olarak açıkladı. Prof. Karatepe, “Fitre hesabına göre dört kişilik bir ailenin aylık asgari gıda ihtiyacı 2 bin 760 TL. Bu hesapla 2 bin 20 TL olan asgari ücrete mahkûm edilenler fitreye muhtaç” dedi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ramazan fitre bedelinin günlük 23 TL olduğunu açıkladı. Bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak belirlenen fitre hesabına göre, belirlenen tutar asgari ücretin yüzde 35’inden fazla. Dört kişilik bir ailenin aylık asgari gıda ihtiyacının 2 bin 760 TL olduğuna dikkat çeken iktisatçı Prof.Dr. Yalçın Karatepe, “2 bin 20 TL alan milyonlarca asgari ücretli fitreye muhtaç” dedi.

Asgari ücretin Diyanet’in fitre hesabının bile altında kaldığını vurgulayan Karatepe, “2 bin 20 TL asgari ücret alan dört kişilik bir ailenin günlük beslenme bedeli kişi başına 16,83 TL. Diyanet’in hesabına göre ise günlük beslenme bedeli 23 TL. Günlük 23 TL’den dört kişilik bir aileyi düşündüğümüzde, aylık beslenme tutarı 2 bin 760 TL olarak gerçekleşiyor. Kira, fatura ve diğer harcamalar bu tutarın dışında tutulduğunda asgari ücret ile geçinmek zorunda kalan milyonlarca insanın açlığa mahkum edildiği görülüyor” dedi.

ENFLASYON DİKKATE ALINMADI

2019 fitre tutarının 2018 yılı için belirlenenden sadece 4 TL fazla olduğuna da dikkat çeken Karetepe, “Yapılan zamlar düşünüldüğünde 4 TL’lik bir artışın da ne kadar yetersiz olduğu görülür. BirGün'den Burcu Cansu'nun haberine göre, TÜİK’in mart ayı için açıkladığı enflasyon verilerine göre son bir yıl içerisinde gıda fiyatları yaklaşık yüzde 30 arttı. 2019 yılı fitre miktarı, gıdada yaşanan enflasyon dikkate alınarak artırılsaydı günlük 25 lira olmalıydı” dedi.

Akademisyen Serkan Öngel de yoksullara ödenecek fitrenin asgari ücretin üstünde belirlenmesinin dikkat çekici olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türkiye, asgari ücretle çalışanların oranının son derece yüksek olduğu bir ülke. Tüm veriler somut bir gerçeği ortaya koyuyor. Ücretliler ekonomik bir krizin içinde. Hayat pahalılığı aldı başını gitti. Ücretler enflasyon canavarının karşısında küçüldükçe küçülüyor. Hedeflenen enflasyon esas alınarak yapılan ücret artışları gerçekleşen enflasyonun altında eziliyor. Kriz dönemleri ücretler üzerindeki baskının arttığı, ücretlerin yüksek enflasyon ortamında düşük ücret artışları karşısında eridiği dönemler oluyor.

Böyle bir süreçte asgari ücret ister istemez tartışmaların merkezine oturuyor. Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, insan onuruna yakışan bir düzeyde tespit edilmesi gerekir. Buna rağmen asgari ücret sendikal örgütlenmenin etkisizleştiği bir süreçte, işçinin neredeyse tek tutunma noktası haline gelmiştir.”