Avukat Berkay Dal, CHP Amasra İlçe Başkanlığına adaylığını açıkladı

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)Amasra’da 12 Ocak 2020 Pazar günü gerçekleştirilecek olan İlçe kongresi öncesi Avukat Berkay Dal adaylığını açıkladı. Bartın Platformu Avukatlarından Berkay Dal’ın Amasra parti binasında düzenlediği basın toplantısına çok sayıda partili katıldı.

Kendisini adaylığa götüren süreç hakkında bilgiler vermesinin ardından Avukat Berkay Dal yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

"1986 yılı Bartın doğumluyum. İlkokulu Amasra Fatih Sultan Mehmet İlkokulunda, ortaokul ve liseyi Davut Fırıncıoğlu Anadolu Lisesinde okudum. Ardından lisans eğitimimi Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamladım. Üç yıl İstanbul'da beş yıl da Amasra'da olmak üzere sekiz yıldır faal olarak avukatlık mesleğini icra etmekteyim. Hepinizin yakından tanıdığı üzere Amasra Taşkömürü İşletmesi Müessesesi Elektromekanik İşletme Müdürü merhum Seyhan Dal ve daha önce Amasra Atatürkçü Düşünce Derneği başkanlığı yapmış şu anda da partimizin ilçe kadın kolları başkanı olan Nedret Dal’ın oğluyum. Evliyim ve eşim Burçin Dal partimizin gençlik kolları ilçe sekreterliği görevinde bulunmaktadır. İstanbul'dan memleketim Amasra’ya 2014 yılında kesin dönüş yaptım ve kısa bir süre sonra partimizin ilçe yönetiminde görev almaya başladım. O tarihten bugüne kadar partimizin yönetiminde aralıksız olarak görev yaptım. Şu anda da partimizin ilçe sekreteri olarak görev yapmaktayım. Bunun yanı sıra Birleşik Haziran Hareketi sözcülüğü yaptım. Amasra Atatürkçü Düşünce Derneği üst kurul delegesiyim ayrıca Amasra’ya döndüğüm tarihten itibaren Bartın Platformunun termik santrale karşı yürütmüş olduğu mücadelesinde bilfiil bulundum ve avukat olarak açmış olduğumuz termik santral ÇED iptal davalarında 2019 davacının diğer meslektaşlarımla beraber vekilliğini yaptım. Hâlihazırda Bartın Platformu'nun yürütmesinde bulunmaktayım.

Kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin her şeyden önce bir üyesi olmaktan gurur duyduğumu belirtmek isterim. Ülkemizin uzun yıllardır içinde bulunduğu ve giderek daha da karanlık hale gelen durumu ortadadır. Öyle ki gelinen süreçte emperyalist planlarla ekonomik bağımsızlığımız yok edilmiş, rejim dahi değiştirilmiş ve 100. yılına yaklaşırken büyük emek ve bedeller ödenerek kurulan Cumhuriyetimizin mevcudiyeti tehlike altına girmiştir.

İste bugünleri yıllar öncesinde gören Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, bu durumun tasvirini ve kurtuluşun yol ve yöntemlerini Gençliğe Hitabesinde anlatmış, ”Ey Türk istikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır.” diyerek bizlere tarihi bir görev vermiştir. Tek bir hedefimiz vardır o da Atamızın bizlere vermiş olduğu bu görevi sonuç ve bedelleri ne olursa olsun yerine getirmek, tam bağımsız, demokratik, çağdaş, eşit ve kardeşçe yaşadığımız bir Türkiye yaratmaktır.

Bunu başarabilmenin tek yolu ise bu ilkeleri amaç edinmiş olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarından geçmektedir. İşte bu aşamada ben ve yol arkadaşlarım Amasra yerelinden belirttiğim hedeflere varmak için kolları sıvadık. Belirtmek isterim ki ben, basitleşmiş bir siyasetin parçası ve kişi haline gelmiş ocu ya da bucu değilim. Ben, Atatürkçü ve devrimciyim. Benimle birlikte yol arkadaşlarımın da bu yozlaşmış siyasetin dışında olduklarından en ufak bir şüphem yoktur.

Zira başta kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere daha gencecik yaşlarında kendilerini Türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyan Denizlerden, Hüseyinlerden, Yusuflardan, Mahirlerden ve bu yoldaki nice devrimcilerden ilham alıyor ve bu yola böyle baş koyuyoruz. Gelinen süreçte Amasra’mızda partimizin ilkeleri çerçevesinde daha farklı, yeni ve bağımsız bir siyasetin öncülüğünü yapmak için ben ve yol arkadaşlarım zamanın artık bizim zamanımızı beklediği düşüncesiyle yola çıktık.

Dolayısıyla gençlik ve tecrübenin bir arada olduğu daha aktif, ülkemizde ve çevremizde yaşadığımız olaylara karşı daha duyarlı, daha katılımcı, intikamcı duygularla değil; saygı, dostluk, kardeşlik, dayanışma duygularıyla kapısı herkese açık olan, birbiriyle değil; memleketimizi karanlığa sürükleyenlere karşı omuz omuza mücadele eden bir yönetim için adaylığımı açıklıyorum.

Önümüzdeki süreçte başka adaylar olması halinde onlara da başarılar diler, birlik ve bütünlüğün sadece ve sadece demokrasi ile tesis edilebileceğini belirtir, bu yönüyle kongremizin partimiz ve memleketimiz için en iyisinin olacağı sonuçla neticelenmesini temenni ederim."