Ayşenur Arslan; 'Tıpkı Erdoğan gibi değil mi?'

Ayşenur Arslan; 'Tıpkı Erdoğan gibi değil mi?'

Ayşenur Arslan; 'Tıpkı Erdoğan gibi değil mi?' Gazeteci Ayşenur Arslan Fatih Terim'in Futbol Direktörlüğü görevini bırakmasının ardından ilginç bir anısını paylaştı. Arslan, Terim'le arasında geçen tartışmayı köşesine taşıdı, Terim için 'tıpkı Erdoğan gibi'...

Gazeteci Ayşenur Arslan Fatih Terim'in Futbol Direktörlüğü görevini bırakmasının ardından ilginç bir anısını paylaştı. Arslan, Terim'le arasında geçen tartışmayı köşesine taşıdı, Terim için 'tıpkı Erdoğan gibi' yorumunu yaptı.

Ayşenur Arslan'ın BirGün'deki yazısı şu şekilde; 

Yıl 2000. Galatasaray UEFA Kupası’nı kazanmış. Türkiye, her renkten taraftarıyla sevinçten coşmuş. Hele Ali Kırca... Eşine evlenme teklif etmeden önce “hangi takımı tuttuğunu'' soracak kadar fanatik bir Galatasaraylı olarak, zafer sarhoşu.

Final maçından bir süre sonra, 18 Mayıs 2000 akşamı Siyaset Meydanı işte o zaferi konuşmak için toplanıyor.

Kimler yok ki! GS Başkanı Faruk Süren’den, yıldız futbolculara.. Ali Sami Yen’in eşinden teknik adamlara...

Zaferde imzası olan herkes orada. Fatih Terim hariç!

O, nedense bir türlü gelmiyor. Telefonlara çıkmıyor. Yardımcıları aracılığıyla gönderdiği işaretlerden de “gelmeye niyetinin olmadığı'' anlaşılıyor.

Ama biz bu arada, habire altyazı döndürüyoruz: “Fatih Terim birazdan Siyaset Meydanı’nda.''

Öyle ya, Terim bizzat söz verdi Ali Kırca’ya. Hazırlıklar da ona göre yapıldı. Gelmemesi skandal olur!

Sonunda yardımcılarından birine telefonda çıkışıyorum: “Fatih Terim sadece Ali Kırca’ya değil Türkiye’ye söz verdi. Eğer gelmezse, bunu altyazıda belirteceğim. Haberiniz olsun.''

15 dakika kadar sonra odamda otururken, atv Haber Merkezi’nin büyük salonundan sesini duyuyorum. “Burada Ayşenur Hanım diye birisi varmış.''

Çıkıyorum. “Benim'' diyorum. Bir şeyler söyleyecek oluyor. “Sırası değil'' diye sözünü kesiyorum, “herkes sizi bekliyor. Şimdi hemen aşağı inin. Söyleyeceklerinizi program sonuna saklayın.''

Bir gazeteci, üstelik bir “kadın'' tarafından bu “muameleyi'' görmek herhalde zoruna gidiyor. Aşağı inerken homurtuları odamdan bile duyuluyor.

Damatlarıyla kebapçı basmasının ardından yaşananlar. Rüştü Reçber’in “gecenin hükmü sabaha kadardır'' diyerek istifaya davet etmesi o geceyi aklıma getirdi.

Meğer dikkatimden kaçmış. İstifası vesilesiyle öğrendim ki, Fatih Terim Türkiye Futbol Direktörü imiş! Yani memlekette futbola dair ne varsa, onun sözüyle / kararıyla oluyormuş. Ama istifasından sonra bu “unvan'' da iptal edilmiş. Halefinin, eskisi gibi “sadece Futbol Milli Takım Direktörü'' olmasına karar verilmiş.

• • •

Bunu da okuyunca, ister istemez benzerlik kuruyor insan. Tıpkı Erdoğan, değil mi!

O da malum, Türkiye Herşey Direktörü. HERŞEY ondan soruluyor. Doğuştan ordinaryüs profesör olduğu için “yardımcı doçentlik'' ünvanının kaldırılması onun sorumluluk alanında örneğin. Filan santralın ihalesi kime verilecek, ne zaman temel atılacak meselesi de.. İtinayla paylaştırılan enerji santrallerini “denetlemekle görevli'' damadını yanına alıp, başka ülkeleri basmak da..

Elbette, hangi gazetecinin “gerçekte ajan'' olduğuna karar vermek de, hiç kuşkusuz Erdoğan’ın görev alanına giriyor.

Cumhuriyet Davası’nda yaşananları okuyorsunuz. Daha ilk dakikadan itibaren sapır sapır döküldü iddianame. Çünkü, zaten biliyorduk, ortada “gerçek tek bir iddiası olmayan bir iddianame'' var. Şaka gibi.

Arkadaşlarımız kendilerini nasıl / neyle savunacaklar?

“Ben Marslı değilim'' demeye benzeyecek savunma. Öyle ya! Olay Mars’ta geçiyor. Yaşananların, dünyada geçerli hukukla, evrensel ölçülerle, bin yıllık adalet anlayışıyla hiçbir alakası yok. Yok.

Yandaşlar istediği kadar saklamaya çalışsın. AKP’ye yakın gazeteci / yazar / siyasetçi pek çok isim bile durumun farkında. Ve rahatsız.

Hele, Kadri Gürsel’in oğluna sarılmasına izin verilmemesi..

Hele o sırada orada olmasak bile, Erdem’in ta içimizde hissettiğimiz kalp kırıklığı. Babasına uzaktan bakmanın, daha o yaşta öğrettikleri.

Hele, sevgili Musa Kart’ın çocuklar için söyledikleri:

• • •

“İddia makamı, bizi bazı terör örgütleriyle irtibatlı gösterebilmek için dile kolay tam 5,5 ay çalıştı ve ekleriyle birlikte 30 klasörlük bir soruşturma dosyası hazırladı... Bu durumda birimizin çıkıp suçunu itiraf etmesi bekleniyor olabilir. Ama belki de bu işi bir karikatüristin yapması daha uygun olur!..

Karikatüristten itirafçı olur mu? Denemek istiyorum!..

Evet ben karikatür hayatımda sadece bir örgüte yardım ve yataklık ettim. Bu örgütün adı Ü.T.Ç. Açılımı: Ülkemin Tüm Çocukları...

Bu ülkenin iyi insanları bunları elbette görecektir. Adalet topallaya topallaya da gelse tecelli edecektir. Korkunun ecele faydası yok, MUTLAKA SABAH OLACAKTIR!

Üyeleri arasında 2,5 yaşındaki torunum da var. Biliyorum ki heyetinizin de çocukları, salonda bulunan dostlarımızın da çocukları bu örgütün üyeleri arasında.

Torunuma, örgütlerinin amacını sordum, anlattı: “Dede biz de batılı akranlarımız gibi yaşamak istiyoruz. Özgür ve mutlu bir hayatımız olsun istiyoruz. Düzgün evlerde oturmak, iyi okullarda okumak istiyoruz. Kimse ölsün mölsün istemiyoruz.''

Peki, beni de örgütünüze üye yapar mısınız, dedim.

“Olmaz dede, sen çocuk değilsin... Ama çok istiyorsan, bize yardım ve yataklık yapabilirsin. Bizim için çizebilirsin.''

İşte, itiraf ettim. Doğrusu bu çocukların örgütüne yardım ve yataklık benim hayatımın anlamı oldu. Ben ceza tehditlerinden ziyade, çocuklarımıza mahcup olmaktan korktum her zaman!''

Dünya üzerinde hiçbir karikatürist, dünyada hiçbir lideri “daha komik / acınacak durumda'' çizemez.

Bakmayın, o liderlerin kendilerini “ülkenin sahibi'' zannetmesine.

Daha düne kadar yan bakanın çarpıldığı Fatih Terim, bugün karizması “pert olmuş'' durumda.

Zamanlama ve tespit bu kadar olur!

Rüştü Reçber’in dediği gibi:
“Gecenin hükmü sabaha kadardır.''

Eğer çocuklar babalarına sarılamıyorsa...

Torunların çizdiği ağaçlar, kuşlar resmi “sakıncalı'' bulunup dedelere verilmiyorsa...

Kabine amiri Binali Yıldırım’ın oğlu 30 küsur tankere sahipken, Ahmet Şık “tek dikili ağacım kızım'' diyorsa...

Bu ülkenin iyi insanları bunları elbette görecektir. Adalet topallaya topallaya da gelse tecelli edecektir.

Korkunun ecele faydası yok, MUTLAKA SABAH OLACAKTIR!

"Ayşenur Arslan; 'Tıpkı Erdoğan gibi değil mi?'" haberi, 29 Temmuz 2017 tarihinde yazılmıştır. 29 Temmuz 2017 tarihinde de güncellenmiştir. Medya kategorisi altında bulunan Ayşenur Arslan; 'Tıpkı Erdoğan gibi değil mi?' haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Ayşenur Arslan; 'Tıpkı Erdoğan gibi değil mi?' 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Medya konusunda 30 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 22:52 Eksun Gıda, 413 milyon lira net kar elde etti!
  2. 22:52 Artık tank gibi! TOGG araçları zırhlandı... 45 kalibreye kadar dayanıklı!
  3. 22:52 Temassız kart sahiplerine önemli uyarı: Limit değişiyor!
  4. 22:47 Türkiye'deki bir şirket, haftalık çalışma süresini 4 güne indirdi!
  5. 22:41 Türkiye'de üretilecek ilk Volkswagen modeli, Türk sürücüler için büyük bir sürpriz olacak!
  6. 22:36 Uzmanlar anlattı: Bunları yapmıyorsanız bilgileriniz çalınabilir!
  7. 22:33 Akbank, artan faiz oranlarının etkisiyle ilk çeyrekte elde ettiği kârını açıkladı
  8. 22:25 Ankara'ya meteorolojiden kırmızı alarm: 1 Mayıs 2024 Ankara hava durumu
  9. 22:20 Tutuklama emri gelecek mi? Netanyahu, dünya liderlerine seslendi!
  10. 22:15 Kemal Kılıçdaroğlu: "Bütün emekçilerin CHP ile omuz omuza Taksim’de olmalarını diliyorum"
  11. 22:08 Diyanet'ten makam araçları için açıklama geldi: "Şehir dışı programı için kiralanıyor"
  12. 22:06 1 Mayıs hava durumu tahminleri
  13. 22:05 Ankara'da 1 Mayıs nedeniyle bazı yollar trafiğe kapatılacak
  14. 22:02 İsrail muhalefet lideri Yair Lapid: "İsrail devleti sorumsuz delilerin rehinesi haline geldi"
  15. 22:02 Fenerbahçe Hazırlıklara Başlıyor: Sakatlar ve Ceza Sınırları Belirsizliğini Koruyor
  16. 22:00 SGK vurgununda yeni gelişme: 500 milyon liralık zarar ortaya çıktı, 14 kişi tutuklandı!
  17. 21:58 Ömer, reytinglere yenik düştü: Final yapıyor
  18. 21:53 Uzman Uyarıyor: Altın Fiyatlarındaki Düşüşler O Tarihte Tersine Dönebilir!
  19. 21:46 Süper Lig'de 34. haftanın VAR kayıtları tek tek açıklandı!
  20. 21:46 Sofraların Sultanı: Nefis Sivas Köftesi!
Otomotiv Haberleri