Barış Yarkadaş yazdı: Havalimanı değil AKP zihniyeti çöktü

Kars Fevzi Paşa İlkokulu’ndaki öğretmenlerimiz, el becerilerimizi geliştirmemiz için, karton ve pamuk kullanarak ev yapmamızı, evin bahçesi ile çatısına da “kar görünümü’’ vermemizi isterdi. AKP tarafından yandaş şirketlere inşa ettirilen İstanbul 3. Havalimanı’nın perişan halini görünce, aklıma o yıllar geldi. Görevli personellerin yayımlamam için gönderdiği videoları sosyal medyada paylaştıkça, içimden “Bunlar kartondan havalimanı yapmışlar’’ düşüncesi geçti.

ÇÖKÜŞÜN BELGESİ

Sosyal medya hesaplarımda yayımladığım ve her birini yaklaşık 3 milyon kişinin izlediği videolardaki perişanlık, aslında AKP’nin içine düştüğü durumun da özetidir. İstanbul Havalimanı’nın yağan kar sonrası tamamen işlevsiz hale gelmesi, kargo binasının büyük bir gürültüyle çökmesi, yiyecek içecek sıkıntısı çekilmesi, personelin evine gönderilememesi ve tüm uçuşların iptal edilmesi, tam anlamıyla bir çöküşün fotoğrafıdır.

Deniz Zeyrek yazdı: Mağdurluktan kafa ve dil kopartmaya

REZALETİN DANİSKASI…

Ya uçuşlar olmamasına rağmen tahliye edilemeyen ve herhangi bir otele bile yerleştirilemeyen yolcular ile personele uyumaları için dağıtılan o uyduruk kartonlara ne demeli?

Sırf rant elde etmek ve Atatürk Havalimanı’nın adını silmek uğruna inşa ettirdikleri İstanbul Havalimanı’nda binlerce kişi geceyi kartonlar üzerinde geçirmek zorunda kaldı.

Ne alıp veremediğiniz vardı caanım Atatürk Havalimanı ile?

1950’lerde cumhuriyetin kalkınmacı anlayışı ile inşa edilen, rüzgarı, görüş alanı, pisti ve çevre düzenlemesi hesap edilerek yapılan gözbebeğimizi rant ve inat uğruna ortadan kaldırdınız!

Mimarlar, mühendisler, çevreciler ve muhalifler “Yapmayın, etmeyin, bu havalimanını kapatmayın” dedi, dinlemediniz. Ve en sonunda yine o havalimanına muhtaç oldunuz ve İstanbul’a inebilmek için Atatürk’e sığındınız!

ATATÜRK’TE AKSAMA YOK…

Biliyorsunuz, dün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine İstanbul’a gelmek için yola çıktı ve Atatürk Havalimanı’na indiler. Çünkü; hesap kitapla yapılmış olan Atatürk Havalimanı, yağan kara rağmen görüş mesafesini koruyor ve uçakların inebilmesine imkan sağlıyordu. Adeta bir karton gibi yıkılan ve işlevsiz hale gelen İstanbul Havalimanı ise tam anlamıyla perişanlık içindeydi.

DERTLERİ HEP İNŞAAT ALANI…

Oysa ki; bunların hiçbiri yaşanmayabilirdi. Uzmanlar, “İstanbul Havalimanı’nın yeri yanlış. Bu bölgeye havalimanı yapılmaz. Burası kentin son ekolojik alanı, çevre felaketine yol açarsınız” diye defalarca uyardı. Ancak AKP’nin bunları duyacak hali yoktu. Onlar, inşaat üzerinden rant elde etmek ve 3.  havalimanı çevresinde yeni inşaat alanları oluşturmak peşindeydiler. Onlar için söylenenlerin hiçbir anlamı yoktu!

Son 48 saattir, akılla, bilimle ve doğayla çatışmanın nelere yol açtığını bizzat gördük!

CHP’li Özgür Karabat: Havalimanındaki sorun rant için çözülmüyor

DURUMUN ÖZETİ

Aslında yaşanan tablo şunu bir kez daha gösterdi:

Atatürk Havalimanı cumhuriyet, İstanbul Havalimanı ise AKP’nin özetidir.

Birincisi akılla, bilimle, fenle, iktisatla, planlamayla inşa edilmiş, ikincisi ise inat ve rant hırsıyla…

AKP’nin yanlış politikaları yüzünden neredeyse 48 saat boyunca İstanbul Havalimanı’nda mahsur kalan tüm yurttaşlarımız bunun sorumlusunun kim olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır… Kartondan havalimanı yapıp ‘’Almanlar bizi kıskanıyor’’ diyenler, yağan karla birlikte yalanlarının da altında kalmıştır.