‘Berat Albayrak’ davasında yargılanan altı gazetecinin yurt dışı yasağı devam edecek

"3 yıldır mağduriyet yaşıyorum. 1 yıl tutuklu kaldım. Yargılama hâla sürüyor. Yurt dışına çıkamıyorum. Dijital materyallerimizi alamıyoruz. Ben gözaltına alındığımda el konulan telefonum iPhone 8’di şimdi 11 çıktı. Adamların Ar-Ge’si yargıdan daha hızlı çalışıyor"

Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait, Redhack'in sızdırdığı mailleri haberleştirdikleri için “örgüt üyeliği”, "örgüt propagandası”, “bilişim sistemini engelleme” ve “verileri yok etme” iddiasıyla yargılanan Gazeteci Tunca Öğreten, Mahir Kanaat, Derya Okatan, Ömer Çelik, Eray Sargın ve Metin Yoksu'nun duruşması bugün İstanbul 29’uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, yurt dışı çıkış yasaklarının devamına karar veriken, suç unsuru bulunmayan dijital materyallerin iadesine karar verdi.

Duruşmayı Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve çok sayıda gazeteci takip etti.

Tunca Öğreten savunmasında 3 yıldır süren bir mağduriyet yaşadıklarını belirtti ve "Bir haberim nedeniyle evim basıldı ve tutuklandım" diye söze başladı. Öğreten şunları söyledi:

"DHKP/C üyesi olduğum gerekçesiyle tutuklandım. Bu süreçte bana örgüt arandı. Eve gelen Emniyet mensuplarına “ben hangi örgüte üyelikle suçlanıyorum” diye sorduğumda bana “Emniyete gidelim de bakarız” dediler. Daha sonra DHKP/C ile ilişkim olmadığı anlaşıldı. “Örgüte üye olmamakla beraber yardım” ve “devlet sırrını açıklamakla” yargılanıyorum. Ortada devlet sırrı yok. 3 yıldır mağduriyet yaşıyorum. 1 yıl tutuklu kaldım. Yargılama hâla sürüyor. Yurt dışına çıkamıyorum. Dijital materyallerimizi alamıyoruz. Ben gözaltına alındığımda el konulan telefonum iPhone 8’di şimdi 11 çıktı. Adamların Ar-Ge’si yargıdan daha hızlı çalışıyor."

Öğreten'in savunmasının ardından Metin Yoksu ve Ömer Çelik'in avukatı Özcan Kılıç, Çelik’in babasının vefatı sebebiyle duruşmaya katılamadığını söyledi. Kılıç, gözaltı sırasında Çelik’in babasının telefonuna da el konulduğunu belirterek dijital materyallerin iadesini istedi. Tunca Öğreten de el konulan dijital materyallerinin iadesini ve yurt dışı yasağının kaldırılmasını istedi.

Eray Sargın ve Mahir Kanaat de dijital materyallerin teslimini, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını ve duruşmalardan vareste tutulmayı talep ettiler.

Sanık avukatlarının tamamı müvekkillerinin duruşmalardan vareste tutulmasını, dijital materyallerin teslimi ve adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep etti.

Duruşmaya ara verilirken mahkeme başkanı, sanıklara ve avukatlarına, “Bir seminer veya düğün olması durumunda yurt dışına çıkmanız gerektiğinde mahkemeye dilekçe yazarsanız o şekilde de geçici olarak izin veriyoruz” dedi.

Aradan sonra ara kararını açıklayan mahkeme, imajı alınan ve incelemesi tamamlanan dijital materyallerin teslimine, vareste tutulma ve adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması taleplerinin reddine karar verdi. Bir sonraki duruşma 6 Şubat’a ertelendi.

İngiltere'de parlamentoyu tatil eden Johnson’a Yüksek Mahkeme engeli