BM Genel Kurulu’ndan Rusya’ya Zaporijya Santrali İçin Karar

BM Genel Kurulu, Rusya'nın Zaporijya Nükleer Santrali'nden asker ve personelini acilen çekmesini ve tesisi Ukrayna'ya iade etmesini talep eden bir karar tasarısını oyladı. Tasarı, Rusya, Belarus ve diğer bazı ülkelerin aleyhinde oy kullandığı ve 60 ülkenin çekimser kaldığı bir süreçte, nükleer güvenlik ve Ukrayna'nın egemenliği konularında ciddi endişeleri gündeme getirdi.

Rusya'nın Zaporijya Nükleer Santrali'nden asker ve personelini acilen çekmesini ve tesisi Ukrayna'ya iade etmesini talep eden karar tasarısı BM Genel Kurulu'nda oylamaya sunuldu. Bu tasarının aleyhine oy kullanan ülkeler arasında Rusya, Belarus, Küba, Eritre, Mali, Nikaragua, Suriye, Burundi ve Kuzey Kore yer alırken, Çin, Hindistan ve Güney Afrika'nın da aralarında bulunduğu 60 ülke çekimser kaldı.

Kararda, Zaporijya Nükleer Santrali'ndeki nükleer tehlikenin ve güvenlik durumunun ciddi şekilde endişe verici olduğu belirtilerek, Ukrayna'nın tam kontrolüne geri verilmesinin santralin emniyet ve güvenliğini sağlayacağı, ayrıca Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın 'güvenli, verimli ve etkili koruma tedbirleri almasına' olanak tanıyacağı ifade edildi. Ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlık eylemlerine derhal son vermesi ve tüm askerlerini geri çekmesi talep edildi. BM'nin Ukrayna'nın egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğüne olan bağlılığı bir kez daha teyit edildi. Zaporijya Nükleer Santrali, Ukrayna'nın güneydoğusunda, cephe hatlarına yakın ve Rus kontrolündeki bölgede bulunan, 6 nükleer reaktöre sahip bir tesis olup, sık sık çapraz ateş altında kalıyor.

Ukrayna'nın BM Daimi Temsilcisi Sergiy Kyslytsya, Rusya'nın nükleer güvenliğin temel ilkelerini ihlal etmeye devam ettiğini ve tesise saldırıları sürdürdüğünü ileri sürerek, Zaporijya'da meydana gelebilecek olası bir patlamanın sonuçlarının çok daha feci olabileceği uyarısında bulundu. Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Yardımcısı Dmitry Polyansky ise, kararı destekleyen ülkeleri, 'Ukrayna'daki nükleer tesislere yönelik tehditlerin kaynağına dair yanlış Batı anlatısını desteklemekle' suçladı.