Can Atalay'dan yılbaşı mesajı: 'Yeni bir yılın eşiğinde birbirimize bir söz verelim mi?'

Can Atalay, cezaevinde tutuklu olduğu Gezi davası kapsamında, Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen milletvekilliği düşürülen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili, 2025 yılına girerken adalet çağrısı yaptı. Yeni yıl mesajında "Adalet" kavramının önemine değinen Atalay, adaletin gerçek anlamda tecelli edebilmesi için en zor durumdaki insanların adaletle karşılaşması gerektiğini vurguladı.

Atalay’ın sosyal medya üzerinden paylaştığı mesajında, adaletin bir aydınlanma, bir parlama, bir aydınlık olarak tanımlandığını belirterek, adaletin her alanda, özellikle en eşitsiz ve en mağdur durumdaki insanlar için tecelli etmesi gerektiğini ifade etti. Yeni yıl mesajında, adalet için birlikte mücadele edilmesi gerektiğine çağrıda bulunan Atalay, tüm mağdurlara ve hak bekleyenlere odaklanarak, "adalet için sosyal adalet" diyerek daha fazla ve güçlü bir ses çıkarmayı önerdi.

İşte mesajının tam metni:

"Değerli yurttaşlar,

Yeni bir yılın eşiğinde birbirimize bir söz verelim mi?

'Adaletin tecellisi' ifadesini herkes anımsar. Hepimizin kulağına çalınmıştır. Adaleti öyle ya da böyle hepimiz biliriz, eksiği gediği ile de olsa tarif edebiliriz. Peki 'tecelli' ne demektir diye kaçımız düşündük, sözlüğe baktık?

Arapça 'clw' kökünden gelen tecelli aydınlanma, özellikle tanrısal bir gerçeğin belirmesinden gelirmiş. Cila da, Cilve de aynı kökten gelirmiş; 'parlaklık', 'parlatma', 'ışıtma' gibi düşünelim. Ötesi, 'tecelli' İslâm Ansiklopedisi’nde Hakk’ın varlığının (çeşitli mertebelerde) zuhur etmesi gibi de tanımlanıyor.

Yani 'adalet' o kadar mühimmiş ki kültürümüz, büyüklerimiz ona uhrevi bir aydınlıkla, bir anda beliriveren bir parlama ile denk tutmuşlar. Adalet ancak tecelli edebilir…

Hem memlekette hem de dünyamızda adalet değil adaletsizlikler konuşuluyor. Yeni yılda, adaletle, adaletsizlikle daha fazla meşgul olmak, adalet için mücadele etmek, adaletin tecellisi için birbirimize daha fazla omuz omuza vereceğimize söz verelim mi?

En başa da, ekmeğini kazanırken hayatını kaybeden işçileri, neredeyse toplumsal bir atık muamelesi yapılan emeklilerimizi ve emekçilerimizi, çocuğu bilmem hangi çetenin eline düşmesin, uyuşturucuya kapılmasın diye kaygılanan anne babaları, tehdit altındaki kadınlarımızı, katledilen doğamızı, halen yuvalarına dönememiş depremzedelerimizi, özetle her alanda hak hukuk bekleyen milyonları yazalım mı?

Adalet ancak en alttaki, en eşitsiz durumdaki için 'tecelli' ederse ona gerçekten adalet denebilir.

Adalet isteyelim. Adalet için Sosyal Adalet diyelim.

Daha fazla. Çok daha fazla!

2025’e girerken 'adalet' sesini daha da yükseltmek için birbirimize söz verelim mi?

Yeni yılınızı kutlarım.

Şerafettin Can Atalay

Seçilmiş Hatay Milletvekili

Marmara (Silivri) Cezaevi, A47

30 Aralık 2024"