CHP Üsküdar İlçe Başkanı Özçağdaş, Fahrettin Altun'un evinin fotoğraflarını izinsiz çektiği gerekçesiyle yargı

Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına tutuksuz sanık Suat Özçağdaş katıldı. Duruşmada, taraf avukatları hazır bulunurken, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, milletvekilleri Mahmut Tanal ve Sezgin Tanrıkulu ile CHP İstanbul İl Başkanlığı adına Canan Kaftancıoğlu izleyici olarak katıldı.

Duruşmada söz alan müşteki avukatı, dosya kapsamı ve yapılan savunmalardan atılı suçun işlendiğinin anlaşıldığını belirterek, sanığın kaçak yapının olduğu iddia ettiği Vakıflar arazisinin yerini bile gösteremediğini, tamamen siyasi ideolojilerle bu fiili gerçekleştirdiğini, bu nedenle de sanığın cezalandırılmasını talep etti.

Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan avukat Aysemin Gülmez ise müvekkilinin imar suçunu teyit etmek için oraya gittiğini söylediğini hatırlattı. Gülmez, Boğaziçi İmar Müdürlüğü çalışanlarının bu davada tanık olarak dinlenmesini istedi.

Duruşmada söz alan sanık Özçağdaş da suçu işlemediğini savunarak, fotoğrafta sadece boş arazi olduğunu söyledi.

Mahkeme, sanığın boş arsanın karşısını fotoğrafladığını, meskene yönelik eyleme ilişkin somut delillerin bulunmadığını, suça konu olan yerin aleni açık alan olduğunu ve dışarıdan gelip geçenler tarafından görülebilecek bir yer olduğunu belirterek, sanık hakkında beraat kararı verilmesine hükmetti.

İmamoğlu: Olmaması gereken bir dava süreci yaşanıyor, boş işler bunlar

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş'ın 21 Nisan 2020 saat 12.50 civarında aynı partiye mensup iki kişiyle müşteki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile ailesi tarafından kullanılan bahçeli evi görüş alanına alarak, cep telefonuyla fotoğraf çektiği anlatılıyor.

Sanık Özçağdaş'ın bu şekilde kayda aldığı görüntüyü de partisinin il başkanına göndermek suretiyle ifşa ettiği aktarılan iddianamede, Altun'un evini korumakla görevli polislerin duruma müdahale etmesi üzerine Özçağdaş'ın eylemine son verip bölgeden ayrıldığı kaydediliyor.

İddianamede, sanık Özçağdaş'ın eyleminin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, "özel hayatın gizliliğini ihlal etmek" suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu.