Cumhuriyet yazarı Ahmet Tan: 6’lı masayı bekleyen çok önemli bir görev daha var

Cumhurbaşkanı adayı kimi yaparsa yapsın, 6’lı masayı bekleyen çok önemli bir görev daha var:

“Hiçbir şey olmasa bile, kesinlikle bir şey oldu” türü “numara”lara karşı hukuksal, fiziksel her önlemi almak.

İktidar 20 yılda çok ustalaştı. Her tür numarayı çevirebiliyor. Bu etkinliğine, seçimlerden önce başlıyor, seçimler sırasında ve sonrasında da devam edip gidiyor.

Seçim bölgesi birleştirmekten, seçmen listelerine olmayan apartman bloklarındaki seçmen yerleştirmeye, ilk kez oy kullanacak öğrenciler için adres değişikliği süresini kısaltmaktan oy verme işlemi sürerken YSK’ye sürpriz kararlar aldırmaya vs., vs.

Bunlar en klasik numaralar.

En şeytani numarası son cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında kanırta kanırta uygulattığı numarasız cumhurbaşkanı numarası oldu.

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren: Hukuksuzluk seçimi ne kadar etkiler?

O malum tipin ifadesiyle “Hiçbir şey olmasa bile yine de bir şeyler oldu”.

Ve milletin ve dünyanın gözü önünde, Cumhuriyetin cumhurbaşkanlığı sıfırlandı.

Henüz organları seçilmemiş TBMM’nin fiili yardım ve yataklığında Yüksek Seçim Kurulu’na bir yazı gönderildi.

YSK de sözde “lagaluga” bir karar aldı.

Ve Cumhuriyet tarihinin tüm cumhurbaşkanlarını sıfırladı.

Böylece yabancı banknot stoku dışındaki manevi varlıkların da sıfırlanabileceğini dünya âlem gördü.

Hazırlanan mazbataya usül gereği seçilen cumhurbaşkanının kaçıncı cumhurbaşkanı olduğu yazılması gerekiyor iken YSK bu kez bunu yazmadı.

Böylece aynı zarftan çıkan 3 oydan sadece 2’sini geçerli sayacağı yolun ilk basamağını döşemiş oldu..

Seçim sonrası yorgunluğu ve TBMM’deki görevlere seçilecek aday yarışı içindeki muhalefet partilerinden de “Gök kubbeyi yıkarız” tür bir itiraz çıkmayınca numarasız cumhurbaşkanı dönemine girildi.

Belki de çok masum bir nedenle girildi.

Çünkü kimileri için “13 uğursuz!”

Külliye danışmanları belki de Tayyip Bey’i sadece talihsizliklerden korumak istediler.

Oysa 13’ün uğursuzluğuna, çok affedersiniz, Hıristiyanlar inanıyor. Müslümanın 13’ten korkması için bir sebep yok.

Hırıstiyanların korkması için ise neden çok:

Hz. İsa’nın son yemeğini yediği sofrada 12 havarisiyle birlikte bir de Yahuda adlı bir herif var.

Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs'a sıcak bakıyor

Onun muhbirlik yaptığına ve İsa Peygamberin bu yüzden çarmıha gerildiğine inanılıyor. 

Yahudiler de 13’ü uğursuz sayıyor. İbrani alfabesinde 13’üncü harf “mavet” (ölüm) sözcüğünün ilk harfi.

13’ün uğursuz olduğu gerekçesiyle bazı uçak şirketlerinde 13’üncü sıra, kimi otellerde ise 13 rakamı odalarda veya katlarda bulunmuyor.

Öteki liderlerin 13 ile ilgili bir çekincesi var mı, bilemiyoruz.

Ama çok şükür Kemal Kılıçdaroğlu, bu türden bir batıl inancı olmadığını, 13. cumhurbaşkanlığına hazır olduğunu sosyal medyada ilan etti.

İyi de yaptı.

Böylece batıl inacı olmadığını dosta düşmana ve masa lideri arkadaşlarına göstermiş oldu.

Kemal Bey, İslam inancının muhkem olduğu varsayılan beş liderden beşinin de sempatisini “İsra Suresi” üzerinden kazanmış oldu:

“Çünkü Hak gelince batıl yok olup batacak, güneş doğunca karanlık kaybolacaktır. (81. Ayet)”

Bizce ayetteki “Hak geldi batıl zayi oldu” ifadesindeki “hak” sözünü “parti” demeden içinden “Halk” diye telaffuz etmesi ve hep birlikte ilk cumaya gittiklerinde de o sureyi okuması yetecektir.