Danıştay'dan Saray'ın medya düzenine dur kararı

Danıştay'dan Saray'ın medya düzenine dur kararı

Danıştay'dan Saray'ın medya düzenine dur kararı İktidarın kendisine yakın olmayan basın medya gruplarını cezalandırmak amacıyla Basın Kartı Yönetmeliği'ne, basın özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştay'dan ''dur'' ihtarı geldi.

Danıştay, iktidarın kendisine yakın olmayan basını cezalandırmak amacıyla değiştirdiği Basın Kartı Yönetmeliği’ne basın özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle “dur” dedi.

Danıştay'ın kararından sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medyadan paylaşımda bulundu:

Basın Kartı yönetmenliğimizin bazı maddeleri Danıştay tarafından iptal edilmiş. Daha iyisini yapmak için derhal çalışmaya başladık. Görevde olduğumuz müddetçe “gazetecilik” adı altında “terörizm propagandası” yapanlarla mücadele edeceğiz. Terör seviciler boşuna sevinmesinler!

 

İktidara “makbul” gazeteci incelemesi yapamazsın” diyen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ''milli güvenlik ya da kamu düzenine aykırılık veya bunları alışkanlık edinme'', “gazetecilik meslek onurunu zedeleyecek işler yapılması” gibi muğlak ve keyfi gerekçelerle basın kartlarının iptal edilemeyeceğine karar verdi. Gerçek gazetecilerin basın kartları iptal edilirken Cumhurbaşkanlığı çalışanları başta, bürokrat ve memurlara hiçbir şart aramadan “ulufe” gibi basın kartı verilmesine imkân sağlayan Yönetmeliğin önemli maddelerinin yürütmesi durduruldu. Danıştay kararında mevcut Yönetmeliğin gazetecileri baskı ve endişe altında tutacağına dikkat çekilirken basın kartının verileceği kişilerde aranacak şartları içeren temel ilkelerin, bu hakka keyfi bir şekilde müdahale edilmesini önleyecek şekilde düzenlenmesi gerektiği uyarısı yapıldı. Danıştay: Basın Kartı Yönetmeliği gazetecileri baskı altında tutuyor Gazetecilerin baskı altında tutulması kabul edilemez.

''Milli Güvenlik ve kamu düzenine aykırı davranış'' kart iptal gerekçesi olamayacak. Basın kartı almak '' keyfi'' olarak engellenemeyecek.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının hazırladığı tartışmalı Yönetmelik Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) tarafından yargıya taşınmıştı. ÇGD avukatı Onur Can Keskin’in açtığı davada Danıştay 10. Daire, Yönetmeliğin sadece bir maddesinin yürütmesini durdurmuştu. Avukat Keskin ÇGD adına karara itiraz ederek, konuyu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşıdı.

Danıştay’ın en üst organı olan İdari Dava Daireleri Kurulunun (İDDK) kararı belli oldu. Kurul, yüzlerce gazeteciyi mağdur eden tartışmalı Yönetmeliğin en önemli düzenlemelerinin yürütmesini durdurdu. Kurul kararına göre, İletişim Başkanlığı’nın "basın meslek onurunu zedeleyecek işler yaptığı/yapması", "milli güvenlik ya da kamu düzenine aykırı davranışlarda bulunması" ile "bunları alışkanlık edindiği/edinmesi" gibi “ muğlak ve keyfi” gerekçelerle basın kartları ve sürekli basın kartlarını iptal yetkisi engellendi.

Kararları bağlayıcı nitelik taşıyan Danıştay İDDK kararında “hukuk devleti” “basın özgürlüğü” “eleştirme ve değer yargısında bulunma hakkı” “gazetecinin savunma hakkı”na vurgu yaparken iktidara çok kuvvetli “hukuk devleti” mesajları verdi. Kurul, Anayasanın 2. Maddesine göre hukuk devletinin hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasa koyucunun da uyması gereken temel hukuk ilkelerinin bulunduğunun bilincine sahip devlet olduğu vurguladı.

Kaydedilen kararda “öngörülebilirlik” ilkesinin, hukukun temel ilkelerinden olduğu ve bu ilkeye göre, kanunî ve idari düzenlemelerin açık ve net olması gerektiği kaydedildi. Kararda, “Buradaki amaç, ilgili kişilerin davranışlarını belirleyebilmesi ve belirli eylemlerin yol açabileceği sonuçları önceden öngörebilmesidir” denildi.

Kararında AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına da atıf yapan Kurul “belirlilik” ilkesine de vurgu yaparak, “Düzenlemenin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde yani idare tarafından takdir yetkisine dayanılarak keyfi uygulamalara imkân verilmeyecek şekilde yapılması gerekmektedir” gerekçesine dayandı.

 Kararda, basın özgürlüğüne ilişkin anayasal kurallar ve demokratik toplumlardaki fikir özgürlüğüne ilişkin ilkeler sıralandı. Basının, kamu güçlerine olduğu kadar özel güçlere karşı da korunması gerektiğinin anlatıldığı kararda şöyle denildi: ''Basının, kamu güçlerine olduğu kadar özel güçlere karşı da korunması gerektiğinin anlatıldığı kararda şöyle denildi:“Bağımsız ve tarafsız yayıncılığın sürdürülebilmesi için alınacak önlemler de bu ödev kapsamındadır. İfade özgürlüğünün sözü edilen toplumsal ve bireysel işlevini yerine getirebilmesi için, AİHM’in de ifade özgürlüğüne ilişkin kararlarında sıkça belirttiği gibi, sadece toplumun ve devletin olumlu, doğru ya da zararsız gördüğü “haber” ve “düşüncelerin” değil, devletin veya halkın bir bölümünün olumsuz ya da yanlış bulduğu, onları rahatsız eden haber ve düşüncelerin de serbestçe ifade edilebilmesi ve bireylerin bu ifadeler nedeniyle herhangi bir yaptırıma tabi tutulmayacağından emin olmaları gerekmektedir.''

Demokratik toplum için özgür basın

İfade özgürlüğünün çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin temeli olduğu, bu özgürlük olmaksızın “demokratik toplumdan” bahsedilemeyeceğinin anlatıldığı kararda, basın kartının, gazetecilerin mesleki faaliyetlerini yürütürken etkin çalışmaları, sektörün her türlü zorlukları karşısında kendilerini savunabilmeleri için önemli olduğu anımsatıldı.

Basın kartı sadece kart değildir

Basın kartının ayrıca her türlü kamusal faaliyete katılma konusunda akreditasyon vazifesi gördüğü belirtilerek, “Basın kartı sadece bir meslek kartı olmayıp, aynı zamanda basın kartı sahibi olan kişiye habere, bilgiye, olaya erişebilme imkânında kolaylık sağlayan ve bu doğrultuda toplumun doğru bilgilendirilmesine araç olan bir karttır” denildi. Kararda, bu nedenle, basın kartının niteliği ile ne şekilde verileceği konusunda ve bu kartın verileceği kişilerde aranacak şartları içeren temel ilkelerin, anılan hakka keyfi bir şekilde müdahale edilmesini önleyecek şekilde düzenlenmesi gerektiği vurgulandı.

Durdurulan maddeler:

Danıştay İDDK öncelikle Basın Kartı Yönetmeliğinin sürekli basın kartı ve basın kartı iptallerine dayanak yapılan maddelerinin yürütmesini durdurdu.

Tartışmalı maddelerden bazıları 25, 29 ve 30. Maddelerinde düzenleniyordu. Yönetmeliğin "Basın meslek onurunu zedeleyecek işler yapması, davranışlarda bulunduğu veya alışkanlıklar edindiği ", "Milli güvenlik ya da kamu düzenine aykırı davranışlarda bulunması veya bu tür davranışları alışkanlık edinmesi" hallerinde kartların iptal edilebileceğini düzenleniyordu. Kararda bu ifadelerin tanımının Yönetmelikte olmadığı vurgulanarak, şöyle denildi:“Muğlak ifadeler içeren bu düzenlemeler, yukarıda açıklamasına yer verilen, 'hukuki öngörülebilirlik' ve 'hukuki belirlilik' ilkelerine aykırı olduğu gibi, bu ibarelerin yer aldığı düzenlemelerin basın kartı sahibi ilgilileri, mesleğini baskı altında, endişe içinde yerine getirmek zorunda bırakabileceği; bu nedenle de, anılan ibarelerin basının görevini tam olarak yerine getirmesine engel olabileceği sonucuna varılmıştır.”

Gazeteciye savunma hakkı şart

Kararda “Diğer taraftan, anılan düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilen fiillere ilişkin tespitin hangi usul ile ne şekilde yapılacağı soruları açıkta kalmakta olup; bu sürece ilişkin soruşturma ya da inceleme yapılıp yapılmayacağı; ilgililerin savunmalarının alınıp alınmayacağı da belirsizdir. Kaldı ki, 'savunma hakkı'nın, bireyin en temel haklarından olduğu ve Anayasamızda da bu durumun hüküm altına alındığı; bu hakkın ihlal edilmesinin hukuka aykırılık oluşturacağı açıktır.

İdare tarafından, bu düzenlemelerin içeriğinin geniş tutulması, muğlak ifadeler kullanılarak, sınırlarının tam olarak belirtilmemesi nedeniyle basın kartının iptali konusunda tanınan yetkinin keyfi olarak kullanılabileceği ve idare ile bireyin bu anlamda karşı karşıya gelebileceği de göz önünde bulundurularak, düzenlemenin çerçevesinin açık ve net şekilde belirlenmesi gerekmektedir.” denildi.

Net ve açık olun

Kararda, basın kartının verilip verilmeyeceği yetkisinin komisyona bırakılmasına karşılık, nasıl ve kim tarafından iptal edileceğinin yönetmelikte belirtilmediği, yönetmelik düzenlemelerinin, muğlak ifadeler içermesi, net ve açık olmaması, sınırlarının tayin edilmemesi nedeniyle hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkesine aykırı vurgulandı.

Danıştay gerçek gazetecilerin basın kartları iptal edilirken Cumhurbaşkanlığı çalışanları başta, bürokrat ve memurlara hiçbir şart aramadan “ulufe” gibi basın kartı verilmesine imkan sağlayan düzenlemeyi de durduruldu. Kurul kararında, Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasının a, b, c bentleri sıralandı. Bu düzenlemelere göre, şu kişilere basın kartı verilebileceği anlatıldı:

''- Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatında basın-yayın faaliyeti yürüten ve Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşlarda basın-yayın biriminde çalışan personelden en üst yönetici tarafından belirlenecek kişilere

- Bakanlıklarda, Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği birimi amiri ile basın-yayın faaliyeti yürüten personelden bakan tarafından belirlenecek iki kişiye

- İletişim Başkanlığında; Başkan ve başkan yardımcılarına, 1. hukuk müşaviri, daire başkanları, taşra teşkilatı müdürleri, basın müşavirleri, basın ataşeleri ile Başkanlık birimlerinde fiilen görev yapan hukuk müşavirlerine, iletişim uzmanlarına ve uzman yardımcılarına, merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatı birimlerinde fiilen görev yapan personelden Başkanlıkça uygun görülenlere…''

Basın kartı gazeteciye verilir

Kararda, İletişim Başkanlığı’na basın kartı düzenleme yetkisinin verildiği ancak kartın kamu görevlilerine verilmesine ilişkin düzenleme yapma yetkisi tanınmadığı vurgulandı. Yönetmelikte, basın kartı verilmesine ilişkin değerlendirmelerin komisyon tarafından yapılacağı belirtilmesine rağmen dava konusu düzenlemelerde sadece en üst düzey yöneticinin, bakanın ya da başkanın uygun görmesinin yeterli sayıldığı vurgulandı. Basın kartı verilecek personel konusunda da yönetmelikte sınırlama olmadığının anlatıldığı kararda, “Oysa ki basın kartı verilecek kişilere ilişkin hangi ölçütlerin esas alınacağının somut olarak ortaya konulması; nesnel ölçütlerin dava konusu Yönetmelik ile belirlenmesi gerekmektedir” denildi.

Hukuki belirlilik ilkesine aykırı

Kararda, bu nedenle, söz konusu düzenlemelerin hukuki belirlilik ilkesine aykırılık teşkil ettiği belirtilerek, “Yönetmeliğin 6. maddesinde basın kartı verilecek kişiler için belirli şartlar aranırken dava konusu düzenlemelerde herhangi bir şart aranmadan kısacası bu kartın sınırlama getirilmeden her konumdaki personele verilebilir olması Yönetmeliğin kendi içerisinde çelişkili hükümler barındırmasına yol açmıştır. Bu itibarla, hukuki belirlilik ilkesine aykırı şekilde düzenlenen anılan hükümlerin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır” denildi.

Şimdi ne olacak?

Karara göre, İletişim Başkanlığı, bu yolu izlemeksizin, başvuruları komisyona iletmek zorunda olacak. Başkanlığın bu yönde inceleme yapmasını gerektirecek bir süreye de ihtiyacı kalmadı. Yine karara göre, yürütmenin durdurulması kararı derhal uygulanacak, davanın bitmesi beklenmeyecek. Danıştay’ın bu kararıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın bugüne kadar verdiği basın kartı ve sürekli basın kartı iptal kararları, basın kartı yenilememe ve basın kartı vermeme kararları hukuki dayanaktan yoksun hale geldi. Dosya bu karar üzerine Danıştay 10. Dairesine geri gönderildi. Şimdi, başvurudaki iptal istemleri esastan görülerek karara bağlanacak

"Danıştay'dan Saray'ın medya düzenine dur kararı" haberi, 01 Nisan 2021 tarihinde yazılmıştır. 01 Nisan 2021 tarihinde de güncellenmiştir. Medya kategorisi altında bulunan Danıştay'dan Saray'ın medya düzenine dur kararı haberi 2021 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Danıştay'dan Saray'ın medya düzenine dur kararı 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Medya konusunda 26 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 12:40 Uzman İsim Uyardı: Sıcaklıklar Rekor Kıracak! Yaz Ayları Kavurucu Geçecek
  2. 12:39 Kenya'yı Vuran Şiddetli Yağışlar ve Seller: En Az 32 Kişi Hayatını Kaybetti
  3. 12:35 Gazze Kıyısında İnsani Yardım Limanı İnşaatı Başladı
  4. 12:31 Sıvı Metal Alaşımlarıyla Hızlı Elmas Üretimi:Güney Kore'de Yeni Buluş
  5. 12:28 Türkiye Ekonomisi IMF Raporunda: Zorlu On Yılın Ardından Değerlendirme
  6. 12:23 Sosyal Medya Akrobasisi: Motosiklet Kazalarındaki Ölümcül Tehlike
  7. 12:19 23 Nisan'da Dilan Polat Gösterisi Üzerine Soruşturma Başlatıldı!
  8. 12:19 Dolandırıcılardan Korunma İpuçları: Bakanlık Uyarıyor!
  9. 12:16 Sabiha Gökçen'de Fiyatlar Uçuyor: Havalimanında Yemek Parasıyla Bir Ay Geçinilir mi?
  10. 12:16 Asgari Ücret Beklentileri Yerle Bir Olabilir mi? Milyonlarca İnsan Üzgün Bekleyişte!
  11. 12:15 Memleket Hasreti Güzel Oyuncuyu Nasıl Değiştirdi? Şok Edici Görüntüler!
  12. 12:14 Borsa İstanbul Açılışında Yükseliş: BIST 100 Endeksi Değer Kazandı
  13. 12:12 İslam Memiş'ten Altın Yatırımcısına Dikkat Çekici Uyarı! 4 Kritik Seviye ve Beklentiler
  14. 12:10 Tottenham, Fenerbahçe'nin Yıldızı Szymanski İçin 20 Milyon Euro Ödemeye Hazır
  15. 12:05 Çin Uzay Programı: Yeni Taykonot Ekip, Tiengong İstasyonu'na Ulaştı
  16. 12:02 Osmanlı'nın Tatlı Zaferi: Revani Tatlısıyla Lezzet Şöleni!
  17. 11:53 Gönen'de Kaybolan Ekonomist Korhan Berzeg'in Bulguları: DNA Testleri Kimliği Açığa Çıkaracak
  18. 11:50 Galatasaray, Liderlik Koltuğunu Korumak İçin Adana Demirspor'un Konuğu
  19. 11:47 Dolar Bu Sefer Durdurulamayacak! Ünlü Ekonomistin Tahmini Korkutuyor: "Hazır Olun!"
  20. 11:46 Hız Tutkusu Yeni Bir Boyut Kazanıyor: MG'den Elektrikli Fırtına! 0'dan 100'e 1.9 Saniyede Çıkıyor
Otomotiv Haberleri