Editörün Seçtikleri | 16 Mart 2020

Slovaj Zizek

MUTLAK GERİTEPME

Yeni Bir Diyalektik Materyalizm Temeline Doğru

Çeviren: Barış Engin Aksoy

Encore Yayınları

Bilimsel natüralizmden Deleüzcü Yeni Materyalizme kadar her türlü felsefi materyalizm modern dünyanın politik ve teorik zorluklarını karşılayamamış, filozof Slavoj Zizek çığır açan iki önemli yapıtıyla bu yükü omuzlarına almıştır: Hiçten Az : Hegel ve Diyalektik Materyalizmin Gölgesi ve Mutlak Geri Tepme: Yeni bir Diyalektik Materyalizm Temeline Doğru. Kendisini felsefeyi güncelleştirmeye, yeni bir temel atmaya adamış bir materyalist olarak Žižek diyalektik materyalizmin revizyonunu önerirken Hegel'in düşüncede “spekülatif” yaklaşım olarak gösterdiği tek hakiki felsefi mirasın da diyalektik materyalizm olduğunu savunuyor.

''Almanya'dan yeni gelen bir arkadaşından kül tabağından felsefe yapılabildiğini duyduğunda Jean-Paul Sartre'ın yüzünün heyecandan bembeyaz olduğu söylenir. Slavoj Žižek, seks, küfür, kafeinsiz kahve, vampirler, Müslüman Kardeşler ve daha birçok şey hakkında buna benzer bir ruhla felsefe yapıyor. Britanya'da filozoflar ikiye ayrılır; birbirleri için yazan akademisyenler ile düşüncelerini sıradan halka yaymaya çalışan yaşamın-anlamı satıcıları arasında. Zizek her ikisini de aşarak gücünü artırır: Kant ve Heidegger uzmanıdır ama gündelik olana da tutkundur o. Hem Hegel ve Hitchcock konusunda hem de Cennetten Düşüş ve Mübarek’in düşüşü konusunda derin bilgiye sahiptir. Wagner ve Schoenberg’i bildiği kadar, vampir filmlerini de seyreder, polisiye romanlar okur. Okurlarının büyük bir kısmı Freud ya da Nietzsche’yi anlayabilmeyi Jaws ya da Mary Poppins gözlükleriyle öğrenmiştir.''

Terry Eagleton.

416 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Sabri Kuşkonmaz

TAHTA DİVAN

Berfin Yayınları

Şiirden ne çok şey beklenir. Şiir bir ilaçtır, denir; bu dünyanın yaralarını iyileştirmeye bir ilaç… Ama yaranın yerini bilmek kolay değil. Belki bir ipucu bulunur şiirlerde; belki küçük bir ipucu bulunur bu kitaptaki şiirlerde…

Avlusuz Evleri Ovalara Salınca

Merhaba şehir ben geldim yenice

Taşramı getirdim kendimle sana

Evleri bırakıp gitmiş avlular

Kendi avlumu söküp geldim

Çöküp çay içtiğim bir sandalye var

Çay bardağı demirbaş kayıtlı

Gündüzü uzatma derdiyle

Azaltıyorum çayın karanlığını

Merhaba gecesi şehrin

ben geldim sabahtan sana

Akşam olur taşramla bana

Geceden yalnızlık indirimi isterim...

Bakmayın siz aile en küçük birim sözüne

En küçük parça taşradır asıl

Bir avluya bile az gelir kimi zaman

Gündüzü tutamaz tahta kapılar

Gece fazla gelir bana, yalnızlık indirimi isterim…

Merhaba kasaba ben geldim yenice

Arka cebimde taşramla, belki kullanırım diye...

Avlusuz evleri ovalara salınca dünya

ben de ülkemi dolaşıyorum kendi taşramla…

176 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Taylan Özbay

EDEBİYATIMIZIN USTALARININ GÖZÜNDEN

Atatürk ve Devrimin Yönü

Telgrafhane Yayınları

• Sait Faik, Atatürk Müzesi’ni gezdikten sonra kaleme aldığı yazısında Mustafa Kemal’e dair neler yazmıştı?
• Orhan Veli, “Biz devrim içinde olan bir memleketiz” derken toplumu hangi konuda uyarıyordu?
• Çocukken bir kamyonun altında kalan Aziz Nesin, o an neyi anlamıştı?
• Halikarnas Balıkçısı, Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliyecilere düşman olan Ali Kemal’e karşı ne yapmıştı?
• Melih Cevdet Anday, Şevket Süreyya Aydemir’in hangi görüşlerine karşı çıkmış; Cumhuriyet Devrimi ile sosyalizmi nasıl ilişkilendirmişti?
• Orhan Kemal’in, Fikret Otyam’a önerdiği yazıda, siyasette mutlaka değişmesi gereken konu neydi?
• Rıfat Ilgaz henüz çocukken, çoğalttığı bültenlerle kurtuluş savaşçılarına nasıl yardım etmişti?
• Oktay Akbal, yozlaştırılan devrime karşı Devrimcilik ilkesini nasıl vurguluyordu?
• “Atatürk, gerçekleştirdiği devrimin yetmeyeceğini biliyordu” diyen Ceyhun Atuf Kansu, cumhuriyetçi olmanın koşulunu nasıl tanımlıyordu?
• Yakup Kadri Karaosmanoğlu’na, “Atatürk mesut bir adam değildi” dedirten şartlar nelerdi?Taylan Özbay, bu kez Cumhuriyet tarihimize başka bir açıdan bakıyor; Atatürk’ü, devrimi, devrimcilerin yöneldiği toplumcu çizgiyi ve nihayet Türkiye’nin kendi devriminden uzaklaştığı süreci edebiyatımızın ustalarının gözünden kaleme alıyor...

224 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ