Eğitmek mi delirtmek mi?

Eğitmek mi delirtmek mi?

Eğitmek mi delirtmek mi? "Binbir zorlukla okula gönderdiğimiz çocuklarımızın büyüdükçe algıları gelişmiyorsa, eğitimin amacı, yöntemi ve yönetimiyle ilgili sorunlar var demektir.Hiçbir din, ırk, mezhep, cinsiyet, düşünce ayrımı bilmeden dünyaya...

"Binbir zorlukla okula gönderdiğimiz çocuklarımızın büyüdükçe algıları gelişmiyorsa, eğitimin amacı, yöntemi ve yönetimiyle ilgili sorunlar var demektir.

Hiçbir din, ırk, mezhep, cinsiyet, düşünce ayrımı bilmeden dünyaya gelen insanlar, günün birinde kendisini, ırk, din, mezhep, cinsiyet ayrımı içinde buluyorsa, barış içinde yaşamak dururken savaşa itiliyorsa, tam da özgürlüğü savunması gereken çağda tutsak ediliyorsa, bireysel hak ve özgürlükleri anayasal güvence altına alınmıyor, katılımcı bir demokrasi yerine baskıcı, otoriter bir devlet yapısı ile karşı karşıya bırakılıyorsa, bunların nedenlerini bilmek gerekmez mi?"


Cemal Cağlı bu kitapta; yukardaki soru ve sorunların çözümlerine yönelik önerilerini, eğitimci kimliğiyle açık, detaylı ve cesur bir şekilde sunuyor. Okurlara, yazarlara, eğitimcilere, araştırmacılara...

Eğitimci Cemal Çağlı'nun bu kitabı Ozan Yayıncılık tarafından 2016'da basıldı, raflardaki yerini aldı. 

Çağlı'nın, kitabı ve Türkiye'deki eğitim politikasını Gazeteduvar'da anlattığı yazıyı ABC okurları için alıntılıyoruz;

egitmek.jpg

Cemal Çağlı

Bugüne kadar bu başlık altında çok sayıda yazı yazdım ve sanırım, daha uzun bir zaman yazmaya devam edeceğim.
 
Her amaç yaşamda yankısını bulur. Her teori, pratiği ile kendini ispatlar. Her düşünce bir davranışla, her davranış bir alışkanlıkla, her alışkanlık bir kişilikle toplumda yaşam bulur. O zaman şu soruyu sormalıyız:
 
Ey anneler, babalar çocuklarınız bedensel, zihinsel, ruhsal olarak sağlıklı gelişiyorlar mı?
 
Bir çocuğun ruhsal gelişimi onun duygusal gelişimiyle ilişkilidir. Yetişkin bir insanın duygularından yola çıkarak bir çocuğun duygusunu anlamak mümkün değildir. Çocuk, çocukluğunu yaşıyorsa duygusunu da anlatır; ama yaşamıyorsa duygusunu anlatamaz.
 
Çocuk demek oyun demektir. Oyun bir üretme biçimidir, o halde eğitim sisteminiz üretimden kopuksa insan merkezli bir eğitiminiz yok demektir. Bilgiye dayalı bir eğitim sisteminde, çocuğun temel gereksinimlerini dikkate alan eğitim ortamları yaratılamaz.
 
Çocuğun bireysel gelişimini, el becerilerini, gizil yeteneklerini ortaya çıkartacak olan bu etkinliklerin “ders'' adı altında veriliş biçimi ise çok dramatiktir ve ayrı bir yazı konusudur. En basit anlamıyla bugün hangi okulun oyun alanları, üretim tezgahları, laboratuarları, resim ve müzik odaları vardır?
 
Çocuk, zihinsel gelişimini problem çözerek geliştirir. Peki, çocuğu geliştirecek problem çözmek ne demektir? Bir çocuğun çevresiyle, ailesiyle, sokakla, oyun alanıyla, beslenmesiyle, konuşmasıyla, yazmasıyla ilgili problemleri vardır. İşte çocuk kendi problemlerini çözme sürecinde sorumluluk duyar ve adımlar atar. Bir çocuğun havuz problemi, yaş ve hız problemi, çarpım tablosunu ezberleme problemi; ondalık sayılarla, kesirlerle ilgili bir problemi yoktur.
 
Şimdi de şu soruyu soralım: “Hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip olmak'' ne demek?
 
Hür olmak öncelikle birey olmaktan geçer. Birey olmak, öncelikle kişinin kendini tanıması ve geleceğiyle ilgili sorumluluk almasıyla mümkündür. Bireye sorumluluk sözle, yazıyla, öğütle, cezayla verilemez; hele hele çocuklarımızın yaşama sevinçlerini yok eden, süreci anlamsız kılan ödevlerle, testlerle, sınavlarla hiç verilemez.
Sorumluluğu bireye ancak üretim içinde verebilirsiniz.
 
Yani bunun adı: “Üretim içinde eğitim, eğitim içinde üretim.''
 
“Bilimsel düşünmek'' ezberciliğin, belletmenin, sorgulamadan kabul etmenin adı değildir; dogmalarla,dini esaslara göre eğitmek hiç değildir.
 
Pozitif bilimler, felsefe,psikoloji,sosyoloji olmadan bilimsel düşünce olabilir mi?
 
“Dindar ve kindar nesil'' yetiştirmeyi eğitimin amacı haline getiren bir zihniyetin olduğu yerde bilimsel düşünce olabilir mi?
 
Siz hiç dini esaslara göre yönetilen bir toplumda gelişmiş bir bilime tanık oldunuz mu?
 
İslam coğrafyasında gelişmiş, demokratik, laik bir ülkenin olmaması bilimsel düşüncenin olmamasının sonucu değildir diyebilir misiniz?
Bilimsel düşünmek için önce doğru düşünmeyi öğrenmek gerekir. Doğru düşünmek için önce eleştirisel bakmak, çok yönlü okumak, doğru bilgiye ulaşmak gerekir. Oysa bu eğitim sisteminde ödev yapmaktan, test çözmekten, dershanelere ve özel kurslara koşturmaktan ne doğru bilgiye ulaşmak için ek bir çabaya ne de çok yönlü okumaya zaman kalıyor.
 
Eğitimi “birliktelik, katılım, yetki ve sorumluluk'' eksenlerine oturtmadan bilimsel düşünen bireyler yetiştirme tezi koca bir yalan olmaktan öteye gidemez.
 
Türkiye, “bilimsel düşünen bireyler yaratma'' şansını Köy Enstitüleri eğitim modeliyle yakalamış, ne yazık ki bu ülkeyi yönetenler bu modele ancak 14 yıl yaşama şansı vermişler ve 17 nisan 1940’da kurulan Köy Enstitülerini 4 Şubat 1954 yılında kapatmışlardır.
 
93 yıllık Cumhuriyet uygulamasında, laik ve demokratik bir devlet modeli yaratılamamışsa bunun en temel nedeni “dar ve ırkçı'' bir dünya görüşünün eğitim eliyle çocuklara şırınga edilmesidir. “Tek millet, tek bayrak, tek dil'' şeklinde ifadesini bulan bir görüşle evrensel bir düşüncenin yaratılma şansı yoktur. Bu “dar ve ırkçı'' görüş,toplumu getire getire, “Türk-İslam Sentezi'' şeklinde ifadesini bulan; cemaatçi,şeriatçı,tacizci bir eğitim sisteminin kapısına getirmiştir.
Bu karanlık süreçten çıkmanın bir yolu var mı?
Bence olmalı.
Pek nasıl?

"Eğitmek mi delirtmek mi?" haberi, 15 Şubat 2017 tarihinde yazılmıştır. 15 Şubat 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kitap kategorisi altında bulunan Eğitmek mi delirtmek mi? haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Eğitmek mi delirtmek mi? 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kitap konusunda 20 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 16:20 Portakal Şerbetli Kurabiye: Nostaljik Lezzetin Modern Yorumu
  2. 16:19 DEM Parti'den Yerlikaya'ya 'müfettiş' yanıtı geldi
  3. 16:15 Süper Lig'in küme düşen ilk takımı belli oldu!
  4. 16:14 Antalya-Isparta Yolunda Feci Kaza: 1 Ölü, 7 Yaralı ve Trafik Kilitlendi
  5. 16:11 O beklenen maraton başlıyor!
  6. 16:07 TESK Genel Başkanı: Yüksek Otel Fiyatları Yerli Turisti Yurtdışına Yönlendiriyor
  7. 16:05 Ankaragücü'den Kupa Açıklaması Sertti!
  8. 16:01 Metin Akpınar'ın Kızı Duygu Nebioğlu Sessiz Kalmadı: "2. Bölüm Geliyor"
  9. 16:01 Emekli Maaşı Bombası: Uzmanlar Zam Oranlarını Açıkladı! En Düşük Emekli Aylığı Ne Kadar Olacak?
  10. 15:59 Özgür Özel'den açıklama: 'yüzde 25'lik cam tavanı nasıl kırdıklarını' anlattı
  11. 15:59 Mart Ayında Türkiye'de Konut Satışlarında İstanbul Öne Çıkıyor: İşte İl İl Satış Rakamları
  12. 15:55 Diyarbakır'da Kentsel Dönüşüm Şirketi Tevfik İnşaat İflas Etti: Mağduriyet ve Belirsizlik
  13. 15:53 Araba alacaklara müjde! Yerli ve daha ucuz olan TOGG için müjdeyi verdi
  14. 15:52 Fransız Gazeteci Filistin Desteği Nedeniyle 'Terör Propagandası' İddiasıyla İfade Vermeye Çağrıldı
  15. 15:49 Galatasaray Kulübü Olağan Genel Kurulu için Tarih Belirlendi
  16. 15:46 Dünyaki en tehlikeli ülkeler belli oldu: Türkiye kaçıncı sırada?
  17. 15:46 Heyecan Verici Başlangıç: Moskova Film Festivali Uluslararası Sinema Dünyasını Ağırlıyor
  18. 15:45 Beşiktaş'a 15 milyon euroluk savunmacısı!
  19. 15:42 İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde Yoğun Yağış ve Fırtına Uyarısı: İBB'den Açıklama
  20. 15:41 Real Madrid-Barcelona Karşılaşmasında, Arda Güler Sürprizi!
ABC Kitap Haberleri