Ensar'ı protesto etmek isteyen ÖDP'lilere polis saldırısı

Özgürlük ve Dayanışma Partisi üyeleri, İstanbul Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisi önünde Ensar Vakfı’nı protesto etti, 10 parti üyesi gözaltına alındı. Aralarında ÖDP İstanbul İl Başkanı Avukat Deniz Demirdöğen, İstanbul İl Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi üyelerinin de olduğu gözaltılar serbest bırakıldı.

ÖDP İstanbul İl Örgütü, Karaman’daki çocuklara cinsel istismar davasında Ensar Vakfı’nın sorumluluğunu gizleme girişimlerine karşı Başbakanlık önünde eylem düzenledi. Parti üyeleri basın açıklamasını yaptıktan sonra polis saldırdı ve 10 kişiyi gözaltına aldı. Basın açıklamasını takip eden BirGün muhabiri Ozan Bilgin de polis tarafından gözaltına alınmaya çalışıldı. Darp edilen Bilgin’e polis ters kelepçe takmak istedi.

***

ÖDP İstanbul İl Örgütü'nün polis saldırısından önce yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere verildi:

"Dostlar, bugün 23 Nisan Çocuk Bayramı, ancak bugün çocuklarımıza aydınlık bir gelecek bırakamamanın endişesini taşıyoruz.
Biliyorsunuz, geçtiğimiz haftalarda Karaman’da utanç verici bir olaya tanıklık ettik. Ensar Vakfı Yurtlarında bir öğretmenin tam 45 çocuğa cinsel istismarda bulunduğunu öğrendik. Daha sonra bu istismarın yıllarca sürdüğünü ve daha birçok cemaat yurdunda gerçekleştiğini öğrendik.
Akabinde, Erdoğan ve Bakanların istismardan sorumlu Ensar Vakfı’na kol kanat gerdiğini gördük. Onlar istismara uğrayan 45 çocuğa sahip çıkmak yerine, tacizcilerin ve tecavüzcülerin yuvası olan vakfa sahip çıkmışlardır.
AKP’nin, yaşananları gizlemeye çalışması çok açık suçluluklarını göstermektedir. Çünkü, Kaçak Saray’da bulunan zat bir konuşmasında Cemaatler için çok açık şekilde ''Bugüne kadar ne istedilerse verdik.’ demiştir. Bugün, Cemaatlere verilenin 'çocuklarımızın geleceğinin' ta kendisi olduğunu görüyoruz.
Yaşananlar AKP Rejiminin bir sonucudur !
Yaşananlar Cemaatler Rejiminin bir sonucudur !
Yaşanan cinsel istismar münferit bir olay değil, AKP Türkiyesi’nin ta kendisidir.
Geçtiğimiz hafta içi Karaman’da görülen davada da, tam bir orta oyunu oynanmıştır. İstismarda bulunan kişiye 500 yılı aşkın bir ceza verilerek kamuoyunun öfkesi sindirilirken, diğer taraftan Ensar Vakfı ''AK’lanmaya çalışılmıştır. Bir istismarcıya ceza verilip olayın üstü örtülürken, gerici cemaat yapılanmaları korunmaya devam ediyor.
O yüzden bu dava bizim için bitmedi.
Çünkü bu tecavüzün arkasında bugün memleketimizi esir almaya çalışan kurumsal ve örgütlü bir gericilik var, dinci faşizmin iktidarı var.
Buna karşı kazanabilmek ancak her yerde güçlerimizi birleştirerek mücadele etmekten geçmektedir.
Buradan sözümüz olsun ki;
Çocuklarımızın geleceğini, bu karanlık tarikatlara ve cemaatlere teslim etmeyeceğiz.
Ensar’lara, kol kanat geren bu Gerici, Karanlık İktidara teslim olmayacağız.
Geleceğimiz için, Çocuklarımız için bu Gerici, Karanlık iktidarı yıkacağız."