Fed Başkan Yardımcısı Clarida, faiz artışı için koşulların 2022 sonunda karşılanabileceğine işaret etti

Clarida, Brookings Enstitüsü tarafından düzenlenen etkinlikte, "ABD Para Politikası İçin Esnek Ortalama Enflasyon Hedeflemesi ve Beklentiler" başlıklı bir konuşma yaptı.

ABD ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde ekonomik toparlanmadan ekonomik genişlemeye geçiş yaptığına işaret eden Clarida, hem ölçek hem de kapsam açısından benzeri görülmeyen, zamanlı ve hedefe yönelik para ve maliye politikası eylemlerinin ekonomik toparlanmaya önemli destek sağladığını kaydetti.

Clarida, bu yıl ve sonrasında ekonominin seyrinin yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) gidişatına bağlı olacağını yineledi.

Fed'in faiz oranlarını yükseltmeyi düşünmekten açıkça uzak olduğunu belirten Clarida, iş gücü piyasası ve enflasyonla ilgili koşullara işaret ederek, "Federal fon oranı hedef aralığını yükseltmek için üç gerekli koşulun 2022 sonuna kadar karşılanmış olacağına inanıyorum." dedi.

"Enflasyona yönelik riskler yukarı yönlü"

Richard Clarida, ekonominin bazı sektörlerinde talep ve arz arasında önemli dengesizlikler olduğuna işaret ederek, iş gücü piyasası ve küresel tedarik zincirlerindeki sorunlar azaldıkça enflasyon baskılarının gevşemesini beklediğini ifade etti.

Enflasyona yönelik risklerin yukarı yönlü olduğunu belirten Clarida, "Bu yıl şimdiye kadarki enflasyon, bana göre uzun vadeli yüzde 2 uzun enflasyon hedefimizin 'ılımlı' bir şekilde aşılmasından çok daha fazlasını yansıtıyor ve gelecek yıl tekrarlanan performansı bir politika başarısı olarak görmeyeceğim." dedi.

Fed, 2-3 Kasım'da gerçekleşen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı sonucunda beklentiler dahilinde politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0-0,25 aralığında sabit bırakırken, aylık 120 milyar dolarlık varlık alım programında 15 milyar dolarlık azalışa gidileceğini duyurmuştu.

Fed Başkanı Jerome Powell, faiz oranlarının artırılmasında sabırlı olabileceklerini belirterek, varlık alımlarını azaltmaya başlama kararının, Banka'nın faiz oranlarına ilişkin politikasıyla ilgili herhangi bir doğrudan sinyal amacı taşımadığını kaydetmişti.