Fehmi Koru yazdı: İktidar seçim kampanyasını İstanbul’dan başlattı, muhalefet de masa mesaisini sürdürüyor
Fehmi Koru yazdı: İktidar seçim kampanyasını... “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Büyük İstanbul Buluşması”, her bakımdan muhalefet için bir uyarı anlamı taşıyor çünkü''
Daha önceden AK Parti’nin seçim kampanyasını dün Nef stadyumunda düzenleyeceği “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Büyük İstanbul Buluşması” adını verdikleri bir toplantı ile başlatacağını haber aldıkları için mi, Millet İttifakı’nı oluşturan altı parti liderleri kendi rutin toplantılarını bugün yapıyorlar, emin olun bilmiyorum.
Belki de, AK Parti’nin seçim kampanyasını İstanbul’dan başlatan stadyum mitingi ile ‘6’lı masa’ liderlerinin buluşmalarının birbirini izlemesi, eskilerin deyimiyle, bir ‘tevafuk’ sonucu olmuştur.
İster tesadüf veya tevafuk, ister planlı olsun, olanın muhalefet açısından iyi -hatta hayırlı- olduğunu sanıyorum.
Umarım, uyanmalarına ve bu akşamki buluşmalarından itibaren de hesaplarını yeniden gözden geçirmelerine vesile olur bu durum.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Büyük İstanbul Buluşması”, her bakımdan muhalefet için bir uyarı anlamı taşıyor çünkü.
Muhalefet, seçimi kazanmanın çantada keklik olduğundan, sandık ortaya geldiğinde, vatandaşın iktidar görevini kendilerine vereceğinden ve belirleyecekleri adayı da cumhurbaşkanı seçeceklerinden çok emin.
Adeta gün sayıyor muhalefet. O arada da vakit doldurmak için buluşup sofra muhabbeti yapıyorlar görüntüsü veriyor.
İstanbul’daki kampanya açılışına davetli değildim, kendime ait bir gözlemim yok; ancak davet edilen muhalifliği belirgin bir-iki gazetecinin aktarımlarından, stadı dolduran partide görevli-görevsiz kalabalıkların, ‘6’lı masa’ öngörülerini yanlış çıkartacak bir kararlılığı yansıttıkları anlaşılıyor.
Ülkede sorunlar yaşandığının farkında geniş kitleler, AK Parti’ye oy vermiş olanlar da bunun farkında. Sıkıntıların kendilerine en fazla dokunduğu kişiler ve onların oluşturdukları kitleler bunlar. Şikayet etmesine ediyorlar da. Ancak önlerine getirilen sandığa, şikayetlerinin değil umutlarının eseri olan oyu bırakacaklarını da belli ediyorlar.
Şikayetleri iktidardan, ama umutları yine iktidarda.
Daha doğrusu, sorunlarının çözümü konusunda önlerine sunulan muhalefet seçeneğini henüz tercih edilir bulmadıklarını belli ediyorlar.
“Çözerse yine reis çözer sorunları” demiş AK Parti’nin stat mitinginde konuştuğu kişiler gazeteci Özlem Gürses’e…
Muhalefet “Hayır çözemez, AK Parti sorunların sebebi” diyedursun, bu söylemleri kendilerinden oy almayı bekledikleri kitleleri ikna etmede yeterli görünmüyor.
Seçimlerde kullanılacak oyların gideceği adresi belirlemede eleştirilerin payı da hiç kuşkusuz olacaktır, ancak insanların büyük çoğunluğunun esas beklediğinin daha iyi bir hayat umudu olduğu da muhakkak.
Herhalde şu aşamada üzerinde düşünülmeyi hak eden soru şu: Muhalefet oy beklediği kitlelere onların istediği umudu verebiliyor mu? Veremiyorsa, bunun sebebi-sebepleri ne olabilir?
Bu akşam yeniden bir araya gelecek altı parti lideri bu temel soruya cevap arasalar iyi olur.
Onlar ise, üzerinde mutabık kaldıkları 100 maddeden oluşan bir anayasa değişikliği teklifini kamuoyuyla paylaşmaya hazırlanıyorlar. Sıkıntıların temelinde son birkaç yılı etkisi altında tutan ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ olduğunda hemfikirler ve onun yerine güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirmeyi öngörüyorlar ya, anayasa tekliflerini okuyanların kendilerine hak vereceklerini ve günü geldiğinde oylarını partilerine yönlendireceklerini düşünüyorlar.
İngiltere’de, Fransa’da, İtalya’da insanlar siyasi kararlarını öyle oluşturuyorlar. O sayede iktidarlar fazla zorlanmadan değişiyor oralarda. Bizde de aynısı neden olmasın?
Böyle düşündüklerini belli ediyor ‘6’lı masa’ liderleri…
Hesapları tutarsa ne ala…
Ya tutmazsa?
Futbol, daha doğrusu dünya kupası karşılaşmaları ile siyaset arasında kurduğum benzerlik burada devreye giriyor.
Dünya kupasına ‘şampiyonluğun favorisi’ olarak giren ülkelerin milli takımlarının -hiç değilse büyük bölümünün- hesaplarının tutmadığı bu turnuvanın ilk günlerinden itibaren anlaşıldı. Modern futbol farklı oynanıyor ve favori takımlar kendileriyle aynı düzeyde mücadele edildiğinde sahadan yenilerek ayrılabiliyorlar.
Gücü az bir takım favori takımı yenebiliyor, favori takımı yenen kendisinden daha az güçlü bir takıma yenilebiliyor.
Fehmi Koru yazdı: Bugün nostalji günüm, zihnim beni geçmişe yolculuğa çıkardı, günümüze hayıflandım
Turnuva öncesinde yapılan hesapların yanıltıcı olduğu daha ilk turda ortaya çıkıverdi.
Yarın-öbür gün sandık ortaya geldiğinde, yaşanan sıkıntılardan ve muhalefetin tespitlerine göre o sıkıntıların sebebi olan iktidardan duyulan rahatsızlık, daha önce AK Parti’ye oy vermiş kişiler ve kitleleri yeni bir tercihte bulunmaya yöneltir mi?
Son yerel seçimde, azımsanmayacak sayıda büyükşehir belediyesinde yaşandığı gibi…
Özellikle İstanbul seçiminde Ekrem İmamoğlu gibi fazla büyük sayılmayacak bir belediyenin İstanbul’un bütününde bile tanınmayan başkanı, karşısına çıkartılan eski başbakan ve TBMM başkanı AK Parti adayını yenebilmişti.
Hem de AK Parti lideri de olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Ona değil, oyunuzu bana vereceksiniz” uyarısına rağmen…
Görebildiğim kadarıyla, Erdoğan’ın ve partisinin yenildiği o seçimden kendilerine dönük dersi AK Parti ve Erdoğan çıkarmış durumda. Dün başlatılan seçim kampanyasının eksenini de çıkardıkları derse göre kurmuş görünüyorlar.
Muhalefet ise, o seçimi nasıl kazandığının üzerinde pek durmuyor gibi; hiç değilse öyle davranıyor.
Adayın kişiliği fazla önemsenmiyor. [Aday Ekrem İmamoğlu değil de başka biri olsaydı İstanbul’da kazanabilir miydi?]
“Kimi koysak kazanır” anlayışı hakim.
Diyelim hesapları tuttu ve cumhurbaşkanı kendi adayları seçildi, Meclis’e de önemli sayıda milletvekili sokabildiler. Anayasayı değiştirebilecekleri bir çoğunluğa ulaşabilmeleri ihtimali var mı?
Yok.
Öyleyse mesailerini bütünüyle anayasa değişikliği paketine vermelerinin anlamı ne?
Çok eski bir televizyon reklamında, kravatına kadar üzeri düzgün ancak pantolon giymeyi unutmuş bir adam, kapısının önünde, “Bir eksiklik var, ama ne?” diye soruyordu.
“Pantolonun yok be adam” diyesim geliyordu o reklamı her gördüğümde.
Bugün de aynı kalıp tepki, dudağıma yerleşik.
"Fehmi Koru yazdı: İktidar seçim kampanyasını İstanbul’dan başlattı, muhalefet de masa mesaisini sü." haberi, 28 Kasım 2022 tarihinde yazılmıştır. 28 Kasım 2022 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Fehmi Koru yazdı: İktidar seçim kampanyasını İstanbul’dan başlattı, muhalefet de masa mesaisini sü.. haberi 2022 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Fehmi Koru yazdı: İktidar seçim kampanyasını İstanbul’dan başlattı, muhalefet de masa mesaisini sü.. 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 15 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.