Fehmi Koru yazdı: İtibarlara yönelik saldırılar yüzünden ortalık tahammül edilmez bir hal aldı
Fehmi Koru yazdı: İtibarlara yönelik saldırı... İtibar olmazsa yargıya güven de olmaz.
Bazı meslekler doğası gereği saygınlık gerektirir.
Hakim ve savcılar -yani yargı mensupları- itibarlarını korumak zorundadırlar. İnsanlar onların önüne kendi aralarında ihtilaflarını çözemedikleri zaman gelirler çoğu zaman. Ya da, yasalara aykırı bir eylem yüzünden yargı devreye girmiştir, böyle durumlarda da, mağdurlar veya kamu, yargının o kişi veya kişiler hakkında adil bir karar vermesini bekler.
İtibar olmazsa yargıya güven de olmaz.
Hakimler böyledir de hakemler sanki farklı mıdır?
Spor müsabakalarını yöneten insandır hakem ve çaldığı düdükle yalnızca bir maçın kaderini belirlemiş olmaz, aynı zamanda yönettiği spora ilginin devamını sağlayarak gençlerin her anlamda sağlıklı kalmalarına da yol açar. [Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur, öyle değil mi?]
Önceden ayarlanmış maçların oynandığı bir ülkede spora ilgi de yok olur.
Hakimler gibi hakemler de itibarlarını korumak zorundalar.
Bir başka itibara dayalı meslek de gazeteciliktir. Haberler ve o haberlere dayalı yorumlar bazen bir ülkenin kaderini de etkileyebilir. Yalan haber, tarafgir yorum ile yalnızca gerçekler çarpıtılmış olmaz, o çarpıtmalar pek çok insanın zihninde yerleşik gerçek halini alır.
Gazetecilik mesleği de mensuplarından saygınlık bekler.
Yazının buraya kadarında yargı mensuplarından, hakimler ve hakemler ile gazetecilerden söz etmemin aslına bakarsak konuyu bir başka meslek erbabına getirme amaçlı bir girizgah olduğunu tahmin etmişseniz yanılmış değilsiniz.
Meramım politikacılar ile saygınlık ilişkisi hakkında görüşlerimi paylaşmak. Ancak politikacılara girmeden önce söylemeyi önemsediğim bir konu daha var: İtibar konusu önemsenmiyor günümüzde.
Yalnız bizde değil, itibarın anlam taşıdığı ülkelerde de herkes hakkında ulu orta konuşulup yazılabiliyor. Aslı esası olmayan yakıştırmalar, dedikodulara dayalı değerlendirmelerle saygınlık cellatlığı yapılabiliyor.
Sosyal medyanın sağladığı anonimliğin arkasına sığınarak yapılan sözlü-yazılı yayınlarla itibarlar alaşağı edilebiliyor günümüzde.
‘Günümüzde’ özel vurgusunun da bir sebebi var.
Acaba günümüzde değişik alanlardan ünlülere reva görülen muameleye, yaşadıkları veya toplum önünde bulundukları dönemde geçmişin ünlüleri uğrasalardı, var olan itibarlarını koruyabilirler miydi?
Nitekim, günü gününe izlemeye çalıştığım ABD ve Avrupa medyasında yer bulan güncel iddia ve ithamlar, bir süreden beri, geçmişin ünlülerine de yaygınlaştırılıyor. Dönemlerinde itibarları yardımıyla kazandıkları ün sorgulanmakla kalmıyor, onurlarına verilmiş unvanların geri alınması için kampanyalar açılıyor, var ise portreleri parçalanıyor, büstleri, heykelleri devriliyor.
Memleketinde itibarı alaşağı edilmek istenen ünlüler arasında Winston Churchill bile var.
Emperyalist tavrı sebebiyle…
Churchill sonuçta bir politikacıydı. Ukrayna’da Zelensky günümüzde neyse savaş halindeki İngiltere’de Churchill oydu.
Ülkeyi doğrudan yöneten iktidar politikacıları veya onların yerine gelmek üzere çabalayan muhalefettekiler, çoğu kez, uğraşlarının bir saygınlık mesleği olduğunu unutmuş gibi davranıyorlar. Biraz abartılı konuşmaları, gerçekleri hafifçe kendilerine yontmaları alışılmış ve tolere edilebilir davranış biçimidir politikacılar için; ama işin içine yalan-dolan girmemesi ve karanın beyaz beyazın da kara imiş gibi sunulmaması şartıyla…
“Kampanyada konuşulanlar seçim sonrasına kalmaz; vaatlerin peşine düşülmez” diye bir kural yoktu, son zamanlarda sanki olması gerekirmiş gibi davranılıyor.
Yalnız iktidar için geçerli değil bu eleştirim, son seçimde muhalefet içinden bazıları da yerine getirilmeleri imkansız olduğu için tutamayacakları vaatlerle kitlelerin karşısına çıkabildiler.
Tabii bir de politikacıların birbirleri hakkında kullandıkları bir dil var.
Başkaları kendileri hakkında aynı dili kullansalar hiç kuşkusuz rahatsızlık duyacakları ileri sözleri, iddia ve ithamları büyük kolaylıkla rakiplerinin üstlerine bocalayabiliyor politikacılar.
Giderek karşılıklı atışmada her bir politikacı rakibi hakkında aynı dili kullanmaya başlıyor ve politik ortam kolayca zehirlenebiliyor.
Ülkedeki politik ortamı ben böyle görüyorum; itibarlar ayaklar altına alınarak yapılan bir uğraş alanı haline dönüşüyor politika.
Son zamanlarda buna bir de politikacıların politika dışı mesleklerden birilerine de rakipleri için kullandıkları dili uyarlamaları eklendi.
Eh, onların zehirli dili taklit edilemez mi? Onların hedef aldıkları kişiler de, bu defa, haklarında ileri geri sözler sarf etmiş politikacılara aynı dilden yanıt yetiştirebiliyorlar.
Durumumuz bu.
"Fehmi Koru yazdı: İtibarlara yönelik saldırılar yüzünden ortalık tahammül edilmez bir hal aldı" haberi, 22 Eylül 2023 tarihinde yazılmıştır. 22 Eylül 2023 tarihinde de güncellenmiştir. Medya kategorisi altında bulunan Fehmi Koru yazdı: İtibarlara yönelik saldırılar yüzünden ortalık tahammül edilmez bir hal aldı haberi 2023 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Fehmi Koru yazdı: İtibarlara yönelik saldırılar yüzünden ortalık tahammül edilmez bir hal aldı 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Medya konusunda 22 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.