Guardian: İstanbullular siyasetin yükselen yıldızı Ekrem İmamoğlu’nu sahiplendi

İngiliz Guardian gazetesi, Ekrem İmamoğlu'nu 'Bölünen şehrin desteğini alan, siyasetin yükselen yıldızı' olarak tanımladı. Gazete, İmamoğlu'nun sakin tavrını koruduğunu ve İstanbullular tarafından sahiplenildiğini yazdı.

Guardian gazetesi, resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Başkanlığı seçimlerini önde tamamlayan CHP adayı Ekrem İmamoğlu'yla ilgili haberinde, İmamoğlu için "Bölünen şehrin desteğini kazanan, yükselen bir yıldız" ifadesini kullandı.

Gazete, İmamoğlu'nun yerel seçimden önce çok bilinen bir isim olmadığını ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkedeki yıllar süren kontrolünü 'zorlayan' bir isim olarak artık herkes tarafından tanındığını yazdı.

Guardian'ın İmamoğlu'yla ilgili hazırladığı haberin bir kısmı şöyle:

"İmamoğlu'nun kazanması beklenmiyordu. Anketlerde, mali desteği kuvvetli, AKPli güçlü rakibi eski başbakan Binali Yıldırım'ın ardından geliyordu.

"Ama Erdoğan ilk konuşmasını yaptığı ve zafer ilan ettiği gece saat 9'dan sonra İstanbul sonuçlarının yayını bir anda durdu ve ülke genelinde halk, CHP'nin, Erdoğan'ın memleketi İstanbul'da muhtemelen öne geçtiğini düşünmeye başladı.

"İmamoğlu ilerleyen saatlerde azmini gösterdi, sakinliğini koruyarak işin ucunu bırakmadı. Yıldırım'ın vakitsiz zafer ilanına rağmen İmamoğlu, Türk siyasetinde çok sık görülmeyen uzlaştırıcı bir tavır benimsedi.

"Oy sayımı yeniden başladığında İmamoğlu %0,28 farkla öndeydi."

'Bölünen İstanbul halkına ulaşmayı başardı'

Guardian gazetesi seçimin ertesi günü İmamoğlu'nun yaptığı "Halkımıza en kısa sürede hizmet etmeye başlamak istiyoruz. İstanbul'un ihtiyaçlarının karşılanması için Türkiye'deki tüm kurumlarla işbirliği içinde olmak istiyoruz" açıklamasına da yer verdi.

AKP'nin itirazlarıyla seçimin resmi sonuçlarının açıklanmasının ertelendiğini de aktaran gazetenin haberinin devamı şöyle:

"Ama birçok İstanbullu şimdiden İmamoğlu'nu belediye başkanları olarak sahiplendi.

"İsminin verilmesini istemeyen bir aktivist, 'İmamoğlu uzun zamandır özlemini duyduğumuz her şeyi temsil ediyor. Olumlu, herkesi benimseyen, kimseyi incitmemek için özenli bir dil kullanarak herkesin kalbini kazandı' diyor.

"Siyasetin yükselen yıldızı Trabzon doğumlu. Ailesinin inşaat firmasında çalışmaya başlamadan önce İstanbul Üniversitesi'nde işletme okudu. Yerel siyasete 2009 yılında girdi, 2014 yılında İstanbul'un orta sınıflarını ağırlayan Beylikdüzü ilçesinin belediye başkanı oldu."

Guardian, İmamoğlu'nun seçim öncesi 'daha düşük profilli bir kampanya yürüterek siyasi, dini ve etnik olarak bölünen İstanbul halkına ulaşmayı başardığını' yazdı.

İstanbul'daki kampanyası sırasında elini sıkmayı reddeden bir AKP seçmeni de ikna edebildiğini belirten gazete "İmamoğlu sıklıkla toplantılarda yerel meseleleri tartışırken görüldü, Yıldırım ise çoğunlukla, büyük mitinglerde milliyetçi duyguları kamçılayan Cumhurbaşkanı tarafından kenarda tutuldu" dedi.

Haberde, İmamoğlu'nun seçim kampanyasının başladığı Ocak ayında Erdoğan'la Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir araya gelip İstanbul'un geleceğini konuşma için de "Kendilerini çoğunlukla CHP tarafından dışlanmış hisseden AKP'nin İstanbul kalelerindeki seçmeni tarafından saygı gördü" dendi.

Gazeteye konuşan CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin, "Şehri iki yıldır dolaşıyor, ekonomik durumdan bahsederken halkın öfkesini duyuyordum. İmamoğlu başarılı ve samimi bir siyasetçi. Burada asıl kazanan Türk demokrasisi" dedi.

Guardian'ın haberinin son satırlarında CHP ile HDP'nin seçim stratejileri de yer aldı:

"Muhalifler Erdoğan'ın genişleyen cumhurbaşkanlığı yetkilerinin Türkiye'deki demokratik yapının sarsılmasına katkıda bulunduğunu söylese de, geleneksel olarak da yüksek olan seçimlere katılım oranı %84 oldu.

"CHP ve HDP başta olmak üzere muhalif partiler, hükümetin ekonomik krizi idare biçiminden duyulan memnuniyetsizlikten de faydalanarak ortak seçim stratejisiyle hareket ettiler."

"İmamoğlu CHP yönetimiyle buluşmak için Ankara'ya gitmeden önce gazetecilere 'Bu ülkeyi uzlaştıracağım. Siyasi değerlendirmelere dayalı eylemler, aklın ve gerçeğin yerini asla almayacak' dedi."