Hayalet Orhan'ın telefon görüşmesi dinlemeye takıldı: Zindaşti'nin kızını ben öldürtmedim

Uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti'nin kızı Arzu Zindaşti'nin öldürülmesiyle ilgili olarak 'Hayalet' lakaplı uyuşturucu baronu Orhan Ünğan'ın adı sıkça gündeme geldi. Orhan Ünğan, 2014 yılında Arzu Zindaşti'nin otomobilinin taranarak şoförü Devrim Öztunç'un da öldüğü olayda azmettirici olarak suçlanmıştı. Bu cinayetin ardından, 2019 yılında Orhan Ünğan'ın kardeşi İlhan Ünğan İstanbul'da öldürüldü ve bu cinayetin arkasında da Naci Zindaşti'nin olduğu iddia edildi.

Orhan Ünğan, Arzu Zindaşti cinayetinden bir hafta sonra yapılan bir ortam dinlemesinde, suçlamaları reddederek, bu cinayetle bir ilgisinin olmadığını dile getirdi. Dinleme dökümlerine göre, Orhan Ünğan M. adlı bir kişiyle yaptığı görüşmede, Zindaşti'nin gerçek katili bildiğini öne sürdü. Ünğan, konuşmada şunları söyledi:

"Çocuklarımın üzerine yemin ederim ki benim bu olayla yakından uzaktan bir alakam yok. Ben şerefsiz değilim. Belki onun kadar olmasa da, ama benim de çocuklarım olduğu için ona çok üzüldüm. Bunu ona kim yaptığını kendi biliyor o, çok iyi biliyor hem de."

Ünğan, gerekirse Zindaşti ile buluşmak üzere İran'a gidebileceğini de belirtti:

"İran'da evine gelmemi istiyorsa, evine gelirim. Gelmezsem şerefsizim. Kuran ise Kuran, akil adamlar oturumu ise akil adamlar oturumu, sen de orada yer alacaksın. Ama kim yaptığını o kendi çok iyi biliyor."

M. adlı kişiye Zindaşti ile sorunları olduğunu, ancak Arzu Zindaşti cinayetini kendisinin organize etmediğini vurgulayan Ünğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Yalvarıyorum sana, bak şimdi, onunla sorunlarım var, yok değil yani, onu da belirteyim. Ama benim onun şahsınla, yani o benim paramı çalmadı, benim malımı çalmadı, namusumu lekelemedi, ekmeğimi elimden almadı. Ben onun ailesini infaz edecek kadar saygısız, şerefsiz bir kişi değilim."

Bu olaylar, iki uyuşturucu baronu arasındaki kan davasını ve suçlamaları daha da karmaşık hale getirdi. Togo bandıralı Noor One adlı gemiyle taşınan uyuşturucunun 2014 yılının haziran ayında Yunanistan'da yakalanması, bu kan davasının başlangıç noktasını oluşturdu. Gemi yakalandıktan üç ay sonra Arzu Zindaşti öldürüldü ve bu olaylar zinciri, iki baron arasındaki gerilimi tırmandırdı.