HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'ndan Millet İttifakı'na: Sanki ittifak yapan partilerin programları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile geçekleştirdiği görüşme sonrasında HÜDA-PAR'ın Cumhur İttifakı'na dahil olmasının peşinden gözler HÜDA-PAR cephesine çevrildi. Yaşanan süreç ve parti politikalarıyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu, "Hem Cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçiminde beraber hareket etmek için Cumhurbaşkanı bizlere Cumhur İttifakı'na katılmamız ve destek vermemiz doğrultusunda bir talepte bulundu" dedi.

"Biz Cumhurbaşkanı'na Cumhurbaşkanlığı seçiminde destek vereceğimizi açıkladık"

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üstüne Cumhur İttifakı'na katılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı destekleyeceklerini ifade eden Yapıcıoğlu, "Hem Cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçiminde beraber hareket etmek için Cumhurbaşkanı bizlere Cumhur İttifakı'na katılmamız ve destek vermemiz doğrultusunda bir talepte bulunmuş oldu. Biz Cumhurbaşkanı'na Cumhurbaşkanlığı seçiminde destek vereceğimizi açıkladık. Parlamento seçimleriyle ilgili görüşmemizde beraber hareket etme mevzusunda prensipte evet dedik. Ama bunun iyi mi olacağını ve ne şekilde olacağını partiden yetkilendirdiğimiz arkadaşlarımızın yaptıkları emekler sonucunda şekilleneceğini söyledik. Bu mevzuyla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Biz elbet parlamentoda kuvvetli bir şekilde temsil edilmek istiyoruz. Aynı zamanda eğer biz Cumhur İttifakı'nın içinde yer alacaksak Cumhur İttifakı'nın parlamentoda çoğunluğu sağlaması için en iyi formülün arayışındayız. O yüzden nereden ve kaç kişinin milletvekili talibi olacağı ile ilgili bir netlik yok. Milletvekilliği mevzusunda doğal ki bizim bir talebimiz oldu. Parlamento seçimlerine beraber katılacaksak kesinlikle bizim de parlamentoda temsil edilmemiz gerekir" ifadelerini kullandı.

"Sanki ittifak icra eden partilerin programları ya da memleketin tüm meseleleriyle ilgili düşünceleri tam bir uyum içinde olmak zorundaymış benzer biçimde cümleler kuruluyor"

HÜDA-PAR'ın Cumhur İttifakı'nda kendi programı ve kendi kimliğiyle yer alacağını, ittifaktaki partilerin düşüncelerinin birebir uyuşmasına gerek olmadığını vurgulayan Yapıcıoğlu, mevzuya ilişkin şu sözleri kaydetti:

"Hem AK Parti hem de Milliyetçi Hareket Partisi tarafınca bu mevzuyla ilgili birçok izahat yapılmış oldu. Cumhur İttifakı'nda bulunan partilerin hiçbiri öteki partilere iltihak etmiş değil. Hatta 2018 seçimlerinde AK Parti listelerinden seçime katılan Büyük Birlik Partisi bile kendi programı, duruşu ve siyasal görüşü ayrı olan bir partidir. Biz de hemen hemen bu görüşmelere başlamadan ilkin de bir ittifak içinde yer alabileceğimizi fakat kendi programımız, rengimiz ve kimliğimizle bir ittifak içinde yer alma imkanı var ise bunu değerlendirebileceğimizi söyledik. Israrla bu mevzu üstünde sorular soruluyor. Bir şeyler kaşınmak istiyor. Sanki ittifak icra eden partilerin programları ya da memleketin tüm meseleleriyle ilgili düşünceleri tam bir uyum içinde olmak zorundaymış benzer biçimde cümleler kuruluyor. Böyle bir zorunluluk yok. Eğer HÜDA-PAR Cumhur İttifakı'na katılıp yoluna orada devam edecekse, HÜDA-PAR ne AK Parti'ye ne de Cumhur İttifakı'nın bileşenleri olan öteki partilere iltihak etmeyecek. HÜDA-PAR kendi kimliğiyle duracak. Elbette öteki partilerin de o şekilde. Farklı programlara haiz AK Parti ve MHP'nin de bazı mevzularda dünya görüşleri değişik. Elbette birbiriyle örtüşen noktalara da sahipler. Ama bu ittifak geçen seçimden bu yana sorunsuz yürüyor. Herhangi bir meselede bir koalisyon benzer biçimde tüm partilerin ortak imzasıyla bir siyaset yürütülecek derseniz o vakit sorun çıkar. Bu ittifakın içinde yer almış olduğu için MHP kendi kimliğinden vazgeçti mi, geçmedi. Eğer olacaksa biz de kendi kimliğimizle bu ittifakın içinde yer alacağız. Anlaştığımız noktalarda daha büyük hedefler varken, dışarıdan bu kadar hücum varken ya da memleket bu kadar zor bir süreçten geçerken bunlara takılıp bir fitne çıkartmaya çalışanlar kendi umduklarını bulamayacaklar, hevesleri kursaklarında duracak."

"Sapıklık özgürlüğü yoktur. Bizim inancımızda bu şekilde bir özgürlük yoktur"

Genel Başkan Yapıcıoğlu, parti programında yer alan "Hakaret, kara çalma, şiddete başvurma, ırkçılık, ayrımcılık, toplumun mukaddes değerlerini aşağılama ve insan fıtratına aykırı fiillerin savunulması, fikir özgürlüğü olarak değerlendirilemez ve himaye edilemez" politikasında yer alan insan fıtratına aykırı fiillerin ne olduğuna dair sorulan sual üstüne "Tam özgürlükçülük diye bir şey hiçbir fikir sisteminde yoktur. Hiç kimsenin toplumun haklarını çiğnemeye, toplumun huzurunu ve düzenini bozmaya bir hürriyeti olması imkansız. Başkasının özgürlüğünün başladığı yerde sizin özgürlüğünüz biter. Örneğin sapıklık özgürlüğü yoktur. Bizim inancımızda bu şekilde bir özgürlük yoktur. Onlar gayri fıtri hareketlerdir. Siz o hareketleri yayma ve propagandasını yapma özgürlüğüne haiz olamazsınız. Bizim düşündüğümüz düzende ve yönetim tarzında bu şekilde bir özgürlüğü biz tanımıyoruz" ifadelerini kullandı.

"25 yıl evli kalan hanım bilhassa anneyse primleri devlet tarafınca karşılanmak suretiyle emeklilik hakkı tanınmalıdır"

Kadınların erkeklerle beraber emek vermesi ve bayanların çabalama hayatında olmasına yönelik olarak fikirlerini açıklayan Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu, "Kadınlar ile erkekler eğer bayanların biyolojik ve fiziki özelliklerine uygunsa emek vermesi mümkündür. Mesela maden işçiliği benzer biçimde ağır bir alanda hanımları çalıştırabilir misiniz? Kadın fıtratı itibarıyla narin ve naziktir. Fiziki güç isteyen işlerde hanımları çalıştırmak zulümdür. Kadın eğer çalışmak istiyorsa çalışmalıdır. Zorunda olduğu için çalışmamalıdır. Hiçbir hanım çalışmak zorunda kalmamalıdır. Eğer istiyorsa önüne hiçbir engel koyulmamalıdır. Kadının fıtratına uygun olmayan, enerjisini aşan işlerde çalışmamalıdır. Çocuklar için de aynısı geçerlidir. Çocuklar çalıştırılmamalıdır. Eğer bir hanım ya da çocuk gereksinim sebebiyle çalışmak zorundaysa devlet ve yönetim o çocuk ve kadının tüm gereksinimlerini karşılamalıdır. Annelik oldukça mukaddes bir iştir. Sadece bir alanda değil. Pek oldukça mesleğin aynı anda icra edilmesidir annelik. Çocuk yetiştirmek toplumun geleceği açısından oldukça ulvi bir görevdir. Çok özveri isteyen iştir. Bu işin hafta sonu izni yada çabalama saatleri yoktur. Bu yüzden biz, 25 yıl evli kalan hanım bilhassa de anneyse primleri devlet tarafınca karşılanmak suretiyle emeklilik hakkı tanınmalıdır" dedi.

"Anayasayı değişiklik yapmak için tüm siyasal tarafları bir masa çevresinde toplar bu toplumun hakikaten kendi anayasasını yapmasını sağlardım"

Eğer yarın cumhurbaşkanı olabilseydi ilk olarak neyi değiştirirdi sorusunun üstüne anayasayı, eğitim sistemini ve yargı sistemini değiştireceğini belirten Yapıcıoğlu,

"Anayasayı değiştirirdim. Tamamen sivil bir anayasa yapardım. Anayasayı tek başıma cumhurbaşkanı olarak değiştirmezdim. Anayasayı değişiklik yapmak için tüm siyasal tarafları bir masa çevresinde toplar bu toplumun hakikaten kendi anayasasını yapmasını sağlardım. 1982 Anayasası, 12 Eylül 1980'de yönetime el koyan askeri bir cunta tarafınca hazırlanan bir anayasadır. 20 kere değişime uğramış fakat halen devam ediyor. Eğitim sistemiyle ilgili ciddi değişimler yapmak gerekiyor. Eğitimde bir sistem yok. Hükümetlere nazaran değil bakanlara nazaran değişiyor. Sürekli bir yaz boz tahtası. Adalet sistemine oldukça ciddi bir dokunuş gerekiyor. Tam bağımsız bir yargının oluşması için müdahalelerde bulunmak gerekiyor. Herhangi bir şahıs yada partinin tek başına yalnız kendi düşünceleri doğrultusunda toplumu ikna etmeden ya da toplumun değişik kesimleriyle bir konsensüs oluşturmadan bu değişimleri yapması mümkün değil. Birileri ben hükümet olursam büyülü değnekle dokunur benzer biçimde her şeyi bir anda değiştirebilirim, hayır. Hiç kimse tek başına tüm toplumun temsilcisi olması imkansız. Cumhurbaşkanı bir kral değildir, olmamalıdır" açıklamalarında bulunmuş oldu.

"HÜDA-PAR'ın oylarının arttığını, onlar da yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarıyla görüyorlar"

HÜDA-PAR'ın 2018 seçimlerinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklediğine ve bununla ilgili meydana getirilen açıklamalar olduğuna fakat 5 yıl ilkin meydana gelen seçim öncesinde bu mevzunun bu kadar tartışılmamasının nedenini artan oy oranlarına bağlayan HÜDA-PAR lideri Yapıcıoğlu, "Biz 2018 Genel Seçimleri'nde de Cumhurbaşkanını destekleyeceğimizi söyledik ve destekledik. Fakat parlamento seçimlerinde biz kendi adaylarımızla seçimlere katıldık. 2018'de bu kadar yaygara çıkmadı şundan dolayı o vakit 6 değişik cumhurbaşkanı talibi vardı. Seçimlerin birinci turda bitme ihtimali yüksekti. İkinci tura kalsaydı bir ihtimal o vakit yaygara çıkacaktı. Muhalefet kesimi seçimlerin ikinci tura kalacağını bekliyordu. Mevcut dengeyi bizim değiştirebilme potansiyelini bizlerden beklemiyorlardı. Şu anda ise karşıcılık kendisini cumhurbaşkanı seçimini kazanmaya yakın görüyor. Ama aslına bakarsak dengeli bir durum var. On bin oyun oldukça şeyi değiştirebileceğini karşıcılık de görüyor. HÜDA-PAR'ın oylarının arttığını onlarda yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarıyla görüyorlar. Her ne kadar bazı firmalar bizlere karşı bir karartma uygulasalar da. Bu dengeler bozulmuş olduğu için birilerinin dengesi bozuldu. Denge bozulmuş olduğu için birilerinin kimyası bozuldu. Hem Millet İttifakı'ndaki partiler hem de herhangi bir ittifak içinde olmayan pek oldukça partiyle görüştük. Fakat Millet İttifakı'na katılım yönünde resmi bir çağrı gelmedi. 6'lı Masa'nın haricindeki birçok partiden resmi çağrı geldi. Ama onlar oldukça uygulanabilir ve gerçekçi davetler olmadığı için onları oldukça düşünmedik" dedi.

Ayrıca HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu parti olarak 2023 Genel Seçimleri'ndeki hedeflerinin yüzde 3 bulunduğunu ve eğer o hedefi yakalayabilirlerse her seçimde bunun üstüne ilave ederek çıtayı yükselteceklerini altını çizdi.