İki bakanlığın ortak barınma genelgesi protesto edildi

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın ortaklaşa hazırladığı ve 81 il valiliğine gönderilen “Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri” isimli genelge Kadıköy’de üniversite öğrencileri tarafından protesto edildi. Üniversiteli öğrenciler adına açıklama yapan Buse Karayiğit, "Sıra arkadaşlarımız intihara sürüklenirken, her geçen gün ekonomik krizin altında ezilip aç yatarken, iktidarın yayınladığı bu genelge üniversite öğrencilerinin haklı taleplerini görmezden gelmektedir" dedi.

İstanbul Kadıköy’de Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 81 il valiliğine gönderilen “Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri” isimli genelgeyi protesto etti.

Üniversiteli gençler basın açıklamasına hazırlanırken, polis olduğunu iddia eden sivil giyimli bir kişi öğrencilerin açtığı “Genelgeyi kabul etmiyoruz. Üniversiteyi savunuyoruz” yazılı pankartı almaya çalıştı. Öğrenciler olaya tepki gösterip şahsa kim olduğunu sorunca şahıs cüzdanından kimlik kartı göstererek polis olduğunu söyledi. Orada bulunan başka bir polis ise öğrencilere basın açıklaması için izinlerinin olup olmadığını sordu. Öğrencilerden biri ise, “Basın açıklaması için izin almak zorunda değiliz” diye cevap verdi.

Basın açıklamasına devam eden üniversiteli gençler, “Üniversiteler Adalet ve Kalkınma Partisi teşkilatı değildir”, “Üniversiteler bizimdir, genelge devletin” ve “YÖK, polis, medya. Bu abluka dağıtılacak” şeklinde sloganlar attı.

"Ne polisin engeli ne iktidarın baskısı bizi buradan geri tutamaz"

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Sinema ve Televizyon bölümü öğrencisi Buse Karayiğit, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bugün burada Gençlik ve Spor Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından 81 ilde yayınlanan genelgeye karşı üniversite öğrencileri olarak kabul etmediğimizi söylemek üzere bir araya geldik. Ne polisin engeli ne iktidarın baskısı bizi buradan geri tutamaz. Bizler, niteliksiz ve fahiş fiyatlarda yurtlarda kalan, yemekhane zammına karşı çıkan üniversite öğrencileriyiz. İktidar ise üniversite öğrencilerinin bu haklı taleplerini baskılamak için 81 ilde genelge yayınladı. Bizler bu genelgelere daha önceden de aşinayız.

"Bu genelge üniversite öğrencilerinin haklı taleplerini görmezden gelmektedir"

Demokratik ve meşru taleplerini savunun arkadaşlarımızın burslarının kesilmesini, soruşturma açılmasını, ailelerinin aranmasını bir çare uygulamalardan biliyoruz. Bizler üniversitelerde haklı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Sıra arkadaşlarımız intihara sürüklenirken, her geçen gün ekonomik krizin altında ezilip aç yatarken, iktidarın yayınladığı bu genelge üniversite öğrencilerinin haklı taleplerini görmezden gelmektedir.

"Bizler bu mücadeleden geri durmayacağımızı vurguluyoruz"

Yayınlanan bu genelge, üniversite öğrencilerini fişlemektir. Haklarını savunan üniversite öğrencilerine 'Terörist bunlar' diyerek boşa düşürmektir. Bizler bu mücadeleden geri durmayacağımızı vurguluyoruz. 'Terör örgütüyle alakası olan kulüplerin kapatılması' maddesi ise tamamen kadın ve LGBTİ artıların mücadelesini engellemektir.

Değil 81 ilde tüm dünyada yayınlansa dahi biz bu genelgeyi kabul etmiyoruz. İktidarın korkusu yerinde, genelgeler ise nafiledir. Bizler mücadelemizi sokak sokak, yurt yurt, üniversite üniversite büyütmeye devam edeceğiz. Üniversite öğrencilerinin haklı mücadelesine baskıyla yanıt vermek isteyenler Boğaziçi direnişi ve ODTÜ mezuniyetine bakabilir. Bu genelgeyi kabul etmiyoruz."

İstanbul Kadıköy’de Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 81 il valiliğine gönderilen “Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri” isimli genelgeyi protesto etti.
Üniversiteli gençler basın açıklamasına hazırlanırken, polis olduğunu iddia eden sivil giyimli bir kişi öğrencilerin açtığı “Genelgeyi kabul etmiyoruz. Üniversiteyi savunuyoruz” yazılı pankartı almaya çalıştı. Öğrenciler olaya tepki gösterip şahsa kim olduğunu sorunca şahıs cüzdanından kimlik kartı göstererek polis olduğunu söyledi. Orada bulunan başka bir polis ise öğrencilere basın açıklaması için izinlerinin olup olmadığını sordu. Öğrencilerden biri ise, “Basın açıklaması için izin almak zorunda değiliz” diye cevap verdi."