İliç’teki maden işçileri ve yakınları tepki gösterdiler: "Belki ben de tekme yiyeceğim"
İliç’teki maden işçileri ve yakınları tepki ... İliç'teki maden kazasında gözaltına alınan sorumlular, İliç Hükümet Konağı'na götürüldü. Konağın önünde toplanan işçiler ve aileleri, şirket yöneticilerinin yerine madende çalışanların gözaltına alınmasına karşı çıktı.
İliç ilçesindeki bir maden ocağında meydana gelen zehirli liç yığını kaymasıyla ilgili olarak, firmanın Kanadalı yöneticisinin de aralarında bulunduğu 8 şüpheli gözaltına alındı ve adliyeye sevk edildi. İşçiler ve göçük altında kalan işçilerin yakınları, İliç Hükümet Konağı önünde toplanarak, şirket yöneticilerinin değil, madende çalışan personelin gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
‘İÇERİDE 9 CANIMIZ VAR, ÖNCE ULAŞALIM, SONRA HESAPLAŞACAĞIZ’
ANKA Haber Ajansı’na konuşan ve göçük altında kalan, 18-20 senedir madende çalışan bir işçinin yakını, "Emekli olmuştu, yeniden çalışıyordu. Daha önce mesele varmış, durdurulmuş sabahleyin diye duyduk. Duyduğumuz o. Belki de onlar ilk fırsatta duruma bakmaya giden kişiler olabilir. O anda zaten kopuyor, yoksa diğer işçileri hep çıkarmışlar," dedi.
Hüseyin Dursun adlı bir işçi yakını, "Bizim içeride 9 canımız var. Önceliğimiz budur. Önce bunlara bir ulaşalım, sonrasını hesaplaşacağız illa ki. 5 tanesi akrabamız. Bilgilendirmeler var fakat sizin de gördüğünüz gibi çok ciddi bir toprak kayması var. Ulaşılmakta zorluklar var. Yer tespiti çok zor," ifadelerini kullandı.
‘301 MADENCİ ÖLDÜ DE NE OLDU? BENİM GİBİ KONUŞUYOR DİYE ADAM TEKME YEDİ, BELKİ BEN DE TEKME YİYECEĞİM’
Uğur Yıldız adlı işçi yakını ise şu şekilde konuştu:
"Yetkililer bunun olduğunu bildiği halde bile bile yaptılar. Zaten bizim hükümetimizin her yaptığı aynıdır. Madende göçük olur, bilirler onun ne olduğunu fakat bir şey yapmazlar. Son safhaya getirirler, orada nasıl olsa ölen olsun onların değil. Keşke onlar da yakınlarını kaybetseler de empati kursalar. Bu ne kadar acı bir şey biliyor musunuz? Şu an toprağın altından çıkıp çıkmayacağı bile belli değil. Kimyasal madde. İnsanları kandırıyorlar.
Amcamın torunu, gencecik çocuk. Önlemini almayan bir hükümete bu soruların sorulması lazım. Bu madeni verdiyse önlemini de o alacak. 2 senedir bu kaymanın olduğu söyleniyor. 2 ay önce profesörün biri uzaktan kamerayla çekmiş, ‘Burada yarıklar var, buraya tedbir alın’ demiş, adamı kovalamışlar. Bile bile insanları ölüme gönderiyorlar. O toprağın oraya konulup da bir gün aşağı ineceği herkes tarafınca bilinir. Şimdi amcamızın oğlunu geri getirsin bakalım. Ben inanıyorum ki onun ölüsünü bile bulamayacağız. Kimyasal madde bu, ölüm saçıyor. Çıkana kadar buradayız, çıkıp çıkmayacağı da belli değil. Kuşadası’ndan geliyorum, hepimiz perişanız. Bizim perişanlığımız önemli değil, onlardan bir haber alsak. Ölüyse en azından mezarını yaparız.
Polis ve jandarmalar bırakmadılar. Neden? Görüntü alınmasın, bilinmesin diye. Bu hep böyle olmuştur. Önlem alınmaz, olay olur, ondan sonra kimseyi bırakmazlar, barikat çekerler. Gidemiyoruz, orada yatıyor fakat ulaşamıyoruz. O alanı bir görebilsek gene içimiz soğuyacak, diyeceğiz ‘Tamam burada.’ Ama öyle bir şey de yok. Hukuki süreci başlatacağız. Başlatacağız da ne olacak? Bu ülkede hukuki süreçler hep olmuş, kime ne oldu? 301 madenci öldü ne oldu? Adam tekme yedi. Böyle benim gibi konuşuyor diye tekme yedi, belki ben de şimdi tekme yiyeceğim. Bu ülkede mağduru o hale getirenler yükseliyor."
‘İNSANLARI TEHDİT EDİYORLAR. SİYASİ BASKI VAR’
Gözaltına alınan bir ustabaşının kuzeni, "İdari ve teknik sorumlular öne çıkmıyor. Oradaki ustabaşının bu mevzuda verebileceği etkisi ve yetkisi nedir ki acaba? Aynı cenderenin içinde dönüp dolaşıyoruz. Bu mevzuda yetkililerin açıklama yapmasını biz istiyoruz, en çok biz bunu istiyoruz fakat kimse öne çıkıp bir açıklama yapmıyor," dedi.
Bir İliç esnafı, göçük altında kalanların yakınları sessiz kaldığı için endişe duyarak şunları ifade etti:
"Kimisi işinden korkuyor, kimisi akrabasından korkuyor kimse konuşmuyor ki. Göçük altında akrabalarımız var şu anda yalnız acıları paylaşıyoruz. Başka bir şey yok. Konuşan hep dışarıdan gelen yabancılar buranın yerlisinden konuşan, madeni suçlayan kimse yok. İşlerinden korkuyorlar. İnsanları işleriyle, ticaretiyle tehdit ediyorlar. Siyasi baskı var."
İliç’te yaşayan bir yurttaş da facia sonrası sessiz kalanlara ilişkin, "Sebze, meyve yok. Maden tamamladı burayı. Para seni kurtarmaz. Hayatım gidiyor, haberleri yok bunların. Ne Binali Yıldırım ne diğerleri hiçbiri görünmedi bana. Öldü gittiler, cenazeleri de bulunmuyor. Evlerine gidemiyorum, onlar ağlıyor, ben ağlıyorum. Ben İliç’te yaşıyorum, maden ve baraj aldı benim evimi, yurdumu. Evim falan kalmadı, maden ve baraj batırdı beni. Benden başka kimse konuşamaz, para derdindeler" ifadelerini kullandı.
Facianın olduğu madende işçi olarak çalışan Sabri Kılıç, yaşananlara dair; "İhmal olmasaydı 10 milyon metreküp malzeme çöker miydi? Fark edildiğinde işi durdurma olsaydı bu kadar olmazdı. Siyanürlü alanda emek vermeyi kim ister. Şu anda sızıntı her yere yayılmış. İçeriden öyle bilgi geliyor. Şu anda beklemede kalın diyorlar. AFAD lüzum görürse sizi çalışma alanına alırız’ diyorlar," dedi.
"İliç’teki maden işçileri ve yakınları tepki gösterdiler: "Belki ben de tekme yiyeceğim"" haberi, 16 Şubat 2024 tarihinde yazılmıştır. 16 Şubat 2024 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan İliç’teki maden işçileri ve yakınları tepki gösterdiler: "Belki ben de tekme yiyeceğim" haberi 2024 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. İliç’teki maden işçileri ve yakınları tepki gösterdiler: "Belki ben de tekme yiyeceğim" 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 23 Aralık 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.