İsmail Saymaz yazdı: İmamoğlu’na imza atmadığı ihaleden dava açmışlar
İsmail Saymaz yazdı: İmamoğlu’na imza atmadı... Attığı her imza mercek altında.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı İstanbul’da iki kez sandığa gömmüş olmanın bedelini, dava kuşatmasına alarak, ağır şekilde ödetmek istiyorlar Ekrem İmamoğlu’na.
Her sözü…
Dil sürçmeleri…
Hatta gafları kaydediliyor.
Attığı her imza mercek altında.
Eşiyle çıktığı akşam yemeğinde yuvarladığı kadehler sayılıyor. Ellerinde öyle bir ilahi yetki bulunsaydı, Kabe’yi olması gerekenden daha az tavaf ettiği için dava açmaktan çekinmezlerdi!
“Gülünç olma!” diyeceksiniz.
Allah aşkına…
Fatih’in türbesini ellerini arkadan bağlamış şekilde gezdiği için soruşturma açmak, Fatih’in tablosunu Türkiye’ye armağan ettiği için teftiş başlatmak daha mı ciddi işlemlerdi?
Adını anmadığı halde Yüksek Seçim Kurulu’na ‘ahmak’ dediği iddiasıyla hapis cezası vermek; beş HDP’li gassalı cenaze hizmetlerinde işe aldıkları için terörle ilişkilendirmek yetmiyor olmalı ki İmamoğlu’nun yalnızca bugünü değil geçmişi de yargılanıyor.
İsmail Saymaz: İmamoğlu’dan Kılıçdaroğlu’na seçim kampanyası brifingi
Sekiz yıl önceki taşıma ihalesi
İmamoğlu, İstanbul’u kazandıktan bir yıl sonra İBB’de ve eski görev yeri olan Beylikdüzü Belediyesi’nde teftiş başlatıldı.
Arandı, tarandı ve nihayet…
2015 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanıyken verilen ‘Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi’ ihalesi bulundu.
Şartnameye göre yüklenicinin TURSAB (A) Seyahat Acentası İşletme Belgesi sahibi olması gerekiyordu.
İddia o ki…
İhaleyi alan ‘Elapro’ adlı şirket kendi yerine ‘Efege Tur Turizm
adına belge verdi. Ve belge işe başlama tarihinden iki ay sonrasına aitti. Sonuçta, evrak yok değil, vardı.
Buna rağmen şirkete ceza uygulanmadığı; ihalenin, şartnamede belirtilen niteliklere sahip olmayan bir şirket lehine sonuçlandırıldığı ileri sürülüyor.
Diyelim ki, öyle.
İhale, İmamoğlu’nun yakınlarına mı verilmiş?
Hayır, bu yönde bir iddia yok.
İmamoğlu, ihaleden rant mı elde etmiş?
Asla!
Hal böyleyken bu, dosyadaki birinci eylem olarak gösteriliyor.
İkinci eylem gelirsek:
Teklif edilen bedelin yüzde 50’sinden az olmamak üzere ihale konusu veya benzer işlere ilişkin iş deneyimi gösteren belgelerin sunulması gerekiyor. Ancak Elapro’nun teklif zarfında belgeye rastlanmadığı öne sürülüyor.
Gel gör ki…
Sanık avukatları, Elapro’nun sözleşme ve faturalar sunduğunu belirtiyor.
Savcılık ne savunmayı ne de kanıtları görüyor.
İddianamede bu iki işlemin Beylikdüzü Belediyesi’ne ne kadar maddi zarar verdiği belirtilmiyor. Çünkü bir kamu zararı bulunmuyor. Oysa ihaleye fesat karıştırmaktan söz etmek için kamu zararının doğmuş olması gerekiyor.
İddianamede bile “bir kişinin cezalandırılabilmesi bakımından kamu kurum veya kuruluşunun ihaleye fesat karıştırma sonucunda zarar gördüğünün tespit edilmesi gerekmektedir” diye yazıyor.
İsmail Saymaz yazdı: TCDD’deki 7.9 milyon metrekarelik kıyak
Asgari ücret farkını kamu zararı yaptılar
Ancak İmamoğlu’nu ihaleye fesat karıştırmakla suçlayabilmek için acınası bir yöntem izleniyor.
Elapro ile imzalanan sözleşmeden üç yıl sonra, 26 Şubat 2019 tarihinde, asgari ücretlere gelen zamlardan ötürü değişen maliyetlerin eklenmesi için ek sözleşme yapılıyor.
Fark ne kadar?
Altı üstü 250.086,50 TL!
Savcılık, sözleşmenin mahkeme yoluyla olağan üstü koşullara uyarlanması gerekirken, ek sözleşme yapmak suretiyle kamunun zarara uğratıldığını ileri sürüyor.
İmamoğlu’nun imzası yok
İhalesinde İmamoğlu’nun imzası ve onayı var mı?
Yok.
Ek sözleşmede?
O da yok.
Zaten İmamoğlu, o tarihte İBB adayıydı.
Avukatı Kemal Polat da İmamoğlu’nun ihalelere ait belgelerde imzasının yer almadığını, belgelerin düzenlenmesinde katkısının olmadığını, talimat verdiğine ya da yönlendirdiğine dair delil bulunmadığını söylüyor.
Buna rağmen savcılık, İmamoğlu’nu evraklarına imza atmadığı ihaleden sorumlu tutuyor.
İddianameden:
“Kamu kurumunun üst yöneticisi olduğu ve üst yönetici olarak yönetim ve denetim görevini yerine getirmesi gerektiği, görevlerini başkan yardımcıları ile müdürlere devretmiş olsa dahi sorumluluğunun devam edeceği…”
İddianamede İmamoğlu ve altı belediyeci fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek Beylikdüzü Belediyesi’nin 250.086,50 TL fazladan para ödemesine neden olmakla ve ihaleye fesat karıştırmakla suçlanıyor. Yedi sanık hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası isteniyor.
‘Arkadaş’ demek aşağılamakmış
Bu arada yazıldığı üzere İmamoğlu’na Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’ya yönelik suç işlemeye tahrik suçundan dava açılmadı.
Ön inceleme sürüyor.
Yazıcı, dilekçesinde İmamoğlu’nun, “O arkadaş burayı germeye gelmiş. Nezaketsiz. Provokasyona devam ediyor. Kötü söz sahibine aittir” diyerek, infiale yol açtığını, kalabalığı yönlendirdiğini ileri sürüyor.
Ancak Türkçe’yi sözlük yardımı olmadan anlayanlar bilecektir ki “Kötü söz sahibine aittir” sözüyle kalabalıklar yönlendirilmez, ancak sakinleştirilir.
Aynı dilekçede, “Seçilmiş belediye başkanına arkadaş şeklinde hitap etmek dahi başlı başına bir aşağılama sözüdür” diye yazıyor. Doğrusu, ‘arkadaş’ ifadesinin aşağılama için kullanıldığını ilk kez bu dilekçede okuyorum.
Gerçi kime yönelik olarak ifade edildiği belli olmayan ‘ahmak’ için İmamoğlu’na ceza verilmişken, ‘arkadaş’ ifadesi için pekala hakaretten dava açılabilir diye düşünüyorum.
"İsmail Saymaz yazdı: İmamoğlu’na imza atmadığı ihaleden dava açmışlar" haberi, 17 Ocak 2023 tarihinde yazılmıştır. 17 Ocak 2023 tarihinde de güncellenmiştir. Medya kategorisi altında bulunan İsmail Saymaz yazdı: İmamoğlu’na imza atmadığı ihaleden dava açmışlar haberi 2023 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. İsmail Saymaz yazdı: İmamoğlu’na imza atmadığı ihaleden dava açmışlar 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Medya konusunda 22 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.