Korkusuz yazarı Ahmet Takan: Millet İttifakı’nın adayı “kim olmayacak” belli oldu

Saray iktidarının her yeri birbirine düşür, oralardan da kendine siyasi rant devşir kurnazlığına karşı, önceki gün (Salı) CHP cephesinden peş peşe iki önemli hamle geldi…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yandaş yazarların dillerine pelensenk ettikleri, “Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ile kavga ediyor”, “Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’na küs, randevu vermiyor”, “Ekrem İmamoğlu Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğuna gözünü dikti”, “ Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinlemeyecek, Cumhurbaşkanlığına aday olacak”, “Ekrem İmamoğlu’nun aklı fikri Cumhurbaşkanlığı koltuğunda, İstanbul’u unuttu”  iddialarına oturaklı bir cevap verdi. Anı zamanda o cevap, saray kışkırtmalarına karşı Ekrem İmamoğlu’nu şüphe ile, “acaba” ile izleyenlere de iyi gelmiş olmalı!..

“İstanbul gündeminin dışında konuştuğum tek bir husus bulun, getirin önüme koyun. Benim işim gücüm İstanbul. Her gün İstanbul’un bir sokağındayım, mahallesindeyim, bir ilçesindeyim. Başka bir yere gittiğim yok. Birileri kavga istiyorlar. Ekrem İmamoğlu’nu kavga ettirmek istiyorlar. Ben dünyada benim genel başkanımla en son kavga edecek kişiyim. İBB’de en iyi hizmeti yapmaya çalışan birisi olduğum için, ondan da en fazla gururlanacak kişi benim partimin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Dolayısıyla buna ‘Bir baba-oğul ilişkisi gibi deyin, bir Genel Başkan–İBB Başkanı ilişkisi’ deyin, ‘Geçmişten beri bir siyasi yol arkadaşı, yoldaş ilişkisi’ deyin, ne derseniz deyin. Bizim huzurumuzu kaçıracak, bizi kavga ettirecek Türkiye Cumhuriyeti’nden bir Allah’ın kulu yok. Koltuk sevdası söz konusu değildir.”

Halk TV yazarı Fikret Bila: Millet İttifakı, Demokrasi İttifakı’na genişleyerek ilerliyor

Daha ne desin İmamoğlu!..

Hoş, eski yılın son günlerinde sabah kahvaltısında buluştuğumuz CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ile arasındaki soğukluk iddiaları sorulduğunda, “Okuduklarıma ben de çok hayret ediyorum. Ekrem beyle konuşurken çok gülüyoruz” demişti ama saray senaristleri “durmak yok yola devam” talimatı aldıklarından gaz kesemiyorlardı. CHP kurmaylarından edindiğim bilgiye göre, saldırıların hız kesmemesi üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ile görüşerek bir kez daha “Sakin ol. Sakın gaza gelme” tavsiyesini yineledi. Anlaşılan o ki; Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun tavsiyelerini kulak ardı etmeyip bu çok net mesajları verdi.

★★★

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu çok çağrı yaptı ancak AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan bir televizyon programında onun karşısına çıkacak cesareti gösteremedi. a Haber’de bile!.. Erdoğan’ın belden aşağı vuruşlarına Kemal Kılıçdaroğlu bugüne kadar nezaket çıtasını düşürmeden cevap veriyordu.  CHP liderinin salı günü partisinin Meclis grup toplantısında duyurduğu karar, hırçınlık kat sayısı her gün daha da artan sarayı abandone edecek gibi:

“Erdoğan Türkiye’yi öyle sisli puslu bir hale getirdi ki, bu karanlıktan onu konuşarak çıkamayız. Düşündüm ki, artık Erdoğan’ı konuşmanın pek bir anlamı yok. Tüm problemlerin kaynağı kendisi. Ama sadece kendisini konuşarak yol alamayız. Çünkü mesele Erdoğan değil, mesele Türkiye. Türkiye’nin hayalleri öldü. Gönlü yaralı, mutsuz genç nesiller oluştu. Ülkenin ölen hayallerini seyretmeyeceğiz. Onun en büyük suçu bitirdiği ekonomi değil. En büyük suçu ülkenin hoşgörüsünü yok etmek. Eskiden farklı düşünsek bile oturur konuşur, dertleşir, sohbet ederdik, birbirimizin yüzüne bakar, kucaklaşırdık. En azından bayramlarda bir araya gelirdik, kahveler bunun içindi zaten.

Helalleşme yolculuğuna başladım, sürdürüyorum. Amacım, yarın yöneteceğimiz devletin çeşitliliğiyle gurur duyacağımızı, kapsayıcı olacağımızı halkımıza anlatmak. Farklılıklarımızı düşmanlık olarak değil zenginlik olarak görmek; bu zenginliği herkese anlatmak. Gittiğim hiçbir yerde zorunlu olmadıkça ne Erdoğan’ı ne de partisini konuşacağım. Samimi bir şekilde ‘Buraya barışmaya geldim, helalleşmeye geldim’ diyeceğim. Erdoğan’ı artık konuşmanın bir anlamı yok. Nasıl bir adalet sistemi getireceğiz, onu konuşmak istiyoruz. “

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Erdoğan’ı konuşmama” kararını canı gönülden destekliyorum. Çünkü, kavgadan, gürültüden, “eyt”, “üyt”lerden ve ona verilen cevaplardan bıktık artık. Gına geldi!.. Huzuru arıyoruz… Yarınlara güven verecek, pırıltılar, ışıklar arıyoruz… Her şeyden en önemlisi, ÇAĞDAŞ MEDENİYETİ arıyoruz…

Sadece, nasıl bir adalet sistemi getireceğizi konuşmak yetmez. ÇAĞDAŞ  MEDENİYET bu ülkeye  nasıl gelir onu da çokça konuşmak lazım!.

Muhalefet liderlerinin buluşmasına 'tecrübe' ayarı

★★★

Parçala, böl, kamplaştır, herkesi birbiri ile kavga ettir siyaseti ile ülkenin bir 5 yılını daha kapmaya heves edenlere kötü bir haberim var!..

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?. Doğal olarak bu sorunun cevabı çok merak ediliyor. Son dakikaya kadar cevap bulabileceğimizi sanmıyorum. Ancak, çok iddialı bir şekilde “kim olmayacak” sorusunun yanıtını bulduğuma inanıyorum.  Cumhur İttifakı’nın, Erdoğan’ın karşısına eski bir AKP’li çıkarılsın da seçimi güle oynaya kazanalım hevesi boşa çıkacak… Konuştuğum, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi kurmayları, liderlerin Erdoğan’ın karşısına eski bir AKP’li ismin çıkarılmaması konusunda net kararlılık içinde olduğunu söylüyor.