Kronometre sıfırlandıysa eğer... Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi? Haberi

Kronometre sıfırlandıysa eğer... Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi? Haberi

Kronometre sıfırlandıysa eğer... Atatürk, İn... ABC Kritik: Erdoğan'ın tarifine göre, 2017 yılında yapılan anayasa değişikliği ile 'kronometre sıfırlandı'. Peki bu ne anlama geliyor?

Serkut BOZKURT 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Ocak'ta Denizli'de üçüncü kez aday olacağını 'kronometre sıfırlandı' diyerek tarif etti:

Bunca zamandır aklınız neredeydi? Şimdiye kadar neden söylemediniz? 2017'de kabul edilen Anayasa değişikliği hiçbir tereddüde mahal vermeyecek biçimde açıktır.
Aklen de hukuken de fiilen de 2018'de kronometre sıfırlandı ve seçilen Cumhurbaşkanı, sistemin ilk kez seçilmiş Cumhurbaşkanı, aynı zamanda yeni sistemin de başkanıdır.

Erdoğan halk oylamasıyla;
İlk kez 2014'te
İkincisi yine halk oylamasıyla 2018'de cumhurbaşkanı seçildi.

TBMM'den sonra halk oylamasıyla seçim

Erdoğan, 30 Mart 2014 tarihinde yapılan seçimlerle Abdullah Gül'den sonra, doğrudan halk oylamasıyla seçilen cumhurbaşkanı oldu.
2017'de anayasa değişikliği yapıldı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildi.
24 Haziran 2018'de ikinci kez cumhurbaşkanı oldu.
2017'de yapılan anayasa değişikliğine göre, yasa ve anayasada ismi yer almayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre doğrudan halk oylamasıyla seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu.
Erdoğan'ın ilk kez seçildiği 2014 yılında yürürlükte olan anayasa şöyle:
Bir kişi ikinci kezden fazla cumhurbaşkanı seçilemez.
Ancak 2017'de kabul edilen anayasa değişikliğine göre; "TBMM ve cumhurbaşkanı seçiminin yenilenmesi"ne ilişkin 116. maddesi bu duruma bir istisna getiriyor.

Bu istisnaya göre, "Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde" cumhurbaşkanının üçüncü kez aday olması ve seçilmesi halinde de 5 yıl boyunca görevini sürdürmesine olanak sağlıyor.

Atatürk, İnönü, Özal, Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçersiz mi?

Erdoğan'ın, Anayasa'nın 116'ıncı maddesini 'Kronometre sıfırlandı' olarak tanımlaması, 2014 yılından önceki tüm cumhurbaşkanlığı seçimlerini silmiş oluyor.

Yani Erdoğan'ın bu ifadesine göre,  29 Ekim 1923'te Kurtuluş Savaşı'nı verdikten sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin 2014 yılından önceki tüm cumhurbaşkanları yok, 'sıfırlanmış'. 
Atatürk, İnönü, Turgut Özal, Süleyman Demirel bu ülkede cumhurbaşkanlığı yapmadı o zaman.
Arada yeni bir devlet kuruldu, Erdoğan bu devletin ilk Başkanı - Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.
Veya 2017'de kabul edilen anayasa değişikliği ile, yeni bir devletin anayasası oldu da, öncekileri yok hükmünde mi saydı?
Erdoğan'ın kronometre sıfırlandı ifadesinden benim anladığım bu.
2014 öncesi yok yani...

Cumhurbaşkanlarını leylekler mi getirdi Çankaya Köşkü'ne?

Erdoğan, sürekli beni halk seçti diyor.
Peki 2014 yılı öncesi...
Cumhurbaşkanlarını leylekler mi getirdi Çankaya Köşkü'ne?
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından seçildiler.
Milletin oy verip TBMM'ye gönderdiği milletvekilleri seçiyordu.
Erdoğan öncesi seçilen AK Parti kurucusu, Abdullah Gül dahil.
2014 yılı ve sonrasında doğrudan halk seçti.
Kronometre madem sıfırlandı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yer alan Cumhurbaşkanlarımız sayfasının da 'sıfırlanması', silinmesi gerekiyor mu?.
Erdoğan'ın girişteki sözlerini hatırlatalım:

... 2018'de kronometre sıfırlandı ve seçilen Cumhurbaşkanı, sistemin ilk kez seçilmiş Cumhurbaşkanı, aynı zamanda yeni sistemin de başkanıdır.

Madem sistemin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı, bu arşiv de sıfırlanmalı. Veya ters taraftan bakarsak, Erdoğan seçilmiş ilk cumhurbaşkanı değil.  TBMM tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı ülkenin kurucusu Atatürk. Yoksa TBMM oyu halk iradesini yansıtmıyor mu? Meclis iradesi anlamsız mı demek istiyorlar yoksa? 

cumhurbaskanlari.png

Kronometre nasıl sıfırlandı?

Biraz da arşivden bilgi verelim. Aşağıdaki metin uzun gelebilir ama sonuna kadar okunmalı.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TBMM'de 'Tek adam' ülkeyi yönetmezse kaos çıkacağını iddia ediyor. Kurtuluş Savaşı'ndan yeni çıkmış bir ülkede Cumhurbaşkanı Atatürk ile Başbakan İnönü arasında yaşanan tartışmayı örnek vermeye çalışıyor.
Atatürk - İnönü örneğinde 'tek adamlığı' yeterince anlatamayan İsmet Yılmaz, rejim değişikliği eleştirilere rağmen Cumhuriyet tarihindeki anlaşmazlıkların siyasetin önünü kestiğini söylüyor. 

Metnin orijinal halinin linki için lütfen tıklayınız

2017 yılı TBMM tutanakları:
 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:    2
Birleşim:    58
Tarih:    14/01/2017


MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

"Bu sisteme niçin ihtiyaç duyuldu da bu Anayasa değişikliğini önümüze getirdiniz?" Genelde soruların özü bu noktada.

Başkanım, daha önce de söyledik: Parlamenter sistem ne yazık ki ülkemizde bir yandan kurumlar arası rekabete, hatta çatışmaya yol açıyor; yapısındaki boşluklar nedeniyle hükûmet darbelerinin ve vesayet dönemlerinin önünü açmaktadır; bu, en azından bizim ülkemiz için geçerlidir.

Kurumlar arası rekabet derken öncelikle Cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında yaşanan sorunları hatırlamak gerekiyor. Her Cumhurbaşkanı ile her başbakan arasında oldu. Buna iki silah arkadaşı, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile İnönü dâhil. Geçen gün bunu bir arkadaşımız söylediğinde yine bir başka arkadaşımızca Atatürk ile İnönü arasında kesinlikle böyle bir sorun olmadığı ifade edildi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Başkanım, 1 Kasım 1937 tarihli. Yine o günkü görüşme ceridesinde deniliyor ki:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyasetine

Malatya Mebusu İsmet İnönü Başvekâletten istifa etmiş ve istifası kabul edilerek Başvekâlete İzmir Mebusu Celal Bayar tayin olunmuştur. Başvekil Celal Bayar tarafından intihap ve tarafımızdan tasdik olunan İcra Vekilleri Heyeti listesini ilişik olarak arz ediyorum.

Reisicumhur

. Mustafa Kemal Atatürk"

Yine, "Bu istifanın gerekçesi neden olmuştur?" denildiğinde eğer Şevket Süreyya Aydemir'in "İkinci Adam" eserine itibar edilirse, "İsmet İnönü Hatıralar"ına itibar edilirse, Tevfik Rüştü Aras'ın "Atatürk'ün Dış Politikası" kitabına itibar edilirse oralarda şu yazıyor, İsmet Paşa kendi anılarında, hatıralarında -Sabahattin Selek'in, 2009 yılında yayımlandı- diyor ki: "Atatürk'le Hatay konusunda İstiklal Savaşı'nda değil, 1936-1937'de çok münakaşa ettik." Birinci husus, daha sonra da devam ediyor; kısa süreli, uzun süreli. Bir diğeri, İtalya meselesi, Nyon Konferansı. Atatürk anlaşmanın imzalanmasını... Burada bir anlaşma var, bu anlaşmada İspanya, Almanya, İtalya ve Arnavutluk dışında -1937 yılında- bütün Akdeniz ve Karadeniz ülkelerinin yanı sıra Türkiye'nin de katılması istenilmiş. Gayesi de şu: İtalya'nın Habeşistan seferine denk gelmiş. Birleşmiş Milletlerin verdiği bir kararda Akdeniz'de İtalya gemilerine karşı Akdeniz devletlerinin müştereken tedbir almaları söz konusu olmuş. Atatürk diyor ki, Atatürk anlaşmanın imzalanması talimatını veriyor. İsmet Paşa "İtalya'yla aramızda savaş sebebi olabilir." düşüncesiyle imzalanmamasını istiyor.

Tabii, yine Abdi İpekçi'nin İsmet İnönü'yle yapmış olduğu bir mülakatta İpekçi şöyle diyor: İnönü'nün istifasına tek bir olay neden olmamış, birtakım olaylar dizisine ek olarak Atatürk'ün bir müddetten beri bazı devlet ve hükûmet işlerini, hükûmet dışındaki ve kendi etrafındaki kişilerle danışarak yaptığı gibi bir ibareyi söylüyor.

Yine, o sıralarda Türkiye'de kâğıt fabrikası yok. İş Bankası bir kâğıt fabrikası kurmak istiyor fakat izin isteyince verilmiyor, verilmeyince... İş Bankasının başında Celal Bayar var. Şevket Süreyya'ya göre, oradan aktarıyorum: Celal Bayar, daha sonra bu meseleyi Atatürk Orman Çiftliği'nde Mustafa Kemal'e "Memlekette iş hacmini artırmak için tekel yerine başkasına yaptırmak hedefimiz olmalıdır." diyerek savunmuştur. Bu olayı, Atatürk'ün Celal Bayar'dan öğrendiğine inanılmaktadır. Bu da Şevket Süreyya Aydemir'in.

Yine, bir de çiftlik olayı var. Burada da yine Şevket Süreyya'nın anlatımları ve İnönü'nün anlatımları da var. Şevket Süreyya -tırnak içinde- "Atatürk, Çankaya Köşkü'ndeki o toplantıda daha önce gezip bakımsız gördüğü Atatürk Orman Çiftliği'ne getirerek sözü ziraat işlerini eleştirmektedir.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Sayın Bakan, bunları niye okuyorsunuz, ben anlamadım.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Bakanım, böyle bir soru gelmedi yani niye okuyorsunuz?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani, neden okuyoruz bunu, çok doğru? Bunu şundan okuyoruz: Yani, 2 silah arkadaşı, silah arkadaşlığı diğer arkadaşlardan daha muhkem. Cumhuriyetin kuruluşunda büyük vazife almış kimselerde dahi, kardeş olan kimselerde dahi birisini Başbakan, birisini Cumhurbaşkanı yaptığınızda anlaşmazlık çıkıyor. Birisi "Uluslararası sözleşmeleri imzala." diyor, diğeri "Hayır, imzalama." diyor; birisi "Fabrika kurulsun." diyor, diğeri "Fabrika kurulmasın." diyor. Dolayısıyla, bunlar enerji kaybına neden oluyor, bunlar ülkenin kaynaklarını israf ediyor. Bu iki başlılığı ortadan kaldırmak için dün de vardı, ondan sonra, Menderes-Bayar döneminde de oldu. Ondan sonra, bakın, bu sistem Cumhurbaşkanı seçemediği için 12 Eylül 1980'e geldik. Karadeniz Ekonomik İş Birliği toplantısı yapılıyor, Özal ile Demirel arasında. "Yemeği kim verecek, Cumhurbaşkanı mı verecek, Başbakan mı verecek..." Başbakan "Ben vereceğim." deyince Özal bunu basına açıklayarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Son cümlem.

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum.

Rahmetli Özal, Başbakanın saygısızlık yaparak uluslararası bir toplantıda Cumhurbaşkanı seviyesinde bir yemek verilmesi gerekirken devlet başkanı olarak, "O, Hükûmet Başkanı olarak Başbakanın vereceğini söyledi." diyerek kendisi ayrılıp Ankara'ya gelmiştir.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yani bir yemek için rejim değişir mi Sayın Bakan? Allah'tan korkun, bir yemek için rejim değiştiriyorsunuz ya.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla, Atatürk-İnönü'yü saydım, Menderes'i saydım, Bayar'ı saydım, Özal'ı saydım. Dolayısıyla, bu ikili yapı vardır. Biz ikili yapıyı kaldırıyoruz, siyaseti güçlendiriyoruz.

Bir husus daha...

Başkanım, bir cümle olabilir mi?

BAŞKAN - Peki.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bilmiyorum ama şunu da söyleyeyim, özür diliyorum son cümlem olsun Başkanım: Gazi Mustafa Kemal Paşa -bu da İlber Ortaylı'nın görüşü, itibar eden olur, itibar etmeyen olabilir- Atatürk, soyadını aldıktan sonra da partinin lideriydi. Biraz önce bir arkadaşım "Parti lideri nasıl olmalı..." Her zaman değil ama bazı durumlarda Bakanlar Kuruluna başkanlık etmiştir. Çıkardığı kanun kuvvetinde kararnamelerden hâlen yürürlükte olanları vardır.

Yine İlber Ortaylı'nın sözü: "Başkanlığın gerçek modeli, İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığıdır." Her tayinde ona fikri sorulurdu, bu dönemin başvekilleri itaatkârdı, ara sıra tek itiraz, gerçekte kendisine çok bağlı olan Refik Saydam'dan gelmiştir.

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Tek parti dönemi o.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla bu, sistemik bir sorun bu, sistem sorunu, kişi sorunu değildir. Dolayısıyla bu sistemin düzeltilmesi lazım. Burada yapılan şey, boşlukların doldurulmasıdır.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - O dönemde ülke kuruluyordu, kuruluş sırasındaki felsefe ile bugünkü felsefe ayrı.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla da bu boşlukları doldurursak rejim değişikliği bile değildir, sistemdeki boşlukların doldurulmasıdır. Bu boşluklar doldurulursa Türkiye, bir daha böyle muamelelere maruz kalmayacaktır.

Cumhuriyet tarihini silmek istiyor

Tek parti dönemi hariç cumhurbaşkanlarının ortalama görev süresi 6-7 yıl. 
Erdoğan iki dönemdir cumhurbaşkanı.
8 buçuk yıl önce 28 Ağustos 2014'te Başbakanlık koltuğunu bırakıp Cumhurbaşkanlığı makamına geçti. Ama bu seçilmişlik, görünen o ki, Erdoğan'a daha önceki dönemleri silme yetkisi vermiş. Halkın oylarıyla seçilen milletvekillerinin seçtiği cumhurbaşkanlarını görmezden geliyor. Meclis iradesi Külliye'nin gölgesinde kalıyor. Kendini seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak tanıtıyor. Bir tarihi, Cumhuriyet tarihini silmek istiyor.

"Kronometre sıfırlandıysa eğer... Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil." haberi, 31 Ocak 2023 tarihinde yazılmıştır. 31 Ocak 2023 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Kronometre sıfırlandıysa eğer... Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil.. haberi 2023 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Kronometre sıfırlandıysa eğer... Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil.. 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Serkut Bozkurt Genel Yayın Danışmanı

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 11:22 Çorlu tren faciası davasında karar çıktı
  2. 11:18 Hamas'ın üst düzey yetkilisi silah bırakma koşulunu açıkladı
  3. 10:53 Son seçim anketinden AK Parti ve YRP'ye kötü haber: CHP’nin yükselişi sürüyor
  4. 10:49 Filozof Atakan yıllar sonra ortaya çıktı
  5. 10:43 Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan’ın dudak uçuklatan maaşı: 801 bin lira
  6. 10:39 Sosyal medyadan duyurdu: İYİ Parti'de üst düzey istifa
  7. 10:32 Mehmet Yakup Yılmaz: Erdoğan'ın MHP'yi yok sayabileceğini düşünmüyorum
  8. 10:25 Barış Terkoğlu yazdı: Uğur Dündar’ın babalık davası
  9. 10:22 İsmail Kartal: 5'te 5 yapabilirsek, hedefimize ulaşma şansımız olabilir
  10. 10:18 Hatay'da afetzedelerin sorunları büyüyor: Hava tozlu, konteynerler böcekli
  11. 09:51 ‘Yakışıklılığınızın dezavantajını Gupse Özay görüyordur’ sorusuna Barış Arduç'tan jet yanıt
  12. 09:47 11 Hükümet Konağı ihalesi yapıldı: Toplam bedeli 1 milyar 189 milyon
  13. 09:40 Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu: Yeni anayasa bir vizyon ister fakat ortada bundan eser yok
  14. 09:34 ATV'nin sevilen dizisi için apar topar final kararı
  15. 09:30 Alman basını: Nico Hulkenberg Audi ile anlaştı, resmi açıklama yakın
  16. 09:24 Yeni anayasa için havuz kurulacak: Süreci Numan Kurtulmuş yönetecek
  17. 09:16 Pazarcık'ın yeni belediye başkanı anlattı: Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesildi
  18. 09:13 Fatih Terim isyan etti: Böyle bir hakem masraf edip Fransa'dan mı getirilir
  19. 09:06 İstanbul boğazındaki ünlü mekanda tecavüz skandalı
  20. 09:00 Çorlu tren kazası davası bugün
ABC Kritik Haberleri