Kur garantisi ve enflasyon ücret zamlarını geri alacak

İktidarın mevduat hesabında kur farkı garantisi getirmesi ve milyarlarca doların satılmasıyla düşen kurlar, yeniden artış eğiliminde. 20 Aralık gecesinden sonra vatandaşın döviz bozdurduğu iddia edilse de rakamlar büyük sermaye sahiplerinin döviz vurgununu ortaya koyuyor. Merkez Bankası verilerine göre 24 Aralık’tan itibaren yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış olarak 1 milyar 458 milyon dolar arttı. Sermaye sahiplerinin faiz gelirine vatandaşın vergileriyle kur farkı garantisi getirilmesinin yanı sıra 3 Ocak’ta açıklanacak enflasyon rakamlarındaki artışa dikkat çeken Prof. Dr. Oğuz Oyan, “2022 yılına çok ciddi enflasyon stokuyla giriyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki yıl yüzde 40’ın altında enflasyon hayal olur. Sonuç olarak halk bunun altında ezilir. Böylece tüm ücretlerdeki artışlar enflasyonla geri alınacak. Enflasyon en adaletsiz vergilemedir. Halkın lokmasını çalmaktır” dedi.

İktisatçı Prof. Dr. Oğuz Oyan, 20-22 Aralık tarihleri arasında Merkez Bankasının 7-8 milyar dolar sattığının anlaşıldığını, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Merkez Bankası ve kamu bankalarının aynı tarihlerde toplam 19.1 milyar dolar sattığını söylediğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kur koruma TL mevduatını açıklarken güçlü bir müdahale olduğunun ortada olduğunu dile getiren Oyan, “Gece bankalar kapalıyken küçük mevduat sahiplerinin döviz bozdurması alacak bir şey değil. İktidar gerçeklerle saklambaç oynuyor. İktidarın buradan bir ivme elde etmek istemesi anlaşılır değil. Bir sonuç elde ettik diyerek çıkabilirler ama bu da yeterli değil görünüyor. Daha önce 5 kere müdahale ettiler ve sonuç elde edemediler” dedi.

FAİZİ YÜZDE 35’E ÇIKARMIŞ OLDULAR

Kur korumalı mevduat hesabının arkadan örtük faiz anlamına geldiğini belirten Oyan, “Kur farkını vermekle faizleri yüzde 14’ten yaklaşık 35’e çıkardılar. Tabii bu TL’nin önümüzdeki yıl ne kadar da kaybedeceğine bağlı bir hesaplama. Fakat olay şu ki; kur farkı garantili mevduat hesabına bekledikleri kadar hücum yok. Bence iktidarın esas sıkıştığı nokta burası oldu” diye konuştu.

PAZARTESİ ENFLASYON ALARMI

Kurlar artmaya devam ettiği ve daha büyük bir alarmın pazartesi günü çalacağını anlatan Oyan, enflasyon uyarısında bulundu: “Halkın üzerindeki yükün artacağı kesin. Enflasyon rakamının aylık yüzde 15’in altında olması inandırıcı olmaz. Tük-İş’in mutfak harcamasındaki artış hesabı 25.7’ye çıktı. Türk-İş ile TÜİK’in gıda enflasyonu genelde paralel seyreder. Bunu baskılasalar bile yüzde 10’dan aşağı açıklayamazlar. Bu da enflasyonu yıllık yüzde 30’lara getirir. 2022 yılına çok ciddi enflasyon stokuyla giriyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki yıl yüzde 40’ın altında enflasyon hayal olur. Sonuç olarak halk bunun altında ezilir. Böylece tüm ücretlerdeki artışlar enflasyonla geri alınacak. Enflasyon en adaletsiz vergilemedir. Halkın lokmasını çalmaktır.”

Öte yandan enflasyondaki artışın sermayenin her kesimi için de iyi olmayacağını ifade eden Oyan, alım gücünün azalmasıyla iç piyasanın daralacağını, dışarıya mal satımında da sıkıntıların ortaya çıkacağını ifade etti. Oyan, kurun bu hafta tırmanışa geçmesinin arkasındaki nedenin 3 Ocak’ta açıklanacak enflasyonun yüksek çıkma beklentisi olduğunu dile getirdi.

DİNDAR VATANDAŞI KANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR

ZİRAAT Katılım Bankasının ilahiyatçılardan oluşan Danışma Komitesinin “Kur korumalı TL katılma hesaplarının islami finans ilke ve esaslarına uygun görüldüğü” yönünde icazet belgesi almasını sorduğumuzda Oyan, “Bu en başta Anayasanın ve laikliğin ihlalidir, böyle bir rezalet görülmedi. Ayrıca bu açıklama dindar vatandaşları kandırmak üzerine açılmış bir tezgahtır. Piyasadaki faizin adına katılım kâr payı falan diyorlar. Bunu İslami holdinglerde de gördük. Bir kamu bankasının böyle bir duyuru yapmaması gerekiyor” dedi.