Mahfi Eğilmez: Yüksek enflasyona karşın piyasa nasıl canlı olabiliyor?

Mahfi Eğilmez: Yüksek enflasyona karşın piyasa nasıl canlı olabiliyor?

Mahfi Eğilmez: Yüksek enflasyona karşın piya... Türkiye ekonomisinin rekor düzeyde kur artışı ve enflasyon yükselişi yaşadığı bir ortamda piyasadaki canlılık nasıl açıklanabilir?

*Dr. Mahfi Eğilmez

Türkiye ekonomisinin rekor düzeyde kur artışı ve enflasyon yükselişi yaşadığı bir ortamda piyasadaki canlılık nasıl açıklanabilir?

Kur artışı ve enflasyon yükselişi olduğunda normal koşullarda talepte düşüş olması gerekirken tam tersi oluyor, talep ve dolayısıyla harcamalar yükseliyor. Bu durum, fiyat artışının talepte düşüşe yol açacağını öne süren talep yasasıyla çelişkili gibi gözükse de aslında ortada bir çelişki yok. Çünkü kurun ve enflasyonun sürekli arttığı ortamda tüketiciler, ileride, bugünkü fiyatlarla bu malları bulamayacaklarını düşünerek, bugünden satın almaya yöneliyorlar (öne çekilmiş talep etkisi.) Böylece piyasada talep, arzı aşınca fiyatlar daha da yükseliyor, fiyatlar yükseldikçe de talep artıyor.

İnsanları tasarruf yerine harcamaya yönlendiren bir başka itici güç faiz oranlarının enflasyon oranının altında olması.  TÜİK’in açıkladığı TÜFE verisine göre yıllık enflasyon yüzde 70 dolayında görünüyor (ENAGrup’un açıkladığı enflasyon oranı yüzde 120 dolayında.) Buna karşılık bankaların mevduat sahibine önerdiği faiz yüzde 20’nin altında. Kur korumalı mevduat faizini hesaba katsak bile enflasyon oranına ulaşmak mümkün olmuyor. Bu durumda insanlar, tasarruf yapıp sürekli eriyen satın alma gücü yerine, harcamalarını artırmaya ileride daha da pahalanacağını düşündükleri malları satın almaya yöneliyorlar. Mallara yönelik talep arttıkça malın fiyatı da artıyor ve birbirini besleyen bir döngü içine giriliyor (negatif faiz nedeniyle paradan kaçış.)

Kur artışı ve enflasyon yükselişi insanların ellerindeki varlıkların (gayrimenkul, otomobil, beyaz eşya, her türlü elektronik eşya vb.) değerini yükseltiyor. İnsanlar, kendilerini zenginleşmiş hissediyorlar ve harcamalarını artırıyorlar. Hatta gelirleri harcama artışına yeterli olmasa bile borçlanarak imkânlarının üzerinde yaşamaya yöneliyorlar (servet etkisi.)

Vatandaşlık verilmesi uygulamasıyla birlikte Türkiye’de gayrimenkul alan yabancıların sayısında artış oldu. 2021 yılında yabancılara satılan konutlardan yaklaşık 5,6 milyar dolar tutarında doğrudan yabancı sermaye girişi gerçekleşti. Bu şekilde ortaya çıkan ek talep piyasanın canlı kalmasına katkı sağlıyor (ek talep etkisi.)

Ödemeler dengesindeki net hata ve noksan kalemine baktığımızda 2021 yılında 9 milyar dolara yakın, 2022 yılının ilk üç ayında da 5 milyar dolara yakın nereden geldiği bilinmediği için bu başlık altında sınıflandırılan girişler olduğunu görüyoruz. Demek ki Türkiye’ye kayıt dışı kalmış ciddi bir döviz girişi söz konusu. Piyasalarda karşılaştığımız canlılıkta bu kayıt dışı paraların harcanmasının da katkısı olduğu kuşkusuz (kayıt dışı harcama etkisi.)

Buraya kadar sayılan çeşitli etkilerin yarattığı olumsuzluklar sonucunda beklentiler de olumsuz hale dönüşüyor ve ileriye dönük harcama planları ve bütçeler yapılırken bu olumsuz beklentiler ister istemez planlara, bütçelere yansıtılıyor. Sonuçta gerçekleşmeler de beklentilerle paralel yönde oluşuyor ve enflasyonu besliyor (olumsuz beklenti etkisi.)   

Kamu kesimi, başta vergi indirimleri, düşük faiz uygulamaları ve teşvikler gibi çeşitli desteklerle özellikle konut alımları başta olmak üzere harcamaları özendirici etki yapıyor, talebin ve dolayısıyla harcamaların artmasını sağlayarak piyasa canlılığına katkıda bulunuyor (kamu destekleri etkisi.)

2021 yılında faiz dışı kamu harcaması artışı artış yüzde 32,8 ile yıllık ortalama enflasyon oranı olan yüzde 19,6’nın oldukça üzerinde gerçekleşmiş görünüyor. Bu hızlı artışın nedenlerinden birisi son yıllarda gelişen hesap vermeme rahatlığının yarattığı israftır. Kamu özel işbirliği adı altında yapılan projelerin yarattığı kara delikler kamu harcamalarının hızla artmasına ve enflasyona katkı yapmasına yol açıyor (kamu israfı etkisi.)

TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre nüfusun en yüksek gelire sahip yüzde 40’ı toplam gelirin yüzde 70’e yakın bölümünü alıyor. Başta araba, konut, beyaz eşya olmak üzere toplumda talep artışı yaratan bu zengin kesim. Buna karşılık nüfusun yüzde 40’ı toplam gelirden yalnızca yüzde 16 pay alıyor. Bu kesimin daha yüksek gelirli olanları araba ve konut gibi pahalı malları alamasa da gelecek aylarda pahalanacağını düşündüğü deterjan, şampuan gibi temizlik maddeleri, sıvı yağ, şeker, un gibi stoklanabilir yiyecek maddelerini alıp stokluyor. Bu aşırı tüketim harcamalarının talep artışı yoluyla fiyatların yükselmesine katkısı oluyor.  

Ulusal paranın hem iç hem de dış değerinde ortaya çıkan büyük kayıplar başlı başına kriz sayılır. Buna karşılık yukarıda değindiğimiz çeşitli etkiler altında piyasada ortaya çıkan talep ve harcama canlılığı, kurdaki yükselişe ve büyük ölçüde onun yarattığı enflasyon artışına karşılık ekonominin canlı kalmasına yol açıyor. Bu canlılık nüfusun gelir açısından iyi durumdaki kesiminin bu durumu kriz olarak görmemesine yol açıyor. İşin ilginci nüfusun gelir açısından kötü durumdaki kesiminde bulunan insanların bir bölümü, kendi durumlarına bakmak yerine iyi durumdaki kesimin yaşamına bakarak ortada bir kriz olmadığı kanısına varıyor (optik kırılma etkisi.)

Bu yazı Mahfi Eğilmez'in kişisel blogundan alınmıştır

"Mahfi Eğilmez: Yüksek enflasyona karşın piyasa nasıl canlı olabiliyor?" haberi, 17 Mayıs 2022 tarihinde yazılmıştır. 17 Mayıs 2022 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Mahfi Eğilmez: Yüksek enflasyona karşın piyasa nasıl canlı olabiliyor? haberi 2022 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Mahfi Eğilmez: Yüksek enflasyona karşın piyasa nasıl canlı olabiliyor? 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 29 Mart 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Ezgi Bozkurt Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 13:28 Dilan Polat ve Nez Demir: Mahkemede Polat'ın Şikayetini Geri Çekmesiyle Dava Sonuçlandı!
  2. 13:21 Tamer Karadağlı: Antalya'daki Tiyatro Binamızın Durumu Utanç Verici!
  3. 13:18 Melisa Döngel ve Sergen Yalçın İlişkisi Yeniden Gündemde: Günübirlik Buluşmalar Dikkat Çekiyor
  4. 13:17 Bankalar Konut Kredilerini Güncelledi: İşte Yeni Taksitler!
  5. 13:14 Arsenal ve Napoli, Ferdi Kadıoğlu İçin Sıraya Girdi!
  6. 13:00 Galatasaray'da Kadro Revizyonu: Yeni Sezon için Transfer Hamleleri Başladı
  7. 12:45 İsveçli metal grup In Flames'den İstanbul Konseri!
  8. 12:41 Livakovic'le İsmail Kartal arasında özel görüşme dönüyor!
  9. 12:35 Dejounte Murray'nin son saniye basketi rekora gitti!
  10. 12:20 Tamer Karadağlı'nın Şikayet Ettiği Bina Bakanlık Binası Çıktı!
  11. 11:56 Yeni bir kararla emekli promosyon ödemelerine özel bankalar da dahil edildi
  12. 11:56 Clinton ile Obama'nın da katıldığı etkinlikte Biden'a Gazze protestosu: "Kendinden utan, Joe Biden"
  13. 11:55 Son Dakika: Eros davasında Başsavcılıktan itiraz!
  14. 11:40 AKP'li belediye emeklilere 2 bin TL’lik alışveriş kartı vermek için sokakta isim listesi oluşturdu
  15. 11:34 Ebru Şallı'nın eşi Uğur Akkuş'tan 'hapis cezası' iddialarına yanıt
  16. 11:26 Galatasaray Yöneticisi Erden Timur'dan hamle! Şimdi de Medya Patronu!
  17. 11:26 Jülide Kural: Kadir İnanır büyük bir hızla iyileşme yoluna girdiğini kanıtlamıştır
  18. 11:20 Murat Kurum, bakanların seçim çalışmasına katılmasını savundu: Cumhur ittifakının bakanları
  19. 11:17 Ekrem İmamoğlu: AK Parti kendisine oy verenlerin beklentilerini karşılayamıyor
  20. 11:15 Balıkesir Adayları Sosyal Medya İle Seçmene Ulaşıyor
Gündem Haberleri