MEB'den 'zorunlu Osmanlıca' talimatı!

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, il milli eğitim müdürlüklerine yazı yollayarak, okullardaki öğretmenlere Osmanlıca dil eğitimi verileceğini duyurdu. Eğitimi, dini bir vakıf olan Hayrat Vakfı’ndan gelecek Osmanlıca öğretmenlerinin vereceğini bildirdi.

Evrensel’den Tamer Arda Erşin’in haberine göre, verilecek Osmanlıca eğitimlerini değerlendiren  Eğitim Sen Genel Örgütlenme ve Yükseköğretim Sekreteri İsmail Sağdıç, “Osmanlıca eğitim adı altında dini eğitim yapmayı planlıyorlar'' dedi.

Erdoğan, 5’inci Din Şurası’nda Osmanlıca’nın “ilim dili'' olduğunu iddia etmiş “İsteseler de, istemeseler de bu ülkede Osmanlıca öğrenilecek'' demişti.

MEB ile Hayrat Vakfı arasında 26 Haziran 2013 yılında protokol yapılarak, Osmanlıca dil eğitimi verecek öğretmen yetiştirilmesi planlanmıştı. Dini bir vakıf olan Hayrat Vakfı’yla yapılan protokolün ilk adımları MEB’de merkezi olarak verilen eğitimlerle atılmıştı. Şimdi ise illerde vakıfla beraber öğretmenlere Osmanlıca eğitim verilecek.

MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’nün, 25 Mayıs 2016’da il milli eğitim müdürlüklerine yollayarak, Hayrat Vakfı’yla yapılan protokol çerçevesinde  il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde öğretmenlere Osmanlıca eğitim verileceği bildirildi. “Seçmeli derslere yönelik doğacak ihtiyacı karşılamaya yönelik doğacak öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla'' eğitimlerin yapıldığı ifade edildi. 13 Haziran- 30 Haziran arasında düzenlenecek kurslara Türk Dili ve Edebiyatı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Tarih öğretmenlerinden gönüllü olanların katılması istendi.

Merkezi eğitime katılıp, Osmanlı Türkçesi Öğretim Yöntemleri Kursu’nda başarılı olan eğitimcilerin illerde ve ilçelerde Osmanlıca eğitimini vermesi planlanıyor. Ancak, eğitim görevlisi ihtiyacının karşılanamadığı durumlarda, Hayrat Vakfı’ndan Osmanlıca dil eğitim görevlileri temin edilecek.

''Dil bilimciler vermeli’

İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıyı değerlendiren Eğitim Sen Genel Örgütlenme ve Yükseköğretim Sekreteri İsmail Sağdıç,  dini bir vakıftan dil eğitimi alınmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Osmanlıca eğitimin dil bilimciler tarafından verilmesi gerektiğine dikkat çeken Sağdıç, şu değerlendirmede bulundu:

Osmanlıca eğitimi adı altında din eğitimi vermeye çalışıyorlar. Müfredata aldıkları konulara bakıldığında dini içerikli konular ağrılıklı. Kaldı ki MEB’in Osmanlıca dil eğitimi konusunda dini vakıflardan yardım alması kabul edilemez bir durum. Osmanlıca eğitim adı altında dini eğitim yapmayı planlıyorlar. Osmanlıca eğitim müfredatı da zaten Din Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından hazırlamıştı. Din dersi yanında bu dersi Osmanlıca eğitim adı altında vermek istiyorlar. Osmanlıca dil eğitiminin dinin vakıflardan yardım alarak değil dil bilimine uygun yöntemlerle verilmesi gerekir. Sendika olarak dini bir vakıfla yapılan protokol doğrultusunda eğitimlerin verilmesini kabul edemeyiz. Gerekli hukuki yollara başvuracağız.''

''Osmanlıca’  ve ''kuran okuma’ kursları veriyor

Hayrat Vakfı İnternet sitesinde kendisini şöyle anlatıyor:

“1974 yılında Üstâd Bedîüzzamân Hazretleri’nin talebesi ve kendisinden sonra vazîfesini devrettiği en yakın davâ arkadaşı Ahmed Husrev Altınbaşak tarafından İstanbul Küçükçekmece’de kuruldu. Milli ve manevi değerlerimizi yayma, yaşatma ve imar etme gayesiyle hareket eden Hayrât Vakfı, yerel ve uluslararası alanda kuruluş amacı doğrultusunda faaliyetlerini yürütmektedir. ''İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin de kurucu üyesi ve Türkiye temsilcisidir. Yeni bir Anayasa ile Yeni bir Türkiye’ye yelken açacağı önemli kavşakta da sosyal sorumluluk bilinciyle görüşlerini paylaşarak sürece katkı sağlamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı ile karşılıklı işbirliği içinde yurt genelinde ''Osmanlı Türkçesi’ ve ''Kur’an ve Tecvitli Okuma Kursları’ düzenlenmektedir.''

İşareti erdoğan vermişti

Öğretmenlere verilecek eğitim, 8 Aralık 2014 tarihinde gerçekleşen 5’inci Din Şurası’nda, Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşmayı hatırlattı. Erdoğan  konuşmasında “İlimde çok büyük güçlere sahip olan bir milletin bu ilmi kaybetmesi felakettir. Bunun öğrenilmesini istemeyenler var. İsteseler de istemeseler de bu ülkede Osmanlıca da öğrenilecek ve öğretilecek. Bu dinin bir sahibi var. Sahibi bu dini dünya var oldukça muhafaza edecektir'' demişti.