Muhalefetin gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Dolmabahçe Ofisi'nde düzenlenen "Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı"nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, iktidar olarak tüm planlarını 2028 yılına göre yaptıklarını vurgulayarak, muhalefetin seçim tartışmalarını "havanda su dövmek" olarak değerlendirdi.

KÜRESEL EKONOMİDE TÜRKİYE'NİN ROLÜ

Erdoğan, Covid-19 sonrası küresel tedarik zincirlerindeki kırılmalar ve jeopolitik gerilimlerin uluslararası ticareti yeniden şekillendirdiğini belirtti. Türkiye'nin üretim kabiliyeti, güçlü altyapısı ve nitelikli insan kaynağı ile bu dönüşüm sürecine hızla adapte olduğunu ifade etti. Özellikle Süveyş Kanalı'ndaki tıkanmanın Türkiye'nin küresel ticarette güvenilir bir partner olduğunu kanıtladığını söyledi.

YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI

Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin yıllık ortalama yüzde 5'in üzerinde ekonomik büyüme hedeflediğini belirterek, cari açığın azaltılması ve enflasyonun kontrol altına alınması gibi önemli hedeflere de dikkat çekti. Erdoğan, yatırımcılar için birçok alanda çalışmaların devam ettiğini ve iklim yasası gibi konularla sanayinin yeşil dönüşümünü hızlandırmayı hedeflediklerini dile getirdi.

SİYASİ İSTİKRAR VURGUSU

Erdoğan, Türkiye'nin önünde 3.5 yıllık bir seçimsiz dönemin bulunduğunu hatırlatarak, bu süre zarfında hedeflere ulaşmak için gereken adımların atılması gerektiğini söyledi. Siyasi istikrarın önemine vurgu yaparak, Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırımlar merkezi olmaya devam edeceğini ifade etti. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı yatırım ofisinin 7/24 yatırımcıların hizmetinde olduğunu belirtti.

ÖNEMLİ RAKAMLAR

2022 yılında Türkiye'nin 36 milyar dolar ihracatla dünya ticaretinden binde 5 oranında pay aldığını, günümüzde ise bu oranın yüzde 1'in üzerine çıktığını belirtti. Yıllık ortalama yüzde 5.4'lük büyüme ile satın alma gücü paritesine göre 11'inci sıraya yükseldiklerini vurguladı.

Bu açıklamalar, Türkiye'nin ekonomik hedefleri ve uluslararası yatırımcılar için sağladığı fırsatların altını çizerken, siyasi istikrar ve ekonomik güven ortamının önemini de gözler önüne seriyor.