Murat Ağırel yazdı: Belediyelerin ödediği faizler

Türkiye'nin gündeminde daha doğrusu halkın gündeminde ekonomiden başka bir şey yok. Nüfusun yüzde 95'i ay sonunu düşünerek geçiriyor.

Tam da burada belediyelerin önemi çok büyük. Belki herkese değil ancak durumu kötü olanlara, ihtiyacı olanlara maddi destek olmak zorunda. Bunun için vergi veriyoruz.

Onlar ne yapıyor?

Faiz...

Gelin anlatayım.

Murat Ağırel yazdı: Sayıştay raporlarının anlattıkları

Faiz, son dönemim popüler kavramı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarla dile getirdiği "faiz sebep enflasyon sonuç" politikası nedeniyle çok bedeller ödedik. Hatta sonra bu bedelleri dini ritüeller ile açıklamaya çalıştık.

Ancak politika faizinin düştüğü bir zamanda ticari kredi faizlerinin artırılmasını anlayamadık!

Kestirmeden söyleyeyim, Türkiye faiz kanserine yakalanmış bir ülke.

Kansere yakalanmış kurumlarımızdan biri ''Belediyeler''...

Mesela Gaziantep Belediyesi tablosunu inceleyelim... bir

Gaziantep Büyükşehir Belediyesinde çalışan personel sayısı 4052.

Çalışan personel için ödenen rakam 91.6 milyon TL.

Peki, belediyenin 2020 yılı için ödediği faiz tutarı ne kadar?

563.8 milyon Türk lirası.

Birçok belediyede durum bu.

Akıl almaz faizler ödenmiş durumda. Ödenmeye de devam ediliyor.

Kimin parasıyla, sizin benim paramla kimin olacak.

Hiç borcunuz olmasa bile yabancılara faiz ödemek için çalışıyoruz.

Sayıştay'ın 2020 yılı denetleme raporlarını ve mali tabloları tek tek inceledim.

Yeniçağ yazarı Murat Ağırel: Bu kulüpleri kim batırdıysa onlar kurtarsın

Tam 158 belediye...

Toplam ödenen faiz tutarı 5.187.734.269 Türk Lirası.

Okuyamadıysanız yardımcı olayım: 5 milyar 187 milyon 734 bin Türk lirası

Yüzde elliye varan enflasyon, orta sınıfın yok olmasıyla ve gelir adaletsizliğindeki artış sonucunda insanlar arasındaki artan gerilim... Bunların hepsi toplumda çatışmaya yol açar. 

Mali yönden, özel sektörü destekleyen çeşitli önlemler, adaletsiz vergi politikaları ve zamlar, yoksul kesimlerden varlıklı kesimlere "kaynak transferlerini" sağlıyor.

Özetle zengin daha zengin, perişan halk ise daha da berbat bir duruma geliyor.

Hali hazırda zaten yaşıyoruz ve görüyoruz ama bunu niye yazdım.

Yavaş yavaş yüzde 127 zamlı elektrik faturaları evlere gelmeye başladı.

250-300 liralık ortalama bir evin faturası 550-580 liralara ulaşmış vaziyette. Dükkanları, restoranları söylemiyorum bile. Aylık 10 bin lira fatura ödemeye başlayan esnaf var.

Yani diyeceğim o ki, faiz ödemek ve fatura ödemek arasında kıstırdınız bu toplumu.

İktidarın ne yapıp edip bu işe acilen el atması lazım...