O da sonunda ait olduğu topraklarda!

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, kültürel mirasa sahi çıktıklarını belirtti.

"Uluslararası alanda yürüttüğümüz kesin girişimler ve başarılı ortaklık , MÖ 530 yılına tarihlenen nadir bronz sedirin J. Paul Getty Müzesi’nden ülkemize iadesini sağladık." bilgisini veren Ersoy, bu önemli eserin ait olduğu topraklara döndürülmesinin, kültürel mirasın korunmasında büyük bir adım olduğunu vurguladı.

Manisa’da 1980'lerde kaçak kazılarla çıkarılarak yurt dışına kaçırılan 2500 yıllık nadir bronz sedir, Türkiye'ye geri döndü. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, eserin J. Paul Getty Müzesi’nden ülkeye iade edildiğini sosyal medya hesabından duyurdu. MÖ 530 yılına tarihlenen bronz sedirin Türkiye’ye geri kazandırılmasının, kültürel mirasın korunmasında önemli bir adım olduğunu belirten Ersoy, uluslararası işbirliğinin bu süreçteki önemine dikkat çekti.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 1982 yılında J. Paul Getty Müzesi tarafından bir İsviçreli sanat tacirinden satın alınan bu nadir eser, Manisa'daki bir mezardan kaçak yollarla çıkarıldıktan sonra yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılmıştı. Satın alınan eserle ilgili olarak tacir, sedirin 1920'lerden beri Avrupa'daki koleksiyonlarda yer aldığını iddia etmiş, ancak Türkiye'nin yürüttüğü bilimsel çalışmalar, bu iddiaların asılsız olduğunu ortaya koymuştu.

Türk arkeologlar tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, bronz sedirin üzerine yapışmış keten parçaları, mezardan çıkarılan diğer buluntularla örtüştü. Bu çalışmalar, eserin kökenini net bir şekilde ortaya koydu ve iade süreci başarıyla sonuçlandı. Bu iade ile birlikte, 2023 yılı içinde Türkiye’ye getirilen kültürel varlıkların sayısı 36’ya ulaştı. 2018’den bu yana toplam 7 bin 840 eser, 2002’den itibaren ise 12 bin 155 eser Türkiye’ye geri kazandırıldı.

İadesi sağlanan bu nadir bronz sedir, antik dönemde günlük yaşamda dinlenme ve yemek yeme amacıyla kullanılan mobilyalar arasında yer alıyordu. Dökme bronz ayakları, demir iskeleti ve bakır levhalarla kaplı yüzeyiyle dikkat çeken bu eser, antik mobilyalar arasında nadir görülen bronzdan yapılmış bir örnek olarak büyük önem taşıyor