Prof. Dr. Kadıoğlu: Kamu binalarının yıkılıyor olması, afeti yönetilemez hale getiriyor

Prof. Dr. Kadıoğlu: Kamu binalarının yıkılıyor olması, afeti yönetilemez hale getiriyor

Prof. Dr. Kadıoğlu: Kamu binalarının yıkılıy... "Benzer bir deprem Marmara'da 3 katı probleme neden olur"

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Anabilim Dalı Profesörü Mikdat Kadıoğlu, "Şu an yaşadığımız doğa şartları, soğuk ve hipotermi, bu süreyi daha da zorlaştırıyor. Bazı durumlarda enkaz soğuğa karşı korunaklı olabilir. Umut kesmeden, ses duyulan, canlı olduğu düşünülen binalarda arama ve kurtarma çalışmalarına devam etmek zorundayız" dedi.

Kadıoğlu, "İstanbul'da 70 bin binanın yıkılacağı biliniyor. Sayı bundan çok daha fazla da olabilir. Bu 70 bin binanın bir an önce 70 binaya kadar indirilmesi lazım. Afet yönetimi budur. Eğer, 70 bin binayı, 70 binaya indirirsek belki baş edebilir, altından kalkabiliriz. Marmara Bölgesi bu 10 ilin nüfusunun yaklaşık 3 katından fazla nüfus barındırıyor" ifadelerini kullandı.

 İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Anabilim Dalı Profesörü Mikdat Kadıoğlu, Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan depremleriyle ilgili değerlendirmede bulundu. Depremde yüksek katlı, modern görünümlü binaların da yıkılmış olmasının üzücü olduğunu belirten Kadıoğlu, "Bunların birçok nedeni olabilir, bazen binalar yapılıp, iskan alındıktan sonra binaya müdahale ediliyor. Altlarındaki dükkanlar ve işletmelerde kolonlar kesilmiş olabiliyor. Binanın olduğu yere çöktüğünü görüyorsunuz, bunlar dikkatlice incelenecektir. Bazılarında denetim eksikliği olduğu anlamına geliyor, denetimin kağıt üzerinde olduğu anlamına geliyor" diye konuştu.

"Kamu binalarının yıkılıyor olması, afeti yönetilemez hale getiriyor"

Türkiye'de afet hukukunda zayıflık olduğunu belirten Kadıoğlu, "Kamu binalarının, hastanelerin, belediye binalarının yıkılıyor olması, afeti yönetilemez hale getiriyor. Bunlar kritik tesislerdir. Bu binaların asla ve asla yıkılmaması, yıkılmayacak şekilde yapılması gerekiyor. Özellikle hastaneler, 1.5 güvenlik katsayısı, yüzde 50 daha güvenli bir şekilde yapılan binalardır. Bunların da yıkılmış olması, binalara olan güvenimizi tamamen yok ediyor. Son deprem yönetmeliği ki dünyanın en iyi deprem yönetmeliklerinden bir tanesi, bu yönetmeliğe göre bina yapamıyorsak oturup düşünmemiz lazım. Sözün bittiği yerdeyiz" dedi.

"Benzer bir deprem Marmara'da 3 katı probleme neden olur"

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, depremler sonrası büyük bir can pazarı olduğunu belirterek, "Halk, devlet yardım etmek için ayaklandı ama, afet o kadar büyük ki yetişmesi mümkün değil. Temel problem arama kurtarma problemi değil, bu kadar büyük risk havuzlarının oluşması. Bizim kentlerimiz büyük birer risk havuzu haline gelmiş, bu havuz patladığı zaman yapacağınız hiçbir şey kalmıyor. Biz bu risk havuzlarını küçülterek, ortadan kaldırmak durumundayız. Zaten afet yönetimi de budur. Afet yönetimi, 'arama-kurtarma, yemek dağıtmak' değildir. O afeti yönetmek değildir, bununla afeti yönettim denilemez, o yanlış bir anlayış. O acil müdahaledir. Afet yönetimi ise risk olmadan riski yönetilebilir ve tolere edilebilir seviyeye indirgemektir. O yüzden, sismik boşlukların olduğu İstanbul gibi noktalarda da riski küçültmemiz gerekiyor. Deprem olmasını beklemememiz gerekiyor. Deprem olduktan sonra, böyle bunun önünde duramayız. Kimse yetişemez buna, sadece Türkiye değil dünya bir araya gelse yetişemez. Yönetilemez, tolere edilemez riskleri yönetebileceğimizi sanmaktan vazgeçmemiz lazım" diye konuştu.

"İstanbul'da yıkılacağı söylenen 70 bin binayı, 70'e indirmek gerek"

Türkiye'nin eksik kaldığı noktanın, riskli binaları yıkmak ya da güçlendirmek olduğunu ifade eden Kadıoğlu, "İstanbul'da 70 bin binanın yıkılacağı biliniyor. Sayı bundan çok daha fazla da olabilir. Bu 70 bin binanın bir an önce 70 binaya kadar indirilmesi lazım. Afet yönetimi budur. Eğer, 70 bin binayı, 70 binaya indirirsek belki baş edebilir, altından kalkabiliriz. Marmara Bölgesi bu 10 ilin nüfusunun yaklaşık 3 katından fazla nüfus barındırıyor. Benzer bir deprem İstanbul'da 3 katı probleme neden olur, bunu düşünmek dahi istemiyorum. Artık Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı Yardımcımız, kimi uygun görürlerse, gelip İstanbul'da postu serip, belediyelerle, STK'larla, odalarla, bütün paydaşlarla bir araya gelip İstanbul'da yıkılmayı bekleyen binaları da nasıl yıkılmaz hale getirebiliriz, nasıl güçlendirebiliriz diye seferberlik başlatılması lazım" diye konuştu.

"Umut kesmeden çalışmalara devam etmeliyiz"

Kadıoğlu deprem merkezinde hava şartlarının değişken olduğunu hatırlatarak, "Bazı yerlerde yağışlar devam ediyor bazı yerlerde ise durdu. Yağışın durduğu yerlerde hava ayaza çekiyor ve bu da hipotermi tehlikesini ve don riskini artırıyor. Afet yönetiminde ilk 72 saat ölümlerin en çok gerçekleştiği saatler ve dakikalar olduğu için 'altın saatler' diye geçiyor. Şu an yaşadığımız doğa şartları, soğuk-don olayı ve hipotermi bu süreyi daha da kısıtlıyor ve zorlaştırıyor. Afet bölgesinde çalışmayı ve ulaşımı da etkiliyor, zamana ve soğuğa karşı yarış haline getiriyor. Enkazın altında kişinin ne kadar korunaklı durumda olduğu önemli, bazı durumlarda enkaz soğuğa karşı korunaklı olabilir. Umut kesmeden, ses duyulan canlı olduğu düşünülen binalarda arama ve kurtarma çalışmalarına devam etmek zorundayız. Enkazın başındaki ekip sayısı ve tesisatı kısıtlı olduğu için şu anda vinçler çok önemli. Genellikle 3 vardiya 30 kişi çalışılması gerekiyor. Bunu bulmak, her enkazın başına 30 kişi olması şu an için zor. Bu yüzden şu an vinç talebi patlamış durumda. Zamana karşı yarışta, kuyumcu titizliğiyle iğneyle kuyu kazar gibi enkazı kazmak vakit alıyor ve fazla sayıda ekip olmadığı için bu talep ortaya çıkıyor. Esas olan bu olayın bu noktaya gelmemesiydi. Şimdi yaklaşık 11 bin bina yıkıldı deniyor, buna normal şartlarda 1 milyon arama kurtarma ekibi gerekirdi. Bu sayıda ekip ise dünyada yok, hiçbir yerde yok, galakside yok. Bu işin arama kurtarma işi olmadığını bir kere anlamamız lazım. Bu işin kriz yönetimi olmadığını da anlamamız lazım. Risk yönetimi olmayan yerde kriz yönetiminde başarılı olunamayacağını anlamamız lazım" diye ifade etti.

 

"Prof. Dr. Kadıoğlu: Kamu binalarının yıkılıyor olması, afeti yönetilemez hale getiriyor" haberi, 09 Şubat 2023 tarihinde yazılmıştır. 09 Şubat 2023 tarihinde de güncellenmiştir. Çevre kategorisi altında bulunan Prof. Dr. Kadıoğlu: Kamu binalarının yıkılıyor olması, afeti yönetilemez hale getiriyor haberi 2023 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Prof. Dr. Kadıoğlu: Kamu binalarının yıkılıyor olması, afeti yönetilemez hale getiriyor 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Çevre konusunda 19 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 10:17 AK Parti'yi yönetenler acilen istifa etmeli ve kendilerinden sonrakilere yol açmalıdır
  2. 09:52 Şahan Gökbakar Yılmaz Morgül'ü ti'ye aldı
  3. 09:46 AK Parti MYK'da 31 Mart analizi: En büyük darbe eski AK Partililerden
  4. 09:41 Göçmen işçi dönemi başladı: Özlem Zengin inkar etti, AK Parti'nin programında yer aldı
  5. 09:36 George Russell: Şu anda ince marjlarla dolu bir savaşın içindeyiz
  6. 09:32 Ahmet Tatlıses'in avukatı: İbrahim Tatlıses'in akli dengesi yerinde değil
  7. 09:27 Mahkemeden Dilan ve Engin Polat’a bir suçtan tahliye kararı
  8. 09:23 Bolu'da damat vahşeti: Eşini ve kayınpederini öldürdü
  9. 09:17 İstanbul'da holding binasına silahlı saldırı
  10. 09:11 Ekrem İmamoğlu yabancı basına konuştu: Türkiye rotasını çizdi
  11. 09:06 Bakan Yerlikaya duyurdu: İstanbul'da "Mahzen-29" operasyonları
  12. 09:03 AK Parti'de “Kent Lokantaları” tartışması: Erdoğan sinirlendi
  13. 08:54 Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu ihalesi MHP'li Eyyup Yıldız ile AKP'li Cevat Olçok’a verildi
  14. 08:50 AK Parti’de Rolex 'kazası': “Biz bu milletin ta kendisiyiz” diye paylaştığı fotoğrafı sildi
  15. 08:45 Yenilenen Jeep Renegade e-Hybrid Türkiye'de: İşte fiyat listesi
  16. 08:39 Cem Yılmaz’ın nafaka esprisine Mehmet Esen’den sert tepki: Aşağılık bir benzetme
  17. 08:36 Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan tessettür yanıtı
  18. 08:28 Depremde oteli yıkılan AK Partili isme hizmet plaketi verildi
  19. 08:25 Nuray Babacan: Erdoğan’ın Marmaris tatilinden kritik detay, damat hariç herkes oradaydı
  20. 08:20 İsmail Saymaz: Facetime’dan talimat, Haliç Köprüsü’nde suikast
Çevre Haberleri