Rabia Naz'ın şüpheli ölümünü araştıran gazeteci Canan Coşkun açıkladı: 'Mürsel Küçükal kilit isim'

Rabia Naz Vatan’ın şüpheli ölümünü araştırmak için gittiği Giresun Eynesil’de gözaltına alınan gazeteci Canan Coşkun, "Mürsel Küçükal bu soruşturmada kilit bir pozisyonda artık. Ancak verdiği ifadeler arasında büyük çelişkiler var. Bu yüzden Mürsel’i ziyaret ettiğim için bu kadar tantana koptuğunu düşünüyorum. Olay yerinde olan başka kişilerle de görüştüm ama herhangi bir engelleme olmadı" dedi.

16 Punto'da yer alan habere göre, Rabia Naz Vatan’ın şüpheli ölümünü araştırmak için gittiği Giresun Eynesil’de baba Şaban Vatan, KHK TV gönüllü muhabiri Tuğba Demir ve belgeselci Kazım Kızıl’la beraber gözaltına alınan gazeteci Canan Coşkun, o gün neler yaşandığını Babıali TV’de anlattı.

“Babıali Yokuşu” programında gazeteci Suat Toktaş’a konuşan Coşkun, Mürsel Küçükal’ın soruşturmada kilit bir isim olduğunu ve yaşananların bundan kaynaklı olduğu ifade ederken, Giresun Valiliği’nin hakkındaki iddialarını reddetti.

Giresun Valiliği’nin tehdit ve şantajın yaşandığını iddia ettiği o günle ilgili Canan Coşkun, şunları söyledi:

“Mürsel Küçükal nasıl biri? diye sordum”

“Pazar gününden itibaren Eynesil’de Kazım Kızıl’la beraber halkla görüşüyorduk. O gün Mürsel Küçükal’la görüşmeden önce Rabia Naz’ın evinin üzerinde bulunduğu Ören Bayırı’nda son kez gördüğünü söyleyen iki kız çocuğu ile görüştüm. Okur ailesi, Beyza Okur onunla aynı okulda okuyor. Evlerine gittim onlarla görüştüm. Mürsel’in nasıl biri olduğunu sordum ifade değiştirdiği ve ilk ifadesi ile son ifadesi arasında büyük bir çelişkinin olduğunu düşündüğüm için.”

Coşkun, Okur ailesinin kendisine Küçükal’la çok yakın oturduklarını söylemesi üzerine kaldığı öğretmen evine giderken yol üzerinde olan Küçükal’ın kapısını çaldığını söyledi. Coşkun, şöyle devam etti:

“Mürsel Küçükal’ın evine gittim”

“Kapıyı çaldım, içeriden ses geldi üzerini giyinip açacağını söyledi Mürsel Küçükal. Kendimi tanıttım, kendisine ifadesiyle ilgili kısa bir vaktini alacağımı söyledim. O da içeri davet beni. İçeri girer girmez kendini yere bıraktı ve Rabia Naz’ın nasıl yerde süründüğünü anlattı. Bunu anlatırken bir anda ayakkabılarını giyindi ve evden fırladı. ‘Olay yerinde göstereceğim’ dedi.

“Rabia Naz’ı ilk gördüğünü söylediği yerde kendini yere bıraktı”

Ben de peşinden gittim. Koştura koştura gidiyordu. O sırada bir şeyler mırıldanıyordu. Rabia Naz’ı ilk gördüğünü söylediği yerde yine kendini yere bıraktı. Ayaklarının fındıklığa doğru kafasının da yola doğru olduğunu söyledi ve kollarıyla geri geri sürünerek gösterdi.

Ben de kendisine Rabia Naz’ın ilk olarak sesinin nerede duyduğunu sordum o da ‘evin önündeki sokağın sonu çeşmeye gidiyor orada duyduğunu’ söyledi. Ben de buyurun gelin oraya doğru yürüyelim isterseniz dedim. Aradaki mesafe baya uzak yaklaşık 200 metre var ve oradan pek de kolay sesin duyulabileceğini düşünmediğim için yürüyelim dedim.”

Coşkun, ambulans geldiği zaman olay yerinde olup olmadığını sorduğunu çünkü olay yerinde olanların Mürsel Küçükal’ın daha ambulans gelmeden olay yerinden ayrıldığını belirtti.

Coşkun, Şaban Vatan’la nasıl karşılaştıklarını anlattı:

“O caddenin bayıra olan kısmında konuşurken bir anda yukarıdan beyaz bir araba geldi. Sokağın girişinde durdu sonra Şaban Vatan olduğunu fark ettim. İçinde Kazım Kızıl da vardı yolda karşılaşmışlar. Daha sonra o olduğunu öğrendiğim Tuğba Demir de arabadan indi.

Şaban Vatan, ‘neden ifadesini değiştirdiğini’ sordu. Şaban Vatan mı sordu yoksa Küçükal mı teklif etti hatırlamıyorum yine kendini yere attı ve sürünmeye başladı.

Bir taraftan da Rabia Naz’ın nasıl seslendiğini söylüyordu. Eşi kalkmasını istedi ama Mürsel Küçükal itti ve sürünmeye devam etti.”

Bir taraf gibi görünmek istemediklerini bu yüzden de geri çekildiklerini söyleyen Coşku, şunları anlattı:

“Uzayınca oradan ayrıldık”

“İlçedeki insanlar Mürsel Küçükal için akli dengesiyle ilgili bir sorunun olmadığını ama iyi niyetli anlamda saf birisi olduğunu söylüyordu. O an rahatsız olduk ve hatta Kazım, Şaban Vatan’a ‘artık kesin’ dedi.

Herhangi bir zorlamamız olmadı Şaban Vatan’ın da olmadı. Küçükal’ın buradaki motivasyonunun şu olduğunu düşünüyorum; ‘Babasına canlandırayım artık inansın…’

Uzayınca Şaban beye biz ayrılıyoruz dedik ve  yokuşluktan aşağıya doğru yolun sonuna geldik. Ben arkamı döndüğümde Şaban Vatan’ın sağ yarısının sanki bir dükkanın içinde olduğunu gördüm ancak bir taraftan da çok karanlıktı emin değilim.

“Şaban Vatan, ‘Ben seni korurum yeter ki doğruyu söyle’ dediğini hatırlıyorum”

Orada şunu dediğini hatırlıyorum; ‘Bak mürsel seninle alıp vermediğim bir şey yok. Ben gerekirse evime alırım seni korurum. Yeter ki doğruyu söyle.’ O arada Mürsel başka bir yere bakıyordu.

Biz o an ayrıldık ve yemek yemeye gittik.”

Giresun Valiliği’nin açıklaması

Valiliğin yaptığı suçlamaların meslek hayatı boyunca duyduğu en uçuk suçlamalar olduğunu vurgulayan Coşkun, gazetecilik etiğinin ne olduğunu bildiğini belirtirken “Benim cüssemle onun cüssesi arasında fark var. Elimde sadece telefonum vardı” dedi.

Coşkun, şöyle devam etti:

“Bana emniyette bizim yukarıdan aşağıya indiğimizi aracımıza binip gittiğimizi söylediler. Diğerleri yukarıda kaldı eşi yanından ayrıldı ama biz de ayrıldık. O kısa arada bu kadar şeyin olması mantıklı değil.”

Gazeteci Canan Coşkun, böyle bir olaya neden dahil edildiğini de şu şekilde yorumladı:

“Mürsel’in ifadesi öncesi hep Rabia Naz’ın evin üzerinden atladığıydı. Savcılık ve İstanbul Adli Tıp Kurumu raporuna böyle yanısıdı. Daha sonra bunun fiziken mümkün olmadığı ispatlandı.

Mürsel dosyaya gizlilik kararı getirildikten sonra ifadesini değiştiriyor ilk gördüğü yerin evin yanındaki fındıklıkta olduğunu söylüyor ve sürünürken kendisinin hiçbir şekilde müdahale etmediğini söylüyor.

Babanın savunması da şu; Rabia Naz’ın omuriliğinde kırıklar var, ayak bileklerinde kırıklar var. Hatta doktorların anlatımına göre, ayaklarınından birinde kopma noktasına gelinmiş. Yüksek enerjili travma olarak açıklanıyor. Çok şiddetli araç çarpmasından meydana gelebileceğini söyleniyor ve baba bu şekilde geri geri dirsekleriyle sürünemeyeceğini ifade ediyor.

“Mürsel Küçükal kilit bir isim tantana bu yüzden”

Adli Tıp bir kere daha fikir değiştiriyor ve binanın yan tarafından atladığını söylüyor ve Mürsel Küçükal’ın ifadesiyle destekliyor.

Mürsel Küçükal bu soruşturmada kilit bir pozisyonda artık. Ancak verdiği ifadeler arasında büyük çelişkiler var. Bu yüzden Mürsel’i ziyaret ettiğim için bu kadar tantana koptuğunu düşünüyorum.

Olay yerinde olan başka kişilerle de görüştüm ama herhangi bir engelleme olmadı.”

Coşkun, Eynesil’in küçük bir yer olduğunu ve orada kalmaya devam etmelerinin mümkün olmadığını söyledi:

“Dışarıda biriken kalabalık dostane görünmüyordu”

“Birazcık daha kalsaydık o dönem suçlanan belediye başkanı ile de görüşecektim. Eynesil oldukça küçük bir yer. Dün sağlık raporu alırken dışarıda bir kalabalık birikmişti ve açıkcası bu kalabalık çok dostane görünmüyordu. O yüzden biz de ayrılmak durumunda kaldık elimizde bir şey de kalmadı. Emniyet her şeye el koydu.”

Meclis komisyonu kolaylaştırıcı oldu mu?

Coşkun, meclis komisyonunun ilçeye gitmesine ilişkin “Meclis komisyonu ilçede yürürken Eysenil halkı, bir güvence hissediyordu ve bu ölümün sebebinin bir an evvel açığa çıkartılması konusunda birleşiyor. Ama son olay nasıl etkileyecek ilçe halkını bilmiyorum” diye konuştu.

Eynesil de insanların kafasının çok karışık olduğunu söyleyen Coşkun, “Kimisi intihar edecek bir kız olmadığını konuşuyor” dedi.

Kamera kayıtları toplanmış

“Rabia Naz’ın yürüdüğü yerlerdeki kamera kayıtları toplanmış. Olaydan sonra emniyet, hard diskle alıp gitmiş. Dosyada bu kamera kayıtlarının toplandığına ilişkin benim gördüğüm kadarıyla bir ifade yok.”

Aile HTS kayıtlarını istiyor

Coşkun, ailenin talep ettiği HTS bilgilerine ilişkin “Şaban Vatan birkaç isimden şüpheleniyor ve bu isimlerin olay yerinden verdiği sinyal önemli. Eğer Rabia Naz’a bir araba çarptı ve evin önüne getirildiyse yakın yerdeki baz istasyonundan sinyal almış olacak. Ailenin talebi HTS kayıtları” dedi.